Başkent Üniversitesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı Başkanı Esra Baskın, “Tanı konduktan sonra hastanın, her gün 6 saat arayla ömür boyu ilaç kullanması gerekiyor. Çok sayıda ilaçlar. Bunların bir kısmı tedavi amaçlı olan ilaçlar bir kısmı ise destek tedavi dediğimiz ilaçlardan. Günde avuçlar dolusu ilaç kullanmaları gerekiyor” dedi.
Sistinozis hastalığına karşı farkındalık oluşturmak amacıyla,
Sistinder derneği tarafından Ankara’da bir AVM’de program
düzenlendi.
Sistinozis hastalığının genetik geçişli bir hastalık olduğunu
kaydeden Başkent Üniversitesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı Başkanı
Esra Baskın, bu hastalığın ülkemizde çok sık görüldüğünü
belirtti.
“Akraba evliliği riski arttırıyor”
Baskın, sistinozis hastalığının akraba evliliğin olduğu durumlarda
ortaya çıkma ihtimalinin daha çok arttığını vurgulayarak, “Ama tabi
ki akraba evliliği olmadan da görülebiliyor. Akraba evliliği riski
daha da arttırıyor. Akraba evliliklerinden mümkün olduğunca uzak
durmak lazım” diye konuştu.
Belirtiler çocuklarda 5-6 aylıkken ortaya
çıkıyor
Belirtilerin çocuklarda 5-6 aylıkken ortaya çıktığını söyleyen
Baskın, kusma, huzursuzluk, çok su içme, çok idrara çıkma gibi
belirtiler görüldüğünü ve çocukların büyümelerinin geri kaldığını
belirtti. Vücuttaki bir maddenin eksikliği nedeniyle, bir enzimin
yapısındaki bozukluk nedeniyle vücutta bir takım kristaller
oluştuğunu belirten Baskın, “Bunlar başta böbrek olmak üzere
çeşitli organlarda birikiyor ve o organların fonksiyonunu bozuyor.
1 yaşından itibaren gözde birikmeye başlayan bu kristaller bu defa
gözde kızarıklık, güneşe bakamama gibi belirtiler ortaya çıkarıyor”
şeklinde konuştu.
“Avuçlar dolusu ilaç kullanmaları gerekiyor”
Çocuklarda bu tür belirtiler gözlemlendiğinde hemen doktora gitmek
gerektiğinin altını çizen Baskın, son yıllarda tespit edilen ilaçla
hastalığın tedavisinin mümkün hale geldiğini belirterek, “Tanı
konduktan sonra hastanın, her gün 6 saat arayla ömür boyu ilaç
kullanması gerekiyor. Çok sayıda ilaçlar. Bunların bir kısmı tedavi
amaçlı olan ilaçlar bir kısmı ise destek tedavi dediğimiz
ilaçlardan. Günde avuçlar dolusu ilaç kullanmaları gerekiyor. Zaten
iştahsız ve kusmaya meyilli çocuklar için bunu yapabilmek çok zor.
Ailelerin çocuğun ilaç kullanımını sağlaması ve takip etmesi
gerekiyor. Eğer tedavi olmazsa büyüme geriliğinin yanında,
kemiklerde eğrilmeler, kemikle ilgili problemler, gözle ilgili
sorunlar oluşturuyor ve kalpte, bağırsakta, tiroid dokusunda
biriken bu maddeler birçok hastalığa sebep oluyor” ifadelerini
kaydetti.
Programda konuşan Sistinder Derneği Kurucu Başkanı Günnur Gökmen de oğlu henüz 6 aylıkken bu hastalığın adını ilk defa duyduğunu ve panikler yaşadığını belirterek, sonrasında bu hastalığı yaşayan başka kişilerle iletişime geçip dernekleştiklerini söyledi.
Moderatörlüğünü Berna Laçin’in yaptığı farkındalık programına, Hacettepe Üniversitesi ve Başkent Üniversitesinden Çocuk Nefrolojisi uzmanları ile hasta yakınları katıldı.