Yüzdeki yaşlanma emareleri nedeniyle birçok kişinin eşi
tarafından terk edildiğini belirten Estetik ve Plastik Cerrahi
Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş, yaptıkları yüz gençleştirme
operasyonları ile kişilerin aile saadetine ve psikolojilerine katkı
sağladıklarını söyledi.
Ortalama yaşam süresinin uzamasıyla kişilerin vücudunda yaşlılık
belirtilerinin arttığını vurgulayan FBM Tıp Merkezi Kurucusu
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş, özellikle
yüzdeki yaşlılık belirtisinin insan yaşamını olumsuz olarak
etkileyebildiğini dile getirdi. Yüzdeki yaşlılık emareleri yüzünden
insanların evlilik ve iş hayatında zor durumlar yaşadığını belirten
Doç. Dr. Hayati Akbaş, yüz gençleştirme operasyonları yaparak
insanları 10 ila 25 yaş arasında daha genç bir görünüme
kavuşturduklarını söyledi.
"Eski fotoğraflarına bakan insanlar mutsuz oluyor"
Eskiye göre insanların yaşam süresinin uzadığını söyleyen Akbaş,
"Eskiden 50 yaş insanlara yaşlı denilirken günümüzde bu 80
yaşlarına kadar çıktı. Günümüzde insanlar neredeyse, 65 yaşına
kadar genç kabul ediliyor. 65-80 orta yaş 80 üstü ileri yaş olarak
kabul edilmekte. Yaşam süresi uzadığı için genetik, stres, çevresel
gibi bazı nedenlerden ötürü bedende yaşlanma emareleri ortaya
çıkıyor. Bu durum insanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor.
Yaşam süresi uzuyor ama bedendeki yaşlılık emareleri sebebiyle
insan kalitesiz bir hayat yaşıyor. Eski fotoğraflarına bakan
insanlar mutsuz olabiliyor. Ortaya çıkan bu durum insanların iş
hayatını, meslek kariyerini ve evlilik hayatlarını olumsuz
etkileyebiliyor. Yaşlılık emarelerini yüzünde belirgin olarak
taşıması nedeniyle işini ve eşini kaybeden çok fazla insan var
günümüzde. İlerleyen yaşlarda yüzdeki yaşlılık emareleri nedeniyle
eşlerini terk eden insanlar var. Bu insanlar yüz gençleştirme
operasyonu için bizim gibi plastik estetik cerrahlarına geliyor.
Biz de bu durumlarda yüz gençleştirme operasyonları yapıyoruz"
dedi.
"Operasyondan sonra insanlar hayata daha pozitif bakıyor"
Yüz gençleştirme operasyonu hakkında bilgi veren Akbaş, "Yüz
gençleştirme operasyonlarıyla düşen kaşları yerine getiriyoruz.
Sarkmış olan göz kapaklarını sıkı bir hale getiriyoruz. Yanakları
olması gerektiği yere getiriyoruz. Boynu sıkılaştırıyoruz. İnsanı,
aynaya baktığında kendini daha iyi hissedeceği bir görünüme
kavuşturmaya çalışıyoruz. Mesela 65 yaşındaki bir kadını 40 yaşına
getirmeye çalışıyoruz. Estetik cerrahi yöntemlerle kişilerin yaşını
10 ila 25 yıl arası geriye çekmeye çalışıyoruz. Örneğin; yüzündeki
yaşlanma belirtisi yüzünden eşi tarafından terk edilen insanlar
bize geliyor. 45 yaşında bir insan bize geliyor; iş başvurusu
yaptığını fakat ’yaşlısınız’ denilerek işe alınmadıklarını
belirtiyor. Yüz gençleştirme operasyonu yapıldığında; özgüvenleri
yerine geliyor, iş hayatları düzeliyor, aile saadetleri de yoluna
giriyor. Çok sayıda yüz gençleştirme operasyonları yapıyoruz. Yurt
dışından da çok sayıda insan yüz gençleştirme operasyonu için bize
geliyor. Bunun nedeni ise estetik operasyonları başarılı bir
şekilde yapmamız ve maddi olarak oldukça avantajlı olmasıdır. Yüz
gençleştirme operasyonları sadece insanların yüzündeki yaşlılık
emarelerini ortadan kaldırmıyor. Psikolojilerini ve özgüvenlerini
güçlendirerek hayata daha pozitif bakmalarını sağlıyor" diye
konuştu.