Cennet meyvesi, Hristiyanların noel sofralarının vazgeçilmezi,
Türk kuru incirinin dünya sofralarını süslemesi için 2018/19 sezonu
için ilk yolculuk tarihi, 26 Eylül 2018 olarak belirlendi.
Üretim ve ihracatında dünya lideri olduğumuz kuru incirin, 2018/19
sezonunda ilk gemi tarihi olarak da ifade edilen ilk ihracat
tarihini belirlemek için Ege, Güneydoğu Anadolu ve İstanbul
İhracatçı Birliklerine üye kuru incir ihracatçısı firmalar Kuru
İncir Danışma Niteliğinde Genel Kurul Toplantısında bir araya
geldi.
Toplantıya katılan firmalar, Türkiye Kuru Meyve Sektör Kurulu
Başkanı Osman Öz’ün önerdiği 26 Eylül 2018 Çarşamba gününü
oybirliği ile ilk ihraç tarihi olarak kabul etti.
Toplantıda alınan ve Kuru Meyve Sektör Kurulu tarafından onaylanan
bu tarih, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve akabinde Ekonomi
Bakanlığı’ndan alınacak onay sonrasında resmiyet kazanacak ve
uygulamaya geçecek.
Kuru incir ihracatında 267 milyon dolar ile rekor kırıldı
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu
Başkanı Birol Celep, 2017/18 sezonunda kuru incirin ortalama ihraç
fiyatının kilogramda 5 dolara ulaştığını, 16 Ağustos itibariyle 267
milyon dolarlık ihraç tutarı ile tüm zamanların rekorunun
kırıldığını kaydetti.
İthalatçıların fiyat indirin taleplerine direnin
Türkiye’nin ekonomik ve mali açıdan zor bir dönemden geçtiğine
işaret eden Celep, “ABD ile yaşanan sorunlar, döviz kuru ve banka
faiz artışları yoluyla bizlere fazlasıyla yansımaya devam ediyor ve
önümüzdeki dönemde devam edecek gibi görünüyor. Bu zor ortamda
hepimizin daha dikkatli olması gerekiyor. Bu ortamda firmalarımızın
ayakta kalması için mücadele ederken, bir yandan da ürün alım ve
satım politikalarımızda daha duyarlı ve temkinli hareket etmemiz
gerekiyor. Bu gibi dalgalı dönemlerde ithalatçıların fiyat indirim
taleplerine direnerek üretici-tüccar ve kendi kesesinden ve daha
önemlisi ülkemizin kesesinden alıcılara kaynak aktarımına dur
diyebilmemiz gerekiyor. Geçen sene Avrupalılar kuru inciri 5 dolara
alarak yedi, bu sene döviz kurlarındaki artış nedeniyle 3 dolara
incirimizi satmayalım” diye konuştu.
Kuru incir rekoltesinin 80 bin ton olmasından dolayı bir panik
havasına gerek olmadığını savunan Celep, hedefin ürünün satışı
yerine, katma değerli şekilde pazarlanması olması gerektiğinin
altını çizdi. Celep, Türk kuru incirinin 100 bin tonluk rekolteye
ulaşsa bile pazarlanmasının mümkün olduğunu söylerine ekledi.
Selçuk; “Sektöre zarar verenlere merhametli olmayacağız”
Danışma Niteliğindeki Kuru İncir Genel Kurul Toplantısına katılan
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk,
İncir, üzüm ve kayısıyı coğrafyamızın bize bahşettiği ürünler
olarak tanımladı.
“Ürünü üretmek kıymetli bir şey” diyen Selçuk, “Ama
ihracatçılarımızın kabiliyetleri olmasa ürünlerimiz değerini
bulamaz. İhracatçılarımızın çalışmalarını takdir ediyoruz. Kalite
çalışmalarına bahçeden başlamamız gerekiyor. Aflatoksin,
okratoksin-A ve ilaç kalıntısı sorunu yaşamamak için tarlada kalite
ve denetim çalışması yapabilmemiz gerekiyor. Mevzuatımızda hammadde
aşamasında denetime ilişkin bir düzenleme yok. Ancak, bunu mevzuata
ekleyebilirsek, Bakanlık olarak tarladan sofraya kadar tüm süreci
denetler hale gelebiliriz. Sonuçta hepiniz Türk inciri
satıyorsunuz. Yurtdışında olumsuz bir şey olduğunda Türk incirinin
imajı zedeleniyor. Sektöre zarar verenlere karşı merhametli
olmayacağız. Sorunların çözümü sözleşmeli üretimden geçiyor.
Sözleşmeli üretim yaptığınız zaman üretim sürecini de yönetmiş
olursunuz, nasıl üretildiğini bilmediğiniz bir üründe kaliteyi
yakalamak da zor olur” diye konuştu.
Türk firmalarının ihraç pazarlarında kendi aralarında fiyat bazlı
rekabet yapmasının yanlış olduğunu diye getiren Selçuk şöyle
konuştu: “İhracatta kendi kendimize fiyat bazlı rekabet ederek
yabancıların Türk ürününü ucuza yemesini sağlamaktan başka bir şey
yapmıyoruz.”
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Işık ise; kuru üzüm, kuru kayısı ve
kuru incir ile ilgili kurdukları teknik komitelerle ürün
kalitesinin yükseltilerek Aflatoksin ve Oratoksin- A oluşum ve
bulaşıklığının önlenmesi ve katma değerli ürün ihracatının
artırılması amaçlı yaptıkları çalışmaları anlattı. Işık ayrıca,
kuru incirlerin aracı-tüccar tarafından üreticiden yeterince
kurutulmuş, seçilmiş ve boylanmış olarak kasa içinde satın
alınmasının ve ürünlerin soğuk hava depolarında uygun şartlarda
saklanıp depolanmasının büyük önem arz ettiğini, ürünün üreticiden
bu şekilde satın alınarak pazara sunulması halinde piyasa
dengesinin sağlanması suretiyle spekülasyonların önüne geçileceğini
ve bu prestij ürünümüzde kalite düzeyinin korunabileceği
belirtti.