Başbakan Binali Yıldırım, her yıl bazı kesimlerce Türkiye
ekonomisi hakkında olumsuz söylemlerin ortaya atıldığını
belirterek, “Türkiye bu krizi kaldıramaz’, ‘Türkiye yandı bitti’
diyenler mosmor oldu. Şimdi tekrar bozuk plak gibi tekrar başa
aldılar. Tekrar aynı şarkıları söylüyorlar. ‘Türkiye 2018’de bu
işin içinden zor çıkar.’ Sipariş raporlar, değerlendirmeler.
Ekonomi üzerine moral bozucu söylemler. Bunların hepsi bize yabancı
gelir. Tanıdık sesler, tanıdık yüzler. Hiç merak edilmesin Türkiye
ekonomisi sürdürülebilir büyümeye devam edecek” dedi. Yıldırım
ayrıca bankalara da seslenerek, “Lütfen teminatlarda ölçülü olalım.
Fazla teminat sizin için cazip bir şey değil. Önemli olan yaşatmayı
esas almak. Yaşatırsanız siz de yaşarsınız” dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde iş dünyasına
finansman temin etmek amacıyla hayata geçirilen ‘2018 Nefes
Kredisi’nin imza ve tanıtım toplantısı, İzmir’de Başbakan Binali
Yıldırım’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Kaya Termal Otel’de
düzenlenen toplantıya Başbakan Yıldırım’ın yanı sıra Gümrük ve
Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan,
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleştirme Bakanı Ahmet Arslan, TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, AK Parti milletvekilleri, belediye başkanları, oda
ve borsa başkanları, iş adamları ile çok sayıda davetli
katıldı.
Toplantıda konuşan Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin büyümeye devam
ettiğini ve dünyada 2017 yılında en fazla büyüyen ülke olduğunu
hatırlattı. Yıldırım, “Türkiye, 2017’de dünyanın en fazla büyüyen
ülkesi oldu. Kendi rekorumuzu kırıyoruz. Türkiye emin adımlarla,
uygulanabilen politikalarla özel sektörü ile kamu sektörü ile
büyümeye, kalkınmaya, üretmeye devam ediyor. Bugün güzel bir
başlangıcı daha İzmir’de gerçekleştiriyoruz. İkinci Nefes Kredisi.
Niye ikinci, birincisini geçen yıl yapmıştı. Bu yıl ikincisini
yapıyoruz. Attığımız bu adımla küçük ve orta büyüklükte
işletmelerimize daha büyük hedefler için nefes almalarını
sağlayacak imkan veriyoruz. Bugüne kadar bizim bir önceki adımımız
da bir sonraki adımımız da aynı olmadı. Hiçbir zaman patinaj
yapmadık, yerimizde saymadık, kendimizi tekrar etmedik. Hiçbir
zaman gittiğimiz şehirlere eli boş gitmedik. Her yerde
eserlerimizle var olduk. Her yerde kalıcı eserler yaptık. Daima
üretim, daima büyüme, daima kalkınma dedik. Burada bu projenin
hayata geçmesi için büyük bir gayret gösteren başta Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği başkanına ve yurdun her tarafındaki üyelerine,
ayrıca Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıf Bank, Denizbank’a
yaptıkları bu katkıdan dolayı şükranlarımı ve teşekkürlerimi
sunuyorum. Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’undan fazlası küçük
ve orta ölçeklidir. İstihdamın da, üretimin de, ihracatın da yükü
KOBİ’lerin üzerindedir. Gerçek üreten, gerçekten istihdam sağlayan,
gerçekten de ihracatımıza KOBİ’ler anlamlı katkı sağlıyor.
