Ordu’da, iş ararken ayakkabı imalat atölyesinde çalışmaya
başlayan Sibel Yurttutan, şimdilerde günlük 50 adet el yapımı
ayakkabı üreten atölyenin patronlarından oldu.
ayakkabı üretim atölyesi kurdu. El yapımı ve kişiye özel üretim
yapan atölyede ise günlük 50 çift erkek ayakkabısı hazır hale
geliyor. Yurttutan, bu işin kadın mesleği olmadığın ancak
kadınların kendilerini güvenmeleri sonucu her zorluğun üstesinden
gelebileceğini söylüyor.
“Ayakkabının ne olduğunu bilmezken, üretir hale geldim”
Daha önceden ayakkabı üretimi hakkında bir fikir sahibi olmadığını
ve şimdilerde ise deriyi şekillendirerek ayakkabıya dönüştürdüğü
aktaran Sibel Yurttutan, “Herhangi bir iş diyerek iş aradım. Bana
da bu iş denk geldi. Yaklaşık 4 sene çıraklık dönemim oldu, birkaç
farklı yerde çalıştım. O zamanlarda ayakkabının ne olduğunu
bilmiyordum. Ama baya bir uzun yoldan sonra bu ayakkabıları
üretmeye kadar ilerledim” dedi.
"İlk başlarda erkek işi diye bayağı yadırgandım"
Yurttutan, ayakkabı üretiminin kadın işi olmadığını ve ilk başlarda
yadırgandığını ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
“İlk başlarda erkek işi diye bayağı yadırgandım ama ben onları
duymazdan geldim. ‘Ben yapabilirim, aklım kesiyor’ dedim. İlk
ustanın eline baktığımda ‘ben yarın geliyorum, çalışabilirim’ dedim
ve o şekilde başladım. Şimdi burada beraber 3 arkadaşız, her
bölümde kendimiz çalışıyoruz, terzi usulü ilk iş benden başlıyor.
Deriyi parça parça kesip dikim ve çekim bölümü şeklinde devam
ediyoruz.”
“Meslek ölmesin diye 3 arkadaş başladık”
Tamamen el yapımı ve el işçiliği ayakkabılardan günlük 50 tane
ürettiklerini ve ilk başlarda meslek ölmesin diye böyle bir fikir
ortaya çıktığına değinen Yurttutan, “İşin içinde bayan olunca
görenlerin biraz tuhafına gidiyor. Bayanlar evde oturmasın,
kafalarındaki bir işi araştırsın. En azından ev ekonomilerine
katkıları olur. Bayanların yapamayacağı bir ley yoktur” ifadelerini
kullandı.
“İş arkadaşımızdı, patronumuz oldu”
Sibel Yurttutan ile daha önce farklı atölyelerde, yaklaşık 5 yıldır
da birlikte çalıştıkların söyleyen Şenel Güngör ise, “Sibel abla
ile daha önce aynı firmada işçi olarak çalışmıştık. Bu işte çok
istekli ve özverili olduğu için, iş arkadaşımızdı ama şimdi bizim
patronumuz oldu. Allah nasip etti ve kendisi patronluğa kadar
yükseldi. Önce işi sevmek lazım, Sibel abla da bu bayanlardan bir
tanesi. Bizler erkek olarak, kadınların böyle atılımlarda
bulunmasından gurur duyuyoruz, kendisiyle çalışmaktan da zevk
alıyoruz” şeklinde konuştu.