Yazarlar, sosyal medya ve pazarlama
Bir süredir Doğan Grubu’nun kimi yazarları ve yayın sorumlularıyla ilgili çeşitli iddialar ortalıkta dolaşıyor. Bunlardan bazıları çok felaket iddialar. Burada tekrarlamaya bile utanırım. Doğru...
Bir süredir Doğan Grubu’nun kimi yazarları ve yayın sorumlularıyla ilgili çeşitli iddialar ortalıkta dolaşıyor.
Bunlardan bazıları çok felaket iddialar.
Burada tekrarlamaya bile utanırım.
Doğru olmamasını temenni ederim.
Burada yazmakta beis görmeyeceğim iddia ise bizzat Hürriyet Gazetesi’nin ombudsmanı tarafından dile getirildiği için tekrarlamamda mahzur yok.
Belki de bu konuyla ilgili kararı verecek olan Sevgili Volkan Vural’a bir fikir vermiş olurum.
Hürriyet’in kimi yazarlarının, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya hesaplarından reklam amaçlı paylaşım yaptığı, bunun için para aldığı söyleniyor.
Sosyal medyada çok sayıda takipçisi olup bunu bir reklam mecrası gibi kullanan ve “sosyal medya fenomeni” olarak tanımlanan pek çok kişi var.
Bu bir iş.
Buradaki mesele, gazetecilik gibi “yarı kamusal” bir görev yapan ve“güvenilir olması” gereken kişilerin bu nevi paylaşımları para karşılığı yapmasında düğümleniyor.
Gazeteci bunu yapar mı?
Benden duymuş olmayın ama dünyada da bunu yapan gazeteciler var.
Ancak Batı medyası, özellikle de Amerikan medyası bunu kurallara bağlamış durumda.
Bu paylaşımlar, gazetenin denetiminde, gazetenin yönetiminde ve geliri gazeteci ile çalıştığı kurum arasında belirli oranda paylaşılarak yapılıyor.
Gazete, kendi sosyal medyasında bu nevi paylaşımları reklam olarak, bedel karşılığı yapabildiği gibi, gazete veya televizyonun “starları” da gazetenin bilgisi dahilinde bunu yapıyor ve geliri gazeteyle paylaşıyorlar.
Genelde bu gibi reklam anlaşmalarını gazete yapıyor.
Reklamveren, bu kampanyaya dahil olacak yazarları da belirliyor. Yazarın veya TV yüzünün kabulüyle bu iş iki tarafın da gelir elde etmesine yarıyor.
Sosyal medya etkinliği, gazetecinin gelirine ve piyasa değerine de yansıyor.