KOBİ’lerin sesi fazla çıkmıyor, gürültüsü yok. Onlar sessiz sedasız
üretiyor. 7.4 büyümenin arkasında KOBİ’ler var. Ancak kredilerde
külfet nimet dengesine bakıyoruz, durum pekte öyle değil. Bu kadar
iş yapan KOBİ’ler, Türkiye’deki kaynakların en fazla 30’unu
kullanıyor. Her şeyin fazlasını yapacaksın, daha çok üreteceksin,
daha çok adam çalıştıracaksın, sonunda paylaşmaya gelince, krediye
gelince KOBİ’ler daha az alacak, yüzde 30 olacak. Bu hakkaniyete
uygun değil. Herkes hakkını mutlaka alması lazım. Başka ülkelerde
bu durum nasıl. Güney Kore’de kredilerin yüzde 75’ini KOBİ’ler
alıyor. Portekiz, yüzde 81. Yunanistan’da bile yüzde 55’ini bütün
krediler içinde KOBİ’ler alıyor. O bakımdan küçük ve orta büyükteki
işletmeler için ne yapsak azdır. Geçtiğimiz yıl başlattığımız Nefes
Kredisi’yle reel sektörün, odalar, borsalar ve finans sektörünün
önemli temsilcileri bankalarla bir araya geldi. Bu birliktelikten
KOBİ’lerimiz hak ettikleri krediye ulaşma imkanı buldu. Bu proje
bir kaynağa ulaşma projesi değil, aynı zamanda faizin düşürülme
politikasına da ciddi katkı sağladı. Reel faiz, 15-20 arasında
işine göre değişiyor. Bu 11.88 yani. 12 bile değil. Aylık 0.99. Bu
bir başlangıç yani bu özel şartlarda verilen krediyle bankalarımız
odalar, borsalar diyor ki; ‘Biz faizlerin yükselmesini istemiyoruz.
Eğer buna katkı sağlanacaksa işte buna öncülük ediyoruz, diğerleri
de bizi takip etsin.’ Bu Nefes Kredisi için 5 milyarlık hacim
planlanmış. KOBİ’ler için bir sürü güzel şey söyledik. Bu kadar
söyledikten sonra 5 milyar olur mu, bu hacmi 7.5 milyara çıkıyoruz.
Ben kafama göre yapmıyorum. Sordum danıştım arkadaşlar olur
dediler. Vade 12 ay. Krediyi gidip alacaksınız, ertesi gün ‘getir
taksiti öde’ diyorlar. Böyle olur mu, bunun bir hazırlığı var. Bu
krediyi 6 ay ödemesiz bir buçuk yıla çıkarıyoruz. Faizi var tabii
bu işin. Ana para ödeme 6 ay sonra başlayacak. 6 ay içinde hesabı
kitabı yapacaksınız. Günü geldiğinde inşallah ödemesini
yapacaksınız. Biz geçen sene Nefes Kredisi kullandırdık ya bu
kredinin dönüşü nasıl biliyor musunuz, Türkiye ortalamasından 10
kat daha fazla. Binde birin altında. Yani hiç batak yok. Çünkü
KOBİ’ler sağlam. KOBİ’ler sözüne sadık işletmeler. Diğerleri sağlam
değil demek istemiyorum, onların hacmi çok. Büyük işler yapıyorlar.
KOBİ’lerin cüsseleri küçük ama ekonomiye katkıları büyük. Tabana
hitap ediyorlar. Bu bir yatırım değil, mevcut işletmelerin çarkını
çevirmek için işletme ihtiyaçlarını karşılamak için bir katkıdır.
Günlük uygulanan faizin önemli ölçüde altında. Yarıya yakın bir
iyileştirme var” dedi.
“Türkiye yandı bitti diyenler mosmor oldu”
Geçen sene sağlanan 7.4’lük büyümeyi nasıl gerçekleştirdiklerini
anlatan Yıldırım, “7.4 büyümeyi sağladık da bunun için bir piyango
vurmadı. Bunun bir arka planı var. Birçok tedbir aldık. 2017’nin
zor geçeceğini biliyorduk. Bunlardan bir tanesini söyleyeceğim, KGF
sistemini devreye soktuk. Yani hazine, alınan kredilerin bir
kısmına garanti veriyor. Bu sistemle işletmeler büyüme planlarını
geliştirdi. Geçmişten gelen mali planlarını yeniden yapılandırdı.
