Halk arasında ’ince hastalık’ olarak bilinen veremin dünyada ve
ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ettiğini
belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Ülger, geçmişte
çok fazla insanın ölmesine sebep olan bu bulaşıcı hastalığın başta
akciğerler olmak üzere tüm organları sarabildiğini söyledi.
Koru Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Ülger
geçmişte veremin vücutta verem mikrobu var olduğunu ve verem
mikrobu ile enfekte olanların yüzde 10’unun yaşamlarının bir
döneminde verem hastası olma ihtimali bulunduğunu ifade etti.
Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon yeni hasta ortaya çıktığını ve
1,5 milyondan fazla insanın veremden öldüğünün altını çizen Prof.
Dr. Füsun Ülger, "Türkiye’nin 2012 yılı toplam verem hasta sayısı
14 bin 691’dir. Verem mikrobu, güneş görmeyen ortamlarda havada
uzun süre canlı kalabilir. Güneşin ultraviyole ışınları verem
mikrobunu kısa sürede öldürür " diye konuştu.
Veremin, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen hastaların
aksırma, öksürme ve konuşmaları sırasında havaya yayılan
mikropların solunum yoluyla alınması ile bulaştığını söyleyen Ülger
, "Tedavi olmayan dirençli bir hasta dirençli mikrop bulaştırır.
Tedavi olmayan bir verem hastası her yıl yaklaşık 10-15 kişiyi
enfekte eder. Solunum yoluyla alınan verem mikrobu verem
enfeksiyonuna yol açar. Bu, vücutta verem basilinin sessiz durduğu,
bir hastalık olmayan durumdur. Enfekte olan kişilerin yüzde 5’i 1-2
yıl içinde verem hastası olur, yüzde 5’inde ise verem mikrobu
vücutta sessiz olarak bekler. Vücut direncinin düştüğü durumlarda
verem mikrobu çoğalarak verem hastalığına neden olur" dedi.
Prof. Dr. A.Füsun Ülger , tüberküloz enfeksiyonun dönüşmesini
kolaylaştıran durumları şöyle sıraladı; "5 yaş altındaki coçuklar,
yaşlılar, HIV enfeksiyonu olan kişiler, bağışıklığı baskılayan
tedavi alan kişiler, silikoz, diyabetes mellitus, kronik böbrek
yetmezliği, lösemi, lenfoma yada kanseri olanlar, organ nakli
olanlar, İdeal vücut ağırlığının %90’ından daha az kiloda olanlar,
sigara içenler, ilaç bağımlılığı olanlar ve alkol kullananlar."
Veren nasıl ortaya çıkıyor?
Dr Ülger, 2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi,
iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kan
tükürme, nefes darlığı, söğüs ve sırt ağrısı belirtileriyle ortaya
çıkan hastalık balgamın mikroskopla incelenmesi ve kültürü akciğer
grafisi ile teşhis edilebildiğini bildirdi.
Verem hastalığının mevcut ilaçlar ile başarı ile tedavi edildiğine
dikakti çeken Prof. Dr. A.Füsun Ülger ,"Ülkemizde verem ilaçları
ücretsizdir. 4 veya 5 ilaçla 6-9 ay süre ile tedavi verilmektedir.
İlaçların düzenli kullanılması esastır( bir gün bile
aksatılmamalıdır). Ülkemizde 2006 yılından beri uygulanan doğrudan
gözetimli tedavi ile, tüberkülozlu hastaların her doz ilacını her
gün bir sağlık çalışanı veya eğitilmiş bir gönüllü tarafından
hastaya verilmesini ve kaydedilmesini sağlanmaktadır" diye
vurguladı.
Prof. Dr. Füsun Ülger ,açıklamasını şöyle sürdürdü; "Verem
hastaları ilaçlarını düzenli olarak ve yeterli süre (6-9 ay)
kullanmazlarsa verem mikrobu ilaçlara direnç kazanır. Bu hastaların
tedavi süreleri uzundur (18-24 ay) ve daha fazla ilaç kullanılır.
Bazen bu hastalar kaybedebilmektedir. Hasta yakınları, özellikle
aynı evde birlikte yaşayanlar mutlaka verem birimlerinde muayene
olmalıdır. Hasta yakınlarının taramaları Verem Dispanserlerinde
ücretsiz yapılmaktadır. Yakınmaları sorgulanır, Akciğer grafisi
ekilir veya tüberkülin deri testi (PPD) yapılır. Belirli aralarla
kontroller tekrarlanmalıdır. Mikrop çıkaran hasta ile aynı evde
yaşayanlar, özellikle 5 yaş altı çocuklara 6 ay süre ile koruyucu
tedavi uygulanır." (BA-BC -