ABD’de intihar vakaları adeta salgına dönüştü

ABD Hastalık Kontrolü ve Önlenmesi Merkezi (CDC) tarafından 1999 yılından 2016 yılı sonuna kadar toplanan verilere dayanarak hazırlanan raporda intihar vakalarında yüzde 30'luk artış gözlemlenirken bu vakaların bir salgın olarak görülmesi üzerinde değerlendirmelerde bulunuldu.

ABD Hastalık Kontrolü ve Önlenmesi Merkezi (CDC) tarafından yayınlanan raporda ABD genelinde yaşanan intihar vakalarında ülke genelinde ortalama %30’a varan artış yaşandığı tespit edildi. 1999 yılından 2016 yılı sonuna kadar toplanan verilere dayanan raporda ABD’de sadece bir eyalet dışında tüm eyaletlerde intihar sonucu ölüm vakalarında yaşanan artışın salgın olarak görülmesi gerektiği ve sadece bir akıl sağlığı problemi değil halk sağlığı problemi olarak ele alınması gerektiği belirtildi.
Kuzey Dakota Eyaletinde 2014-2016 yılı arasında yaşanan artış %57 seviyesine ulaşırken en çok intihar oranı 100 bin kişide 29.2 kişi ile Montana’da gerçekleşti. ABD’nin 52 eyaletinden sadece Nevada’da intihar oranı belirtilen tarih aralığında %1 gerilerken, ABD genelinde 2016 yılında intihar rakamı yaklaşık 45 bin kişi olarak belirlendi. Bu rakam aynı yıl içerisinde cinayetlerde hayatını kaybedenlerin iki katına tekabül ediyor. İntihar aynı zamanda yaş aralığı 15-34 olan grupta en büyük ikinci ölüm sebebi.
CDC Müdür Başyardımcısı Anne Schuchat verilere yönelik yaptığı açıklamada “Çok rahatsız edici. Artışın genele yayılan doğası, bir eyalet hariç tüm eyaletler, problemin hemen hemen tüm topluma yayıldığını gösteriyor” dedi.
10 yaş ve üzeri grupta birçok eyalette artışın %30’un üzerinde gerçekleştiği raporda özellikle iç kesimde bulunan eyaletlerde artış %38 ila %58 arasında, Kuzey Batı eyaletlerinde %31 ila %37 arasında gözlemleniyor.
Raporda ayrıca toplam intihar vakalarının %54’ünün daha önce bir akıl sağlığı problemine ait kayı bulunmadığı bilgisi dikkat çekiyor.
Akıl Sağlığı Ulusal Enstitüsü Başkanı Joshua Gordon, bu rakamın intihar eden kişilerin büyük bölümüne daha önce tıbbi bir tanı konulmadığını gösterdiğini söyleyerek “Bu bana onların ihtiyaçları olan yardımı almadıklarını gösterir” dedi. Gordon ayrıca intihar oranları erkek ve azınlıklar arasında en yüksek olduğunu belirterek bu grupların psikolojik yardım alma konusunda daha isteksiz olduğunu ifade etti.
Amerikan İntihar Önleme Vakfı Tıp Başkanı Christine Moutier sorunun çözümü için intihara diğer büyük sağlık sorunları olan AIDS ve kanser gibi yaklaşılması gerektiğini belirterek “Her şey insanlara neyi öğretmemiz gerektiği ile başlıyor. Ayrılıklarla, iş stresi ile nasıl başa çıkılacağı gibi” dedi.
Raporunda başlıca üç intihar sebebini ilişki problemleri (%42), geçmişte yaşanan veya yaklaşmakta olan kriz (%29) ve uyuşturucu kullanımı (%28) olarak açıklayan CDC internet sitesinde intiharın önlenmesi için eyalet ve topluluklar tarafından yapılabilecekleri şu şekilde sıraladı;
• İntihar riski olan kişilerin belirlenmesi ve desteklenmesi
• Kişilere problem çözme becerileri kazandırarak ilişkilerde, işte, sağlıkta ve diğer konularda oluşacak problemlerle başa çıkılmasının sağlanması
• Güvenli ve destekleyici çevrenin sağlanması. İlaçların ve silahların kilit altında tutulması gibi.
• İnsanların birbirine bağlılık hissedeceği ve yalnızlıktan kurtulabileceği aktiviteler düzenlenmesi.
• İntihar riski altında bulunan insanları bir araya getirerek efektif bir akıl ve beden sağlığı sistemi oluşturulması
• Zor durumda olanlara fırsat tanıyacak geçici opsiyonların geliştirilmesi
• Yakınlarını intihar sonucu kaybetmiş kişilere destek olunarak bu kişilerin intihara meylinin önlenmesi.