Bazıları yeni yatırımlar yaptılar. Kapasite arttırdılar. Ayrıca
bizim 290 bin işletmeye KOSGEB imkanı sağladık. KOSGEB’ten verilen
krediler daha cazip. Orada faiz yok. 50 bin liraya kadar para
verdik 3 yıl süreyle. 690 bin müteşebbise kredi sağladık. Bir
milyondan fazla üyesi var. TOBB’un yüzde 70’ine destek vermişiz.
KOBİ’lerimizi de dahil ettiğimizde 250 milyara yaklaşıyor.
Ekonomiye 243 milyarın birden girmesi demek çarkların daha hızlı
dönmesi demek. Üretimin artması demek, ihracatın artması demek.
Daha çok vatandaşımızı iş aş bulması demek. Bu sene de olumsuz
konuşanlar oldu. ‘Türkiye bu krizi kaldıramaz’, ‘Türkiye yandı
bitti’ diyenler mosmor oldu. Şimdi tekrar bozuk plak gibi tekrar
başa aldılar. Tekrar aynı şarkıları söylüyorlar, ’Türkiye 2018’de
bu işin içinden zor çıkar.’ Sipariş raporlar, değerlendirmeler.
Ekonomi üzerine moral bozucu söylemler. Bunların hepsi bize yabancı
gelir. Tanıdık sesler, tanıdık yüzler. Bu ülkenin başbakanı olarak
söylüyorum. Şartlarımızın çok kolay olmadığını biliyoruz. Çünkü biz
çok büyük bir mücadele veriyoruz. Sadece ülkemiz için değil,
bölgemizdeki mağdur ve mazlum ülkelerin hamisi olarak mücadele
veriyoruz. Hiç merak edilmesin Türkiye ekonomisi sürdürülebilir
büyümeye devam edecek. ‘Ekonomi soğudu’ diyenler, ter soğursa hasta
olunur. Soğumayacak, terlemeye, mücadele etmeye devam edeceğiz.
2018’in tedbirlerini, teşviklerini, aldığımız kararları önümüzdeki
hafta halkımızla paylaşacağız. Geçtiğimiz Çarşamba günü
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir toplantı yaptık. Yatırım
ortamının iyileştirilmesi. Bunun için bir yasa çıkardık. Bürokratik
bir sürü engeli ortadan kaldıran bir süreç başlattık. Şirket
kurmaktan tutun sermayeye erişimine kadar birçok reformu hayata
geçirdik. Tüm bunlara ek olarak da cazibe merkezleri programını
başlatmış olacağız” diye konuştu.
Teminat konusunda bankalara seslendi
KOBİ’lerin Pazartesi gününden itibaren gidip kredi başvurusunu
yapabileceğini kaydeden Yıldırım, teminat konusunda bankaları
ölçülü olmaya çağırdı. Yıldırım, “Nefes Kredisi’nin bugün bu
noktaya gelmesinde 8 tane kuruluşun emeği oldu. Bugün bunu
esnafımızla, işletmemizle paylaşıyoruz. İşletmelerimiz
Pazartesi’nden itibaren gidip başvurularını yapabilir ve
kredilerini alabilir. Hayırlı uğurlu olsun. Bakın değerli banka
genel müdürleri KGF buradan yine devrede garantilerini veriyor.
Vatandaşın kendi öz kaynağı da var. Lütfen teminatlarda ölçülü
olalım. Neredeyse hiç teminat yokmuş gibi, 1’e 2 gibi teminat
almaya gitmeyelim. Fazla teminat sizin için cazip bir şey değil.
