18 Eylül 2024 tarihi, finans dünyasında büyük bir yankı uyandırdı. ABD Merkez Bankası (Fed), 2020 yılından bu yana ilk kez 50 baz puanlık bir faiz indirimi gerçekleştirdi. Bu karar, ekonomistlerden yatırımcılara kadar pek çok kesim tarafından dikkatle izlendi. Fed’in bu hamlesi, faiz oranlarını yüzde 5.50’den yüzde 5.00’e çekerken, piyasalarda yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor. Kovid-19 pandemisinin ekonomik etkileri nedeniyle 2020 yılında yapılan faiz indirimlerinden sonra, bu yılki hareket Fed’in para politikasında önemli bir değişikliğe işaret ediyor.
Tarihi Faiz İndirimi: Neden Şimdi?
Son faiz indirim kararı, Fed’in enflasyon hedeflerine yaklaşması ve ekonomik büyümeyi destekleme arzusunun bir yansıması olarak değerlendiriliyor. 2022 yılından bu yana enflasyonla mücadele için sıkı bir para politikası izleyen Fed, faiz oranlarını 23 yılın en yüksek seviyesine kadar çıkarmıştı. Bu yüksek faiz oranları, özellikle tüketici harcamalarını ve yatırımları kısıtlayarak ekonomiyi soğutma amacı güdüyordu. Ancak Temmuz ayında yapılan toplantıda enflasyonun hedefe doğru ilerlediği sinyali verilmişti. Bu durum, ekonomide yumuşama ve büyüme teşvikine yönelik adımların atılabileceğini işaret ediyordu.
Piyasalarda Gözler Fed’in Gelecek Adımlarında
Fed’in 2024 yılı için öngörüleri de merakla bekleniyordu. Karar metninde belirtilen noktasal grafikler, Fed yetkililerinin yılın geri kalanında iki toplantıda toplamda 50 baz puanlık ek bir indirim öngördüğünü ortaya koydu. Bu beklenti, yatırımcıların ve piyasa analistlerinin 2024’te faizlerin daha da düşmesini ve ekonomik büyümenin desteklenmesini ummasını sağlıyor. Piyasaların, Fed’in gelecekteki hareketlerine yönelik beklentileri, finansal piyasalarda dalgalanmalara yol açabilir.
Powell’ın Açıklamaları ve Piyasa Tepkileri
Fed Başkanı Jerome Powell, geçen ay Jackson Hole toplantısında yaptığı konuşmada, para politikasında bir ayarlamanın zamanının geldiğini ifade etmişti. Bu açıklama, birçok analist tarafından Fed’in Eylül toplantısında para politikasında gevşeme sürecine başlayacağı şeklinde yorumlanmıştı. Powell’ın bu sinyali, piyasalarda büyük bir etki yarattı ve faiz indirimi kararının beklentiler doğrultusunda alındığı düşüncesini pekiştirdi.