Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Yeni Ekonomi Planı
(YEP) kapsamında, 2019’da enflasyon hedefinin yüzde 15. ve büyüme
hedefinin de yüzde 3.3 olarak belirlendiğini açıkladı.
YEP öncesi 6.19 lira olan dolar 6.30 liraya kadar yükseldikten
sonra, 6.27 - 6.28 aralığına döndü.
YEP öncesi 7.27 lira olan euro 7.38 liraya kadar yükseldikten sonra
7.35 - 7.36 lira aralığına döndü.
YEP öncesi 8.18 lira olan sterlin 8.33 liraya kadar yükseldikten
sonra 8.29 - 8.30 lira aralığına döndü.
Albayrak YEP tanıtım toplantısında şöyle konuştu:
"YEP ötesinde politikalar değişikliği için buradayız. YEP’e birçok
paydaş katkı verdi. Ekonomik yaptırımların silah gibi kullanıldığı
bir dönemden geçiyoruz.
"YEP 2019 büyüme hedefini yüzde 3.5 olarak belirledik, önceki
hedefimiz yüzde 5.5 idi. 2019 enflasyon hedefimiz yüzde 15.9,
önceki yüzde 7.0’dı.
"(YEP) hedefiyle 2019’da enflasyon yüzde 15.9 olacak. 2020 yılında
ise tek haneli enflasyon rakamları göreceğiz, hedefimiz yüzde
9.8.
"Cari açıkta yeni uygulamalarımızın devreye alınmasıyla birlikte,
Temmuz ve Ağustos aylarında gördüğümüz düşüş devam edecek.
"2021 yılına kadar Türkiye 2 milyon yeni istihdam oluşturmuş
olacak.
"YEP, üç ana temel üzerine oturtuldu, birincisi dengelenme, sonra
disiplin ve nihayetinde değişim olarak kurguladığımız bu süreç,
ekonomimizin bazı temel alanlarında daha sürdürülebilir bir modele
geçmeden önce, bu yıldan başlayarak 2019 ve 2020 döneminde ekonomik
bir dengelenme yaşayacağımız yol haritasını ortaya koyuyor.
"İkinci prensibimiz olan disiplinden temel kastımız dengelenme
sürecinin kamu maliyesindeki disiplin ile desteklenmesidir. Son
prensibimiz olan değişimde temel hedefimiz bundan sonra yapacağımız
her politika değişikliğinde ülkemizin uzun vadeli üretim
kapasitesinin ve ihracatının artmasını sağlayacak katma değerli
alanlara yoğunlaşmaktır.
"Bunun en somut örneğini bundan sonra destekleyeceğimiz yatırım
projelerinde çok net göreceksiniz. Bütün bunların sonucunda kademli
bir GSYH artışı çok net bir şekilde görülecek.
"Hayata geçireceğimiz politikalarla bu programın öngördüğü strateji
ve tedbirlerle büyümeyi sürdürülebilir ve sağlıklı bir çizgiye
oturtacağız.
"2020 yılında yüzde 3.5 ve 2021 yılından itibaren yüzde 5.0 büyüme
sağlayarak büyümeyi sürdürülebilir hale getirerek sağlam temeller
üzerine oturtmak temel amacımız olacak.
"Yeni Ekonomi Programı (YEP) beş temel alandaki hedeflerimiz ve
tedbirler üzerine kurguladık. Bu alanlar enflasyon, kamu maliyesi
istihdam ve cari açık ile bankacılık ve reel sektör alanları
oldu.
"YEP bir eylem planı olacak ve kurumlar eylemden sorumlu olacak;
performans kriterleri, uygulama takvimi ve fayda/maliyet
analizleriyle.
"Üçer aylık aralıklarla takip yapılacak ve ‘YEP takip ekibi’
olacak.
"Hedeflerin yakından takip edilmesi sağlanacak ve bakanlıklara
ilerleme değerlendirmeleri yapılacak ve 2019 sonu YEP
değerlendirilecek.
"Enflasyon noktasında bakacak olursak, Merkez Bankası fiyat
istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlı
ve bağımsız bir şekilde kullanmaya devam edecek.
"Finansal güvenlik ve istikrarın sürdürülebilmesi için yeniden
yapılandırılmış Finansal İstikrar Ve Kalkınma Komitesi hayata
geçirilecek.
"Bu çerçevede Enflasyonla topyekûn mücadele programını hayata
geçireceğiz. Ürün gözetim mekanizması ve tarımda milli, birlik
projesiyle birlikte gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar yakında
izlenerek gıda enflasyonu ile çok daha etkin bir mücadele ortaya
konulacak.
"2020 yılı sonunda tek haneye inen enflasyonu 2021 yılında yüzde
6.0’a indireceğiz.
"Kamu Maliyesi, Enflasyonla mücadelenin yanında ülkemizin ekonomi
alanında 2002 yılından bu yana en büyük başarılarından biri kamu
maliyesinde sağladığı sıkı duruş ve disiplin olmuştur.
"Kamu maliyesindeki güçlü duruşumuzu sürdürmek için bugünden
başlayarak kamuda kaynakların doğru ve verimli kullanılmasını
sağlayacak bazı tedbirleri almaya başladık.
