Türkiye’de yaşayan büyük bir kesimin artık ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz bir hale geldiğini ifade eden Prof. Dr. Burak Arzova, “Aniden fakirleştik, koca şirketler değersiz hale geldi. Vaat edilenler gerçekleşmedi. Şimdi olmayan her şey bize olmuş gibi satılıyor. Bu bir illüzyon.” ifadelerini kullandı.
Maslow’un üst ihtiyaçlar için insanların temel ihtiyaçlarını
karşılayabiliyor olmasına dair teorisine atıf yaparak, “Maslow,
ihtiyaçlar hiyerarşisindeki en alt basamaktayız. Beslenme, barınma
ve güvenlik ihtiyaçları olan bu basamaktan kurtulamıyoruz.”
dedi.
İktisatçı Burak Arzova, “Türkiye modeli diye isimlendirilen garip
bir yapıya geçtik ve bütün olumsuzluklar inkar edildi. Muhteşem
gelecek vaat edildi, fakat savaş durumunda ancak görülebilecek
şekilde bir hızla yüksek bir enflasyonla karşı karşıya geldik.”
dedi. Buna “İllüzyon Ekonomisi” kitabında değindiğini belirtti.
“1 yıl öncesine göre gelir seviyesinin
altındayız”
İllüzyon aslında bitti diyen Arzova, “Bir sene önceki duruma göre
gelir seviyesi çok düştü. Oturduğu ev kirayken bir daha o mevcut
gelirle aynı mahallede oturamayacak insanı nasıl ikna edersiniz?
Sektörler arasında maaşlarda resmen uçurumlar inanılmaz büyüdü.
Türk-İş’in açıkladığı yoksulluk sınırında profesör maaşları var. 5
– 6 sene önce araba aldığımız fiyata, şimdi yalnızca kasko
yaptırabiliyoruz. Hangi illüzyon bunu engelleyebilir?” ifadelerine
yer verdi.
Yaşananlar ve rakamlar aynı değil
Açıklamalarında cari açığın azalacağının söylendiği fakat cari
açıkta tarihin rekorlarının her ay kırıldığını ifade eden Prof. Dr.
Burak Arzova, “Bize altın ve enerjiye bakmadan cari açığa bakın
deniyor. Oysa enerji olmadan fabrikalar üretim yapabilir mi?
Elbette hayır. Eskiden TÜİK her madde için 409 kalem açıklardı,
artık bunların aylık fiyat artışını açıkladı kalemler gözükmüyor.
TÜİK hesaplamalarında bir yanlış yok, sorgulanması gereken o
fiyatların nereden ve nasıl toplandığı. Çünkü halk pazarda ya da
çarşıda böyle uygun fiyatları görmüyor.” açıklamalarında bulundu.
Birçok konuya açıklık getiren Arzova, son olarak şunları
ekledi:
“Türkiye Ekonomi Modeli, kesinlikle bir gün ekonomi kitaplarında
yer alacak. Yanlışlar böyle olursa dünyadaki genç ekonomi
öğrencilerine okutulacak. İllüzyon Ekonomisi isimli kitabımı
yazarken en büyük amacım bu illüzyonun sonraki nesiller için iyice
görünür olmasıydı.”