ANTALYA'da alkollü araç kullanırken Özgü İzem Ahırlı'nın
(8) ölümüne neden olmaktan tutuklu yargılanan İlhami Yavuz
(37), ilk duruşmada mahkeme başkanının şerhine karşın oy çokluğuyla
adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Olay, 25 Kasım 2017 tarihinde akşam saatlerinde meydana geldi.
Güzeloba İlkokulu 3'üncü sınıf öğrencisi Özgü İzem Ahırlı, gezmek
için babaannesi Gülşen Ekinak (63) ile dışarı çıktı. Atatürk
Caddesi'nde yaya geçidinde yolun karşısına geçmek isteyen babaanne
ve torununa, İlhami Yavuz'un kullandığı 15 AC 006 plakalı otomobil
çarptı. Yola savrulan babaanne ve torunu çeşitli yerlerinden
yaralandı. Kazayı görenler 112 Acil Çağrı Merkezi'nden yardım
isterken, sürücü İlhami Yavuz, ambulansın gelmesini beklemeden Özgü
İzem Ahırlı'yı aracına alarak, hizmetli olarak çalıştığı Antalya
Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Başı ve çeşitli
yerlerinden aldığı darbelerle ağır yaralanan Özgü İzem Ahırlı,
yolda yaşamını yitirdi. Babaanne Gülşen Ekinak ise yoğun bakım
ünitesinde tedaviye alındı. Olaydan sonra gözaltına alınan ve 0.86
promil alkollü olduğu tespit edilen sürücü İlhami Yavuz,
tutuklandı.
ANNE VE BABASINDAN ÖZÜR DİLEDİ
Özgü İzem Ahırlı'nın ölümüne, babaannesi Gülşen Ekinak'ın ağır
yaralanmasına neden olan İlhami Yavuz, Antalya 6. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanık İlhami
Yavuz, ölen kızın babası Ferhat Ahırlı, annesi Selma Ahırlı ile
taraf avukatları ve yakınları katıldı. Sanık Yavuz savunmasında,
olaydan dolayı pişman olduğunu belirterek, Özgü'nün annesi ve
babasından özür dileyip başsağlığı dileğinde bulundu. Anne ve baba
bu sırada gözyaşına boğuldu.
YARALI KIZI OTOMOBİLLE HASTANEYE GÖTÜRDÜ
Olay günü 3 arkadaşıyla Konyaaltı Sahili'nde alkol aldıklarını,
aracı kullanırken hızının 40 kilometre olduğunu savunan Yavuz, olay
öncesinde araçta elinde içki şişesi varken sosyal medyadan canlı
yayın yaptığını belirtti. Işıklar Caddesi'ndeki sinyalizasyon
ışıklarına geldiğinde kendisine yeşil ışık yandığı için aracıyla
hareket ettiğini öne süren Yavuz, “Bu sırada bir şeye çarptığımı
fark ettim, çarpmanın etkisiyle 6-7 metre gittikten sonra
durabildim. Küçük kızı arkadaşım İsmail'le araca aldım ve
çalıştığım hastaneye götürdüm. Hastaneye girdiğimizde küçük kız
hayatını kaybetmişti, ben de bunun üzerine hastane polisine teslim
oldum" dedi.
Tanık olarak dinlenen İsmail Göktaş, olay günü kendisinin de araçta
olduğunu, trafik lambasının yeşil olmasıyla hareket ettiklerini
anlattı. Göktaş, sanık araçtayken kucağında içki şişesi
bulunduğunu, bu sırada sosyal medyadan canlı yayın yaptıklarını,
fakat araç içinde hiç alkol almadıklarını iddia etti. Yavuz'un
hızının biraz fazla olduğunu, çarpma anında fren veya korna sesi
duymadığını kaydeden Göktaş, kendisinin şoka girdiğini, arkadaşının
kucağında bir kız çocuğuyla gelerek kapıyı açmasını istediğini ve
“Kadına bak" diyerek kendisini uyardığını savundu.
SANIĞIN TAHLİYESİNE ŞERH
Baba Ferhat Ahırlı ise sanığın aracı alkollü ve hızlı kullandığını,
kendisinden şikayetçi olduğunu ifade etti. MOBESE görüntülerinde,
çarpmanın şiddetiyle kızının 15 metre ileriye savrulduğunu savunan
Ahırlı, “Bu aracın süratli olduğunu gösteriyor. Ayrıca kızımı
yerden çuval kaldırır gibi alıp en yakın hastaneye götürmek yerine
çalıştığı hastaneye götürerek kızımın ölümüne neden oldu" diye
konuştu.
Mahkeme heyeti, Başkan Tuncay Özmen'in şerhine karşı, oy çokluğuyla
sanık Yavuz'un adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar
verip duruşmayı erteledi.
TÜP BEBEK TEDAVİSİYLE DOĞMUŞTU
Ferhat ve Semra Ahırlı çiftinin, 10 yıl çocuk sahibi olamadıkları,
8 yıl önce tüp bebek tedavisi ile Özgü İzem'i dünyaya getirdikleri
kaydedildi.