Önemli olan yaşatmayı esas almak. Yaşatırsanız siz de yaşarsınız.
Yarın öbür gün riske girerse ne olacak, siz de zincirleme aynı
şekilde. Sürdürmeyi, yaşatmayı esas almalıyız. Teminatta makul
ölçüler içinde kalmalıyız” ifadelerini kullandı.
İzmir’e yapılan hizmetleri anlattı
İzmir’in büyümesi, hak ettiği yeri alması, marka şehir olması,
küresel bir markaya dönüşmesi için 15 yıldır hükümet olarak
ellerinden geleni yaptıklarını belirten Başbakan Yıldırım,
konuşmasına şöyle devam etti:
“İzmir gibi bir dünya şehrinde özellikle hava ulaşımında geçmişle
kıyaslanmayacak şekilde bir gelişim sağlandı. İç hatlar terminali
Türkiye’nin en güzel terminallerinden biridir. Biz onu 18 ayda
yaptık. Bize ‘yapamazsınız’ dediler. Toplam yolcu kapasitesi 25
milyona ulaştı. Dış hatlarda 2000 yılına göre yüzde 400 artış
sağlandı ve sadece geçen yıl 11 milyon dış hatlarda yolcu trafiği
oldu. 3 kıtada toplam 28 ülkede 70 noktaya uçuş var. 16 sene 410 km
bölünmüş yol yaptık. İzmir’in bölünmüş yol uzunluğu 2 katının
üzerine çıktı. Şimdi artık İzmir’i düşünün. İzmir’in bütün illere
bölünmüş yol bağlantısı var. İzmir’den İstanbul’a otoyol yapıyoruz.
İnşallah gelecek sene sonuna kadar bitirmiş olacağız.
İzmir-İstanbul arası 2 saat 50 dakika. Bursa’ya kadar olan kısmı
bitti zaten. Ulaşım ve altyapı bakımından Türkiye tam 20 kademe
atladı. Dünyada 30. sıradan 9. sıraya geldi. İzmir çevre yolu
bitti. Çiğli’den Çandarlı’ya kadar otoyol yapıyoruz. Toplam 80
kilometreden fazla. Daha önce bir 20 km yapmıştık. Geri kalanı da
yapıyoruz. Bunu da yap-işlet-devret ile yapıyoruz. Bu yol neden çok
önemli çünkü dünyanı en uzun köprüsünü yapıyoruz. Kuleler arası
uzunluk 2023 metre. Varsın en büyüğü olsun dedik. 2023’te anlamlı,
çünkü Türkiye’nin 100. yılı. O köprü bitince Ege’ye trafik artacak.
O trafiği Çandarlı otoyolu rahatlatacak. Bu yol Çanakkale
köprüsünden daha önce bitirilecek. Daha sonra İstanbul otoyolu,
Bursa-Manisa-İzmir bir kısmını yaptık. Bize ‘Biz İstanbul’dan
başlayalım İzmir’e gidelim’ dediler. ‘Öyle yağma yok. Hem İzmir’den
hem de İstanbul’dan başlayacaksınız’ dedik. Bu proje Türkiye’deki
ilk, dünyada büyük bir projesi. Bu projenin toplam bedeli 10 milyar
dolar. Aynı şekilde Çanakkale köprüsü ve otoyolu daha ötesi ne var.
Bir yandan da Ankara, Afyon, Uşak, Manisa, İzmir hızlı tren projesi
de devam ediyor. Uşak’a kadar geldik. Bu ne demektir İzmir hem
başkente hem de dünyanın ticaret ve kültür başkenti olan İstanbul’a
komşu kapısı oluyor. Aynı gün buradan çıkacaksınız buradan hızlı
trenle Ankara’ya oradan İstanbul’a gideceksiniz. Bir günde hem
işinizi hem seyahatinizi yapacaksınız. Ödemiş’te çok güzel bir
hastane açılışı da yapacağız. Doğum merkezi Türkiye’de bir ilk.
