ANTALYA Eğitim ve Araştırma Hastanesi Cilt Hastalıkları Uzmanı
Dr. Derya Koç Yücel, yüzde kızarıklık ve kılcal damar
genişlemeleriyle ortaya çıkan ve kırmızı iltihaplı sivilcelere
neden olan 'Akne Rozasea'nın (Gül hastalığı), tedavi
edilmemesi durumunda ileri evrede özellikle erkeklerde burun
büyümesine neden olabileceğini belirtti.
Kişilerin genel görünümlerini etkilediği için psikolojik, sosyal ve
mesleki sorunlara neden olabilen ve halk arasında gül hastalığı
olarak bilinen Akne Rozasea, henüz tam olarak tedavi
edilemeyen hastalıklar arasında yer alıyor. Hastalığın belirtileri
ve semptomları, rahatlatabilecek çeşitli tedavilerle
hafifletilebiliyor.
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr.
Derya Koç Yücel, burun, yanaklar, alın, çene ve göz kapaklarında
görülen hastalığın kızarıklık ve küçük sivilceler şeklinde ortaya
çıktığını belirtti. Dr. Yücel, gül hastalığının tam bir sebebe
bağlı olmadığını, genetik yatkınlık ve bağışıklık sisteminin de
devreye girmesiyle hastalığın gelişebildiğini söyledi. Dr. Yücel,
“Stres de artırıyor ama hastalık pek çok şeyin bir araya gelmesiyle
oluşuyor. Güneşe maruziyet, ondan dolayı oluşan kılcal damar
artışