ABD'li 'kahin' Roubinhi'ye göre kripto para 'boş hayal'

ABD'li ünlü ekonomist Nouriel Roubini, Bitcoin ve kripto para birimlerinin başarısız olacağını savunarak “Blok zinciri teknolojisi şu ana kadar en çok abartılan teknolojilerden biridir” dedi. Roubini, yayınladığı makalede kripto para biriminin dayandığı esaslara değinerek "bu hayalin sonlanması gerektiğine" dikkat çekti.

“Kâhin” olarak da tanınan ABD'li ekonomist Nouriel Roubini, kripto para birimleri ve blok zinciri teknolojilerinin “boş bir hayalden ibaret” olduğunu ve bu "hayalin sonlanması gerektiğini" savundu.
Roubini yayınladığı makalede, Bitcoin ve kripto para birimlerinin başarısız olacağı ve bu nedenle kripto para birimlerinin altında yatan blok zinciri teknolojisine daha güçlü bir savunma kazandırılacağı ve kripto para birimleri başarısız olsa da, blok zinciri teknolojisinin "yenilikçi ve devrimci bir teknoloji olacağı" yönündeki tahminlere ilişkin, “Blok zinciri teknolojisi şu ana kadar en çok abartılan teknolojilerden biridir” dedi.
Blok zinciri teknolojisinin var olan veri tabanlarından daha az kullanışlı olduğunu vurgulayan Roubini, “Birileri bir 'blok zinciri üzerinde’ bir program çalıştırdıklarını söylediklerinde, genellikle bu durum aynı veriye ait çoğaltılmış bir yazılım uygulamasının bir örneğini diğer birçok cihazda çalıştırdıkları anlamına gelir" dedi ve ekledi:
"Gerekli depolama alanı ve hesaplama gücü, merkezileştirilmiş bir uygulamadan çok daha büyüktür ve gecikme süresi daha uzundur.
"’Kanıt belgesi’ veya ‘sıfır bilgi’ teknolojilerini içeren blok zincirler, tüm işlemlerin kriptoyla korunmuş olarak doğrulanmasını gerektirir, bu da onları yavaşlatır.
"Birçok popüler kripto para biriminin yaptığı gibi ‘işin kanıtı’nı kullanan blok zincirleri, bir başka problemi de beraberinde getiriyor: kripto para birimlerini güvence altına almak için çok miktarda ham enerjiye ihtiyaç duyuyorlar.
"Bu durum da, İzlanda'daki Bitcoin 'madencilik' operasyonlarının, bu yıl bütün İzlanda hane halklarının toplamından nasıl daha fazla enerji tüketimine yol açtıklarını gösteriyor."
Hız ve doğrulanabilirdik dengelemesindeki değiş tokuş durumlarında blok zinciri teknolojisinin mantıklı olabileceğini, ancak, bu durumun teknolojinin pazarlamasıyla alakalı olduğunun altını çizen Roubini, blok zinciri yatırımlarının teknolojinin sınırlarını anlamadan, sürekli olarak bulut bilişimi gibi endüstrileri alt üst edeceği yönündeki sözler ile ilgili de şu konulara dikkat çekti:
"Blok zincirlerinin dağıtılmış ve evrensel bir ‘dünya bilgisayarı’ olduğu yönündeki düzenlemeleri düşünün.
"Bu iddiada, günde gerçekleştirilen milyonlarca işlem için var olan etkin sistemleri kullanan bankalara, belirgin bir şekilde daha yavaş ve daha az verimli tek bir şifreleme sistemine geçme teklifi sunuluyor.
"Bu, finansal endüstrinin yazılım kullanımıyla ilgili bildiğimiz her şeye aykırıdır.
"Özellikle algoritmik ticaret yapan şirketler olmak üzere mali kurumlar, hızlı ve etkili bir işlem işleme gereksinimine sahiptir.
"Bu nedenle kurumların gerçekleştirmek istediği işlemler için Ethereum gibi küresel ve tekli blok zinciri teknolojisi asla yeterli olmayacaktır.
"Dahası, taban seviyesindeki protokollerden farklı olarak, blok zincirler ‘durumsal’dır, yani kendilerine gönderilen her geçerli iletişim sistemlerinde saklanır.
"Sonuç olarak, iyi tasarlanmış blok zincirlerinin, kullanıcılarının donanımının sınırlamalarını göz önüne alması ve ‘spam’ gönderilmesine karşı belirli önlem ve korumalar sunması gerekiyor."
Küresel çapta gerçekleştirilen bütün işlemlerin merkezi bir veri tabanında saklanamadığı gibi bu eylemin dağıtılmış bir veri tabanında da gerçekleştirilemeyeceğini vurgulayan Roubini, "blok zinciri ölçme" işleminin halen çözülememiş bir sorun olduğunu ve bir süre daha bu şekilde kalacağının altını çizdi.
Roubini, blok zincirleri hakkındaki diğer yanlış iddialarından birinin de, blok zinciri teknolojilerinin finansal ve diğer ara bulucu ihtiyacını ortadan kaldırarak oluşturacağı “güvene dayalı” ütopik sistem hakkında, "Bu tek bir nedenden gerçekleşemez; şu an var olan bütün finansal sözleşmeler katılımcı taraflar tarafından düzenlenebilir veya kasıtlı olarak ihlal edilebilir" dedi ve ekledi:
"'Güvene dayalı' bağlamda bu olasılıkları otomatikleştirme ticari olarak gerçekleşemez; çünkü, tüm finansal anlaşmaların yüzde 100 nakit teminatlı olmasını gerektirir, bu da mali perspektiften çılgınca bir fikirdir.
"Dahası finansta blok zincirinin pek çok uygulaması aracı gerektirir çünkü kaçınılmaz olarak öngörülemeyen olasılıkların ortaya çıktığı ve takdir yetkisinin kullanılmasını gerektiren durumlar ortaya çıkacaktır.
"Böyle bir durumda blok zinciri teknolojilerinin yapacakları en önemli şey, tüm tarafların bir işlemde durumlarını ve yükümlülüklerini birbirleriyle paylaşmalarını sağlıyor."
Bitcoin ve blok zinciri hayalleri sonlandırmanın zamanı geldiğinin altını çizen Roubini, "Sonuç olarak, blok zinciri teknolojisi kullanımları, sürücüsüz araçlar veya dronelar gibi şeffaflık ve sabotaj direnci gerektiren belirli, iyi tanımlanmış ve karmaşık uygulamalarla sınırlandırılacaktır. Kripto para birimleri ise, 1840’lı yıllardaki tren yolu hisseleri balonun patlaması gibi eninde sonunda patlayacaktır" diye ekledi.