İRAN İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasemi, Tahran Zirvesi'ne değinerek, "Tahran Zirvesi, diplomasi ve siyasi sürecin savaşa ve çatışmaya galebe çalması, teröristlerin Suriye halkının kendi kaderini kendi belirlemesine ilişkin iradesini kabullenerek, kan dökülmeksizin çatışmasız bir şekilde silahlarını teslim etmesi ve bunun da ötesinde milyonlarca masum Suriyelinin hayatı ve canı ile oynamayı bırakması için oldukça iyi bir fırsattır. Üçlü zirve barışçıl şartların devamında ve krizin siyasi çözümünde önemli rol oyanabilecek niteliktedir" dedi.
İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram
Kasemi, "Tahran Üçlü Zirvesi: İkili İşbirliği ve Bölgesel
Entegrasyon"nuna ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Kasemi, Tahran Üçlü Zirvesi'nin tarihi bir öneme sahip olduğunu
vurgulayarak, "Bu hafta Cuma günü üç ülkenin yani İran, Türkiye ve
Rusya cumhurbaşkanlarının toplantısı Tahran'da geçekleşecektir. Söz
konusu üçlü zirve uzun zaman önce ülke liderleri ve dışişleri
bakanları düzeyinde başlayan bir sürecin devamı olup, Suriye
konusunda ve Astana süreci olarak bilinen siyasi süreç
karşısındaki politikaların koordinesi ve uyumunun yanı sıra görüş
alışverişi ve farklı bakış açılarının dile getirilmesi açısından ve
hepsinden önemlisi de ikili ve çok taraflı konular, bölgesel
ve uluslararası meseleler karşısında uyum ve entegrasyon için son
derece değerli bir fırsattır. Cumhurbaşkanımız Ruhani'nin
başkanlığında ve iki büyük komşumuz Rusya ve Türkiye'nin
cumhurbaşkanları Viladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın
katılımları ile gerçekleşecek Tahran Zirvesi uzun zamandan
beri dünyanın ilgi odağı haline gelmiştir. Çünkü bu zirve, zirvenin
eksenini oluşturan konu yani Suriye'deki gelişmeler açısından
fevkalade önem taşıdığı gibi, bölgenin etkili üç büyük ülkesi
arasındaki etkileşimin en yüksek seviyeye taşınarak sürdürülmesi ve
anılan üç ülke arasında özellikle de ekonomi alanında ikili ve çok
taraflı işbirliğine zemin hazırlaması bakımından da önem arz
etmektedir" ifadelerini kullandı.
"ÜÇLÜ ZİRVE BARIŞÇIL ŞARTLARIN DEVAMINDA VE KRİZİN SİYASİ
ÇÖZÜMÜNDE ÖNEMLİ ROL OYANABİLECEK NİTELİKTEDİR"
"Üçlü zirve barışçıl şartların devamında ve krizin siyasi çözümünde
önemli rol oyanabilecek niteliktedir" diyen Kasemi, şu ifadeleri
kullandı: "Asıl hedefi Suriye krizini kökten çözmek ve siyasi
çözüme kavuşturmak olan Astana siyasi sürecinin devamı
niteliğindeki Tahran Zirvesi, Suriye tartışmasında İran, Rusya ve
Türkiye arasındaki stratejik koalisyonu koruyarak, Suriye'deki
krizinin siyasi süreci teşvik ve hızlandırma ve güçlendirme yoluyla
bir an önce sonlanmasına katkı sağlamak adına çaba harcıyacaktır.
Geçtiğimiz iki yıl boyunca üç ülke arasındaki uyum ve işbirliği,
başta tekfiri-terörsit grup DEAŞ olmak üzere terörizm ile
mücadelede, çatışmalardan arınmış bölgelerin oluşturulmasında ve
evinden yurdundan olmuş Suriyelilerin evlerine geri dönmesinde
büyük rol ifa etmiş ve belirleyici olmuştur. Bu sefer İdlib
vilayetinde saha gelişmelerinin son aşamasının başlamasının eşiğine
gelindiği şu günlerde, üçlü zirve barışçıl şartların devamında ve
krizin siyasi çözümünde önemli rol oyanabilecek
niteliktedir.
TAHRAN ZİRVESİ, SURİYELİNİN HAYATI VE CANI İLE OYNAMAYI
BIRAKMASI İÇİN OLDUKÇA İYİ BİR FIRSATTIR
Tahran Zirvesi, diplomasi ve siyasi sürecin savaşa ve çatışmaya
galebe çalması, teröristlerin Suriye halkının kendi kaderini kendi
belirlemesine ilişkin iradesini kabullenerek, kan dökülmeksizin
çatışmasız bir şekilde silahlarını teslim etmesi ve bunun da
ötesinde milyonlarca masum Suriyelinin hayatı ve canı ile oynamayı
bırakması için oldukça iyi bir fırsattır. İran, Türkiye ve
Rusya cumhurbaşkanlarının katılımıyla geçekleşecek Tahran Zirvesi,
özellikle de her üç ülkenin büyük ama mantıksız bölge ötesi bir
gücün hırs ve tamahları ile karşı karşıya olması bakımından oldukça
önem arz etmektedir. Bu üç ülke bağımsızlık yanlısı oldukları ve bu
bölge ötesi gücün tek taraflı dayatmalarını kabul etmedikleri için
çeşitli dayatmalar ve yaptırımlara maruz kalmıştır. Şüphesiz ortak
hedefler ve benzer sorunlara sahip olmak, zalimane yaptırımlara ve
adaletsizce tehditlere karşı koymada bu üç ülke arasında uyum ve
entegrasyona neden olabilir. Bağımsız ülkeler arasında ikili ve çok
taraflı diplomasi ve görüşmeler, bölgeötesi güçlerin hırs ve
tamahlarına karşı konulmasında kilit rol oynamaktadır. Tahran'da
düzenlenecek İran, Rusya ve Türkiye Üçlü Zirvesi, uluslararası ve
bölgesel önemli konuların bu üç ülkenin devlet başkanları
tarafından ele alınmasının yanı sıra, ikili görüşme ve
istişarelerin de en üst düzeyde gerçekleşmesi için büyük fırsat
olma özelliğini taşımaktadır.
İKİLİ, ÜÇLÜ VE ÇOK TARAFLI GÖRÜŞMELERİN TEMEL BİR ZARURETE
DÖNÜŞMÜŞTÜR
Kuşkusuz Türkiye ve Rusya cumhubaşkanlarının ülkemizin üst düzey
makamları ile yapacağı görüşmeler, bağımsız ülkelerin bağımsızlık,
eşitlik ve adalet isteğini içlerine sindiremeyen bölge ötesi
tamahkar güçlere karşı koymak ve bu konuda uyum içerisinde olmak
amacıyla siyasi, ekonomik, finans, ticaret ve enerji gibi çeşitli
alanlarda ve bölgesel ve uluslararası konularda görüş teatisinde
bulunmak, makro kararlar almak ve stratejik politikalar geliştirmek
için çok değerli bir fırsattır. İran, Rusya ve Türkiye'nin
ortak sorunlar ve bölge ötesi zorba güçler tarafından
kendilerine yönelltilen ortak tehditlerle karşı karşıya olduğu
böylesine hassas bir dönemde ikili, üçlü ve çok taraflı
görüşmelerin ve işbirliğinin sürdürülmesi, tartışmasız temel bir
zarurete dönüşmüştür."