Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur, “Balın kristalleşmesi tamamen doğal bir olay ve balın kristal halde tüketilmesinde de hiçbir sakınca yok” dedi.
Kovandan çıktığı haliyle tüketime sunulan “ham bal”, pastörize ve filtre edilmediğinden besin içeriği tüm doğallığıyla korunuyor. Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur, ham balın kovandan alındığı haliyle tüketime sunulmasının en doğal hali olduğunu söyledi. Tanuğur, “Pastörize ve polenleri tutacak şekilde filtre edilmemiştir. Pastörizasyon, yani yüksek sıcaklıklara ısıtma işlemi, balın içerisinde doğal olarak bulunan enzimler, vitaminler ve antioksidan özelliğe sahip bazı fenolik ve flavonoid yapıdaki değerli bileşenlerin azalmasına neden olur. Polenleri tutacak şekilde yapılan filtrasyon ise balın içerisinde doğal olarak bulunan polenlerin azalmasına neden olur. Burada bahsedilen filtrasyon işlemi, balın içerisindeki petek parçası, arı parçası vb. gözle görülen maddelerin ve kaba partiküllerin temizlenmesi değildir. Balın kristalleşmesini yani şekerlenmesini önlemek amacıyla baldaki gözle görülmeyen polenlerin baldan uzaklaştırılmasıdır. Bir başka ifadeyle, bala şifasını veren besin ögelerinin uzaklaştırılmasıdır” dedi.
“Pastörizasyon mikroorganizmaları öldürmek için yapılıyor”
Gıdalarda pastörizasyonun normalde mikroorganizmaları öldürmek amacıyla yapıldığını belirten Tanuğur, “Fakat balda bu işlem mikrobiyal güvenliği sağlamak amacıyla değil, kristallenmeyi yani şekerlenmeyi önlemek amacıyla yapılıyor. Isıtma işlemiyle balların uzun süre kristalize olmadan rafta berrak ve şeffaf bir şekilde kalması sağlanıyor” diye konuştu.
“Balın kristalleşmesini engellemeye gerek yoktur”
Balın pastörize ve filtre edilmesinin gerekli olmadığını dile getiren Aslı Elif Tanuğur, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Balın kristalleşmesini de engellemeye gerek yoktur. Balın kristalleşmesi tamamen doğal bir olay ve balın kristal halde tüketilmesinde de hiçbir sakınca yok. Firmaların balları pastörize ve filtre etmesinin tek nedeni satış sırasında rafta balların cam gibi saydam ve kıvamlı durmasını sağlamak. Çünkü kristalleşen balları tüketiciler şeker katkılı zannedip almamakta ve marketler kristalleşen balları paketleyen firmalara iade etmektedir. Firmalar da iadeyi azaltmak için pastörizasyon ve filtrasyon işlemi uygulamaktadır. Ham bal yeni bir kavram değildir. Raw honey olarak dünyada uzun yıllardır ballar, işlem görmüş ve görmemiş ham bal olarak satılmaktadır. Ham bal, pastörize edilmediğinden ve polenleri tutacak şekilde filtre edilmediğinden besin içeriği tüm doğallığıyla korunur. Ham balın ayrıca yüksek antibakteriyel aktivite gösterdiği de bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuştur.”
“Balın kovandan alındığı haliyle tüketilmesi gerekiyor”
Tüketicilerin mutlaka balı araştırmaları ve sorgulamaları gerektiğini ifade eden Tanuğur, “Balın faydalarından bahsedebilmemiz için balın kovandan alındığı haliyle tüketilmesi gerekiyor. Balın içindeki doğal enzim ve proteinlerin korunması için balın ısıya maruz kalmaması önemli. Ham bal kavramı gerek ülkemizde gerekse tüm dünyada ’Raw Honey’ olarak büyük gelişme gösteriyor” şeklinde konuştu.