Özelliği suda doğum. İlk defa Türkiye’de bunu Ödemiş’te hayata
geçiriyoruz. 300 yataklı çoğu tek yataklı bir hastane. 20 Nisan’da
İzmir’e söz verdiğimiz gibi Alaçatı Havaalanı’nın ihalesini
yapıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Dünyada en hızlı büyüyen ikinci
metropol şehir İzmir. İzmir’de nefes kredisi ve KGF kredisinden 29
bin işletmemiz yararlandı. Bu da yaklaşık 18 milyarlık bir kredi.
Yeter mi elbette yetmez. İnşallah İzmirimizi, Türkiye’yi büyütmeye
devam edeceğiz.”
Toplantıda konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da ‘Nefes
Kredisi’ hakkında katılımcılara bilgi verdi. Hisarcıklıoğlu,
KOBİ’lerin ciddi bir teminat sıkıntısının olmayacağını
vurgulayarak, KOBİ’lerle beraber Türkiye’nin de kazanacağını ifade
etti.
“Türk ekonomisine ayar çekenlere bir ayar verdik”
Her zaman sanayici ve esnafın yanında olduklarını dile getiren
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi ise, “Gezi Parkı
olaylarından beri Türkiye üzerinde oynan oyunları hep boşa
çıkardık. Türk ekonomisine ayar çekmek isteyenlere özel sektörümüz
bir ayar çekti. Türk ekonomisine ayar çekenlere bir ayar verdik.
Türkiye dünyayı kıskandıracak şekilde yüzde 7.4 oranında bir büyüme
yakaladı. Biz odaların, borsaların özellikle üyelerinin
sıkıntılarına çare olması noktasında fikir üretirken üyelerden elde
ettikleri gelirle tekrar odamız tarafından üyelerine
kullandırılmasını istedik. Odalar ve borsalar kendi üyelerinin hem
gelişimini hem de sorunlarının çözümü noktasında hükümetle köprü
kuruyor. Biz üretenin yanındayız. Biz çalışanın yanındayız. Biz
Türkiye’de istihdam sağlayan, iş, aş sağlayanların yanındayız.
Dolayısıyla sizler çalışacaksınız bizler önünüzü açacağız. Bir
takım iyileştirmeleri sizlerle paylaştık. İnşallah önümüzdeki
dönemde de devam edecektir” dedi.
“Krediye erişimi arttırıyoruz”
Nefes Kredisi’nin hayırlı olmasını dileyen Başbakan Yardımcısı
Mehmet Şimşek ise, “KOBİ’ler Türkiye’deki firmaların yüzde 99.8’ini
oluşturuyor. Bu KOBİ’ler istihdamın yüzde 73’nünü, yatırımların
yüzde 55’ini karşılıyor. Yani böyle her konuda, her alanda
ekonomiye verdiği katkı itibariyle yüzde 50 ile yüzde 70 arasında
büyüklüğe sahiptir. Hükümetimiz son dönemde çok önemli adımlar
attı. Taşınır vergi reformu yaptık. KOBİ’lerimizin sadece
gayrimenkulleri ve taşıtları teminat kabul edilmiyor, artık
makineleri, alacakları da teminat kabul ediliyor. Bugüne kadar 209
milyarlık hazine kefaletli kredi verildi. Krediye erişimi
arttırıyoruz. Türkiye bir milyon 600 binin üzerinde istihdam
oluşturdu. 90’lı yıllarda enflasyon yüzde 71’idi. Hükümetlerimiz
döneminde bunu ortalama yüzde 9’lara düşürdük. Bankalar artık kredi
veriyor. Bu da enflasyonun önemli ölçüde düşürmemiz nedeniyledir”
ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından ‘2018 Nefes Kredisi’ uygulamasını resmen
başlatacak imzalar atıldı.