Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimleri kazanmasının ardından, muhalefet cephesinde beklenenin aksi bir durum gerçekleşti.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifası beklenirken, Selahattin Demirtaş aktif siyasetten çekildi.
Demirtaş, Cezaevi’nden yolladığı mesajda:
"Ben kendi adıma, halkımıza layık bir politika ortaya koyamadığımız için içtenlikle özür diliyorum. Pratikteki çabalarımla bu eksiklikleri giderme sözü veriyorum.
Ayrıca, bana yönelik yapıcı eleştirilere teşekkür ediyorum. Eleştirilerden yararlanmaya çalışacağım. Mücadeleyi cezaevinden her yoldaşım gibi dirençle sürdürürken, aktif politikayı bu aşamada bırakıyorum."
Artı Gerçek'te yayımlanan bu röportajı ayrıntılı bir okuma yaparak analiz edelim. Bakalım plan ne?
Demirtaş’ın terör suçundan hüküm giymiş olması HDP’ nin önünde engel!
Açılan davalarda Demirtaş, "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme", "terör örgütü propagandası yapma", "suçu ve suçluyu övme", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve devamında bunlar gibi -5 İlde açılan davalarda 12 ayrı suçtan yargılandı ve suçu onandı. Yedi yıldır Cezaevi’ nde olan Demirtaş bu süreçte HDP’ yi içerden yönetmeye ve halkı tahrik etmeye devam etti.
2023 seçimleri sonrasında, Türk halkının suçluyu savunanlara, terörü destekleyen ve teröristleri özgür bırakma vaadi verenlere paye ve yönetim hakkı vermeyeceği anlaşıldı.
Görünen o ki; Demirtaş’ın stratejisi ile HDP, 2028’ e kadar ki dönemi sözde arınmışlığa adayacak.
Önümüzdeki 5 yıl boyunca Demirtaş’ın Cezaevi’nden çıkma ihtimali yok!
Millet İttifakı’nın kaybetmesi bu ümidi kökünden kırmış oldu.
Hayaller 2028’e evrildi.
B planı devreye çoktan girdi. Vakit kaybetmeden yol haritası belirlendi.
Demirtaş, cezaevi’nden çıkma hayalini 5 yıl erteledi ve pratiğe geçiş sürecini başlattı. Bu süreçte kaybetmenin bilenmişiliği ona neler yaptıracak, verilen sözlerin tutulmayışı kimlere ne bedeller ödetecek?
Bunu zaman gösterecek.
"Kürdistan hayali" herşeyin üzerinde büyük bir proje!
Baş koydukları Kürdistan projesi HDP ve PKK için kendi isim ve sıfatlarından çok daha öncelikli.
Bu yüzden HDP sözde “arınma” sürecini tamamlayana kadar tavizler verecek. Üstüne üstlük kazanma hırsı intikam hırsıyla birleşti. PKK yurt içi ve yurt dışı eylemlerini artırırken HDP bu önümüzdeki 5 yılı PKK’ nın kucağında kuluçkaya yatarak geçirecek gibi…
Ağır basan “Milli Mücadele Ruhu” terörü alaşağı etti.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın 2023 seçimlerinde üzerine basa basa vurguladığı “Milli Mücadele Ruhu” millette karşılığını buldu.
Millet İttifakı'nın içinde konuşlanmış; PKK, FETÖ terör örgütleri, çıkarcı Batı ve ABD emperyalizm güçleri doğal olarak Milli Mücadele ruhuyla örtüşmedi. Bu sayede halkın karar vermesi de zor olmadı tabi.
Kirli İttifakın seçim sürecinde halka dürüst olması beklenemezdi. Ki çok geçmeden perde arkasında verilen sözler ve vaadler olduğu gün yüzüne çıktı.
Millet İttifakı'nın kapalı kapılar ardında verdiği illegal sözler ve teminatlar halkın ferasetinden kaçmadı.
Ve deşifre oldular.
Türk halkı çok büyük bir sınanmadan geçti.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın üzerine titreyerek ifade ettiği ve her fırsatta hatırlatma gereği duyduğu Milli Mücadele Ruhu millet ittifakı tarafından öldürülmeye çalışıldı.
Ekonomik sıkıntılar ve bazı yanlış politikalar yüzünden Muhalefet milletin özünden ödün verebileceğini düşündü. Belki çok küçük ve zor bir ihtimaldi ama öyle de bir ihtimal vardı nihayetinde.
Kıymetli Eren Şentürk geçtiğimiz gün bir programda çok güzel bir ayrıntıya dikkat çekti. Şentürk’e göre; 2023 seçimleri yalnızca -Adam kazandı- cümlesi ile ifade edilebilecek kadar küçük bir seçim değildi. Bu seçim sonucunda Ülkece uçurumun kenarından döndük.
