TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken'den prim borcu olan esnaf için hükumete çağrı

60 günden fazla prim borcu olan esnaf ve sanatkârın eşi ve çocuklarıyla birlikte ailecek cezalandırıldığını söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken prim borcuna bakılmaksızın herkesin sağlık hizmetinden kesintisiz yararlanması gerektiğini savundu.

Prim borcuna bakılmaksızın herkesin sağlık hizmetinden kesintisiz yararlanması gerektiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “60 günden fazla prim borcu olan Bağ-Kur’lu esnaf ve sanatkârımız sağlık hizmetinden yararlanamıyor. Diğer kesimlerde olduğu gibi esnaf ve sanatkâr da prim borcu olsa dahi sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edebilmelidir. Öte yandan ayaktan tedavilerde geçici iş göremezlik ödeneği alamayan esnafa tedavi süresindeki geçimi için ‘rapor ücreti’ hakkı verilmelidir” dedi.
Prim borcunu ödemek isteyen esnaf ve sanatkârın alacağının faiziyle birlikte tahsil edilmesinin sosyal devlet ilkesine uygun olmadığını dile getiren Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Prim borcu olan esnaf ve sanatkârımız eşi ve çocuklarıyla birlikte ailecek cezalandırılmış oluyor. Çünkü o süre zarfında doktora gidip muayene olunamıyor ve eczaneden ilaç alınamıyor. Esnafımız birikmiş prim borcunu ödemek istediğinde ise faizle karşı karşıya kalıyor. Oysa verilmeyen hizmetten faiz bedeli alınması hiç adil bir uygulama değil. Esnaf ve sanatkârın gecikmiş prim borcundan faiz bedeli alınmamalı” şeklinde konuştu.

“Sağlık hizmetlerinde SSK-Bağ-Kur ayrımına son verilmeli”
İş kazası, hastalık, yaşlılık ve ölüm hallerinde SSK’lı ve Bağ-Kur’lu ayrımına son verilmesi gerektiğinin altını çizen Palandöken, “Prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın tüm esnaf ve sanatkârın sağlık hizmetlerinden kesintisiz yararlanabilmesinin önü açılmalı. Esnafın hastalanıp kapısına kilit vurması, ekmek parasını çıkaramaması demektir. Bu yüzden esnaf ve sanatkâr, hastalık ve ayaktan tedavi süresinde geçici iş göremezlik rapor ödeneği alabilmelidir. Ayrıca esnaf ve sanatkârın iş yerinde geçirdiği kazalar da iş kazası sayılmalıdır. Çünkü iş yerinin kendine ait olması, kaza yaşanmayacağı anlamına gelmez. Öte yandan esnafa verilen çocuk yardımları artırılmalı ve çocuk sayısına göre emeklilik yaşı kademeli hale getirilmelidir. Sigortalılıkta SSK’lı ve Bağ-Kur’lu ayrımlarına son verilerek, tüm kesimler için sosyal güvenlikte eşitlik sağlanmalıdır” diye konuştu.