"Bu sayede sadece 2019 yılında 76 milyar kamu kaynağı hayata
geçirilecek. Bu alanda alacağımız tedbirlere örnek olarak, ihalesi
yapılmamış ve ihalesi yapılmış ancak henüz başlanmamış projeler
askıya alınacak.
"Doğrudan yabancı yatırım ve uluslararası finansmanla birlikte
hayata geçirilecek. Kamu özel işbirliği uygulamalarının daha etkin
ve finansla açıdan verimli olmasına yönelik düzenlemeler hayata
geçirilecek.
"Kamu maliyesinde disiplin sağlamak üzere, kamu görevlilerinin
artırılmasına yönelik tedbirler de aldık. Vergide etkin tahsilat ve
kayıt dışılığı azaltmak için etkililiği kalmamış olan istisna
muafiyet ve indirimleri kademeli olarak kaldıracağız.
"Tüm bu tedbir ve adımlarla faiz dışı fazlanın GSYH’ya oranını 2019
yılında 0.8’e 2020 yılında yüzde 1.0’a ve 2021’de yüzde 1.3’e
yükselteceğiz.
"Aynı dönemlerde bütçe açığımız da sırasıyla yüzde 1.8, yüzde 1.9
ve yüzde 1.7 olarak gerçekleşerek bütçe açığını yüzde 2.0’ın
altında tutma hedefimizi gerçekleştireceğiz.
"Sürdürülebilir ve sağlıklı büyüme için mücadele vereceğimiz iki
temel alan daha var. Birincisi az önce söylediğim enflasyon
ikincisi ise cari açık konusu. Yatırımlarda öncelik vereceğimiz
temel alanların başındaki vcari açık düşürülmesi noktasında çok
büyük bir anlam ifade ediyor. İlaç, ara ürün, kimya, Petrokimya,
enerji, makine ve teçhizatla birlikte yazılım sektörleri bu
mücadelenin öncelikli yatırım alanlarından olacak.
"Teknoloji ve Ar-Ge yatırımları kamu özel işbirliği modelleriyle
farklı şekillerde hayata geçirilecek. Yüksek teknoloji endüstri
üretim bölgeleri, 20 biyoteknolojik ilacın üretim
altyapısının kurulaması, petrokimya kümelenmeleri gibi yatırım
projelerinin yanında ihracat ana planı ile birlikte bu süreci
destekleyeceğiz
"Küresel değer zinciri bakış açısıyla, yeni pazar, yeni ürün ve
yeni ihracatçı hedefleri adım adım hayata geçirilecek.
"Tüm bakanlıklarımız bu sürece hazırladıkları eylem planlarıyla
sahiplenerek yakından takip edecekler.
"Cari açığın GYSH’ya oranı 2019 yılında yüzde 3.3 iken 2021 yılında
yüzde 2.6 düzeyine inecek.
"Dengelenme süreciyle birlikte işsizlik oranında kısa süreli de
olsa bir artış olsa da 2021 sonrasında işsizlik oranı yüzde 10.8
seviyesine ulaşmış olacak .
"Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde kurulan, diğer
bakanlıklardan temsilcilerin de katıldığı Kamu Maliyesi Dönüşüm ve
Değişim Ofisi’ni kurduk. Bu ekip sadece tasarruf tedbirlerinin
uygulanmasından e bunlara yenilerinin eklenmesinden değil aynı
zamanda gelir artırıcı tedbirlerin tespit edilerek hayata
geçirilmesinden sorumlu olacak.
"Bankaların mali süreçleri ve buna yönelik göstergelere
baktığımızda sermaye yeterlilik rasyosu Temmuz 2018 itibariyle
yüzde 16.1 olmuş ve sektörün hala çok güçlü olduğunu
göstermiştir.
"Bankacılık sektörümüzün güçlü yapısını sürdürmesini ve reel
sektörümüzü finanse etmeye devam edebilmesin temin etmek bu
programın en önemli önceliklerinden bir tanesi. Bunu sağlamak
istihdamın devamı ve vergi gelirlerinin güvence altına alınması
için kaçınılmazdır.
"Bankaların güncel mali yapılarını ve aktif kalitelerini tespit
etmek için hızlı bir şekilde mali bünye değerlendirme çalışmaların
başlatıyoruz.
"Bu çalışmaların sonuçlarına göre gerekli görüldüğü takdirde
bankacılık sektörünün mali yapısını güçlendirecek ve böylece reel
sektörün uygun maliyetlerle krediye erişimini ve mevcut
kredilerinin yeniden yapılandırabilmelerine yardım edecek kapsamlı
bir politika setini devreye sokacağız.
"Türkiye Kalkınma Bankası’nın görev alanını genişleterek çok daha
güçlü bir bilançoya sahip, çok daha etkin ve dinamik yeniden
yapılandırılmış bir bankaya dönüştürüyoruz.
"Vergi sistemimizi daha adil, vergiyi tabana yaymak ve dolaylı
vergilerin payını azaltmak için önemli adımlar atacağız, istisna,
muafiyet ve indirimler gözden geçirilecek.
"Tahsilat ve denetim süreçlerindeki etkinliğimizi ileriye
taşıyacağız.
"Sektör odaklı programlar olacak, cari açığa doğrudan etki edecek
sektörler önceliklendirilerek bu sektörlerde somut projeler hayata
geçirilecek."