İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit referandumunun ardından istifa eden David Cameron'dan sonra Brexit sürecinin kurbanı olan ikinci başbakan oldu.
Başbakan May’in 7 Haziran’da partisinin liderliğini bırakacağını açıklamasının ardından, gözler başbakan olarak Brexit sürecine bundan sonra yön verecek yeni lider adaylarına çevrildi.
May, partisinin yöneticileri ile bir araya geldikten sonra yaptığı açıklamada yaklaşık 3 yıl önce devraldığı Muhafazakar Parti liderliğini 7 Haziran’da bırakacağını ilan etti.
Parti yeni liderini belirleyene kadar başbakanlık görevini bir süre daha sürdüreceğini belirten May, İngiltere’de Brexit’in kurbanı olan ikinci başbakan olarak tarihe geçti.
2016’da yapılan AB referandumunda Brexit kararının alınmasının ardından, ülkenin AB üyesi kalması için kampanya yürüten dönemin başbakanı David Cameron da istifa etmişti.
Cameron’ın istifası sonrasında başlayan liderlik yarışını, partinin parlamento grubunun ezici çoğunluğunun desteğini alan o günün İçişleri Bakanı May kazanmıştı.
Ancak May’in 3 yıla yaklaşan başbakanlığında karnesi kırıklarla doldu.
Brexit sürecini daha güçlü bir hükümetle yönetmek isteyen May, ülkeyi 2017 yılında erken genel seçime götürdü. Ancak May seçimde sergilediği kötü performansla partisinin milletvekili sayısını 330’dan 317’ye düşürerek hükümet kurma çoğunluğunu kaybetti.
Kaderini Kuzey İrlanda belirledi
Kuzey İrlanda’nın İngiltere ile birlik yanlısı ve katı Brexitçi Demokratik Birlik Partisinin (DUP) dışarıdan desteğiyle azınlık hükümeti kurabilen May’in sonunu hazırlayan da Kuzey İrlanda problemi oldu.
AB ile 2 yıl boyunca yürüttüğü müzakerelerin sonuna vardığı Brexit anlaşması, Kuzey İrlanda ile ilgili "tedbir maddesi" nedeniyle parlamentonun alt kanadı Avam Kamarası’nda 3 kez reddedildi.
Anlaşmada tepki çeken madde, AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile İngiltere’ye bağlı Kuzey İrlanda arasına Brexit sonrasında fiziki sınır girmesini önlemeyi amaçlıyordu. Maddeye göre, İngiltere ile AB kapsamlı bir ticaret anlaşması imzalayana kadar ülkenin bütünü Gümrük Birliği içinde kalacak ancak Kuzey İrlanda ilave AB kurallarına da tabi olacaktı.
Bu maddenin Kuzey İrlanda’yı zamanla İngiltere’den koparacağını savunan Muhafazakar Partili katı Brexitçiler ile DUP, May’in anlaşmasının Avam Kamarası onayı almasını önleyen en önemli aktörler oldu.
Brexit'i ertelemek zorunda kaldı
Brexit anlaşmasını Avam Kamarasından geçiremeyen May, 29 Mart’ta gerçekleşmesi gereken Brexit’i 31 Ekim’e ertelemek zorunda kaldı. Ancak bu da May’in sonunu hızlandırmaktan başka işe yaramadı.
May’e son darbe, Brexit anlaşmasını 4. kez parlamentoya sunacağını açıklamasının ardından geldi. Anlaşmaya daha önce ret oyu veren bazı milletvekillerinin desteğini alabilmek için parlamentoda yeni Brexit referandumunun oylanmasını sağlayacağını vaat etmesi, katı Brexitçileri harekete geçirdi.
Önceki akşam hükümetin parlamentodan sorumlu bakanı Andrea Leadsom’ın Brexit konusunda May’e güvenini yitirdiğini açıklayarak istifasını vermesiyle, İngiliz başbakan üzerindeki baskı son raddeye ulaştı.
İstifa rekoru
May, istifa edeceği 7 Haziran’da 2 yıl 329 gün liderlik koltuğunda oturmuş olacak. Ancak May kısa süren liderliği ve başbakanlığı esnasında hükümette, Tony Blair’in ve Margaret Thatcher’ın 10’ar yıllık görev sürelerinde gördüklerinden daha fazla istifa yaşandı.
May hükümetinden aralarında bir dışişleri bakanı, iki Brexit bakanı, bir çalışma bakanı, iki savunma bakanı ile bir başbakan yardımcısının da olduğu 36 üst düzey isim istifa etti.
İngiltere'nin ikinci kadın başbakanı olarak, kendisinden önce bu görevi yürüten Margaret Thatcher'a benzetilen ve "Yeni Demir Leydi" diye anılan May, istifa açıklamasını ise bu sıfatla çelişerek gözyaşları içinde tamamladı.
En güçlü aday Johnson
İngiliz iktidar partisinin yeni lideri olmak için adaylar da lobi çalışmalarına başladı.
Muhafazakar Parti kurallarına göre lider adayları öncelikle milletvekillerinin yapacağı oylamada ikiye indiriliyor. Son iki adaydan biri partinin yaklaşık 125 bin üyesinin oylarıyla lider seçiliyor.
Eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson, May’in boşaltacağı koltuk için en güçlü aday olarak görünüyor. Ülkenin AB’den ayrılması için yürütülen kampanyanın da liderleri arasında yer alan Johnson, temmuz ayında May’in Brexit politikasını eleştirerek istifa etmişti.
Ülkenin AB’den gerekirse anlaşmasız bir şekilde ayrılmasını savunan Johnson’a en büyük desteği parti tabanı veriyor. Milletvekilleri arasında bugüne kadar yeterli desteği sağlayamayan Johnson’ın, partinin oyunun anketlerde dramatik oranda düşmesi nedeniyle bu engeli de aşabileceği belirtiliyor.
Aşırı sağcı Nigel Farage'ın kurduğu Brexit Partisi'nin anketlerde gördüğü rağbet da Johnson'ın şansını artırıyor. Johnson, Muhafazakar Parti'nin seçmen tabanını ele geçiren Farage'a karşı partiyi savunabilecek en güçlü isim olarak görülüyor.
Eski rakip de adaylar arasında
Liderlik için adaylığını koyması beklenenler arasında eski Brexit Bakanı Dominic Raab da yer alıyor. May’in AB ile vardığı Brexit anlaşmasına itiraz ederek istifa eden Raab, sosyal medyadan liderlik kampanyasına başlamış bulunuyor.
Hükümetten önceki gün istifa eden Andrea Leadsom da adaylar arasında gösteriliyor. Leadsom, Cameron’ın istifasının ardından May’in liderlik yarışındaki rakibiydi. Verdiği bir röportajda May’in çocuk sahibi olmadığı için liderliğe uygun olmadığını söylemesinin ardından üzerine çektiği kamuoyu tepkisi nedeniyle yarıştan çekilmek zorunda kalmıştı.
Çevre Bakanı Michael Gove’un adı da lider adayları arasında yer alıyor. Gove, Cameron sonrasında önce Boris Johnson’ın adaylığına destek vermiş ancak son anda Johnson’ı terk ederek kendi adaylığını açıklamış, sonra da çekilmişti. Katı Brexitçiler arasında yer alan Gove, siyasi bir kıvraklık göstererek May’in kabinesinde yer almayı başarmıştı.
AB referandumu sırasında üye kalınması için kampanya yürüten ancak daha sonra Brexitçi kanada geçen Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt da lider adayları arasında bulunuyor. Ancak Hunt’ın daha önce 6 yıl boyunca yürüttüğü Sağlık Bakanlığındaki kötü karnesi, şansını azaltıyor.
İlk Müslüman başbakan ihtimali
Ülkenin Pakistan kökenli İçişleri Bakanı Sajid Javid’in adı da potansiyel adaylar arasında yer alıyor. Javid lider seçilmesi durumunda, İngiltere’nin ilk Müslüman başbakanı olabilir.
Liderlik için adı geçenler arasında eski İçişleri Bakanı Amber Rudd, eski Eğitim Bakanı Justin Greening, eski Çalışma Bakanı Esther McVey, Sağlık Bakanı Matt Hancock ve Savunma Bakanı Penny Mordaunt da bulunuyor.
İngiltere’de bahisçilere göre en güçlü adayları ise sırasıyla Boris Johnson, Dominic Raab, Michael Gove ve Jeremy Hunt dörtlüsü oluşturuyor.