Hakikaten öyle…
Tam da burada aklıma gelen soru şu oldu: Biz Uçurumun Kenarına kadar gitmiş miydik?
Evet maalesef gitmiştik.
Soğanın, patatesin fiyatı...
Marketlerin birbiriyle rantı, cebimizin yanması, insani yardım üzerinden dolduruşa gelmemiz vs. diye diye vatanın, milletin geleceği, bekası tehlikeye girmek üzereydi. Bu tehlikeyi hiçe sayanlarımız yüzünden maalesef, uçurumun kenarına kadar gitmiştik ama neyse ki ucuz atlattık.
HDP'nin Direksiyonunu Demirtaş devralacak!
Demirtaş'ın verdiği röportajdaki"… Pratikteki çabalarımla bu eksiklikleri giderme sözü veriyorum.” İfadesi artık direksiyonu kendinin devralacağının apaçık göstergesidir. Bu net tavrıyla, savunduğu ideolojiyi Millet İttifakı’nın başarısızlığına terk etmeyecek kadar kararlı…
...Olsa kaç yazar tabi.
"HDP’den Selahattin’i çıkarırsanız geriye bir şey kalmaz!"
14 Mayıs 2023 seçimlerinden 14 gün önce yaptığı bir konuşmada Demirtaş:
“HDP’den Selahattin’i çıkarırsanız geriye hiçbir şey kalmaz.” Demişti.
HDP’ nin gözünü açtığı ilk parti ve ölene kadar da savunacağı son parti olduğunu ifade eden Demirtaş HDP’nin Türkiye üzerindeki etki alanını genişletmek uğruna partisini bırakmadı, sadece taktik ve plan değiştirdi.
Gerçi mapushane damında çürüyecek birinin yaptığı taktik de ancak parmaklıklara kadar ulaşır ve çarpar dört duvara…
Sonra vurur yüze ifadesi…
Neyse…
HDP terörle mücadele(!) bile edecek!
Bugüne dek Türk Milleti’nin evlatlarını şehit ede ede çoğalamadılar ve amaçlarına ulaşamadılar. Bundan sonra kendilerinden olanlara sıka sıka gidecek, hatta PKK’ yı deşifre bile edecekler ki bu sayede, Türk milleti karşısında sözde “kahramanlık destanı” yazabilsinler.
ABD'li Düşünce Kuruluşu Ortadoğu Enstitüsü "Middle East İnstitue" tarafından yayınlanan bir makalede 2023 ve 2030 arası Komplo teorilerinde bakın ne buldum.
Teoriye göre Selahattin Demirtaş serbest kalıyor.
CHP liderliğindeki yönetim, Demirtaş’ı serbest bırakarak, Anayasa Mahkemesi’ni, HDP’yi kapatmamaya teşvik edecek. Ve Kürt dilinin kullanımını normalleştirerek, Kürtlerin en azından bazı endişelerini gidermekte fark yaratacağı söyleniyor.
Onlar komplo teorisi ürete dursun biz bugüne dönelim.
Bir Milletin Kendi İçindeki Bozguncuları Ayırt Etmesi Kendi Onurunu Koruması Adına Büyük Bir Tepkidir.
Kürtler içlerindeki; Türk askerine diş bileyen, Türkiye’ ye göz diken, Kürt evlatlarını harcayan güruhu kendinden soyutladı. Ceplerinde kurşun, nefislerinde intikam ateşiyle meclisimizden gocunanları, kendilerini Kürtlerdenmiş gibi gösteren sahtekârları, Kandil’de türemişlerin torunlarını ifşa etttiler, reddettiler…
Vatan emanetini canları pahasına koruyan Mehmetçiğimiz, nasıl ki; Kandil’ e kadar uzanıp hainleri bir bir sarı torbaya koymuşsa; birlikte yaşadığımız tüm halklar bir oldu, maruz kaldığımız bu yüzsüzlük ve özünü yitirmişliğe karşın büyük bir ders verdi ve onları sandığa gömdü. Gömdü çünkü; Kürtlerle terörü yanyana getirerek algı oluşturmak, insanımıza ağır bir hakaretti.
Şimdi kaybedişin hayal kırıklığıyla türlü hainliklere yeltenecekler. Karın ağrıları artarak devam edecek.
Bölmek istedikleri kadar bir ve beraber görecekler bizi. Yok saydıkları kadar var olacağız. HDP’si / YSP’si, sinsi hayaller kuradursun biz şanlı zaferlerle onların kurduğu her hayali kabusa çevireceğiz.
Yazımı tamame erdirirken; millî ve dinî hassasiyeti, karakter ve seciyesiyle bizde apayrı bir yeri olan, İstiklal Şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy ‘ un şu veciz mısralarını tüm vatan hainlerine ithaf ediyorum.
Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz.
Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz;
Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun,
Meğer ki harbe giden son nefer şehid olsun.
Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,
Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!
Vesselâm!