TSK ve MİT, PKK'nın Ankara'da İçişleri Bakanlığı'na yönelik 1 Ekim tarihinde gerçekleştirdiği saldırının ardından bugün Suriye'de operasyon düzenlemişti. Bu saldırı sırasında ABD'ye ait bir F-16 savaş uçağı, Suriye'de görev yapan Türk insansız hava aracını düşürmüştü. Konuya ilişkin ise Pentagon'dan "Sahadaki komutanlar risk görünce bu kararı aldı. Yaşananlardan dolayı üzgünüz. Türkiye ile iletişim halindeyiz. Türkiye önemli bir NATO müttefiki." ifadeleri yer almıştı.
Abdulkadir Selvi 'Amerikan askerleri 500 metreye kadar yaklaşan dronu karadan hedef alarak vurabilirdi. Neden uçak kaldırmayı tercih ettiler?' ifadelerini kullandığı yazısında terör örgütü PKK’nın yanında bulundukları sürece korkmaya devam edecekler diye yorumladı.İşte Selvi'nin yazısının bazı bölümleri:
KARA HAREKÂTI VAR MI
Kara harekâtı tek seçenek değil. Ama ihtiyaç hissedilirse, tereddüt etmeden gerçekleştirilir. Buna göre hazırlıklarımız tamam. Ancak bu operasyon alan kazanmak için yapılmıyor. O nedenle kara harekâtına ihtiyaç duyulmuyor. Bu operasyonun hedefi terör örgütünün askeri kapasitesini yok etmek. O nedenle silah deposu, eğitim merkezi gibi nokta hedefler vuruluyor.
AMERİKAN ASKERLERİ NE YAPTI
Şimdi tekrar başlıktaki konuya dönmek istiyorum. Amerikan uçakları tarafından dronumuz vurulduktan sonra ABD tarafından yapılan açıklamada 6 kez “Üzgünüz” ifadesi kullanılmıştı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Genelkurmay Başkanı Metin Gürak’la, ABD’li mevkidaşlarının görüşmesinde de sık sık “Üzgünüz” ifadesini kullandıkları söyleniyor. Amerikalılar, dronun 500 metreye kadar yaklaştığını, uyarılmasına rağmen sahayı terk etmemekte ısrar ettiğini söylüyorlar. Olay Haseke’de meydana geliyor. PKK’nın bir eğitim tesisi vuruluyor. Ama Amerikalılar da orada. Dronumuz kararlılık göstergesi olarak orayı terk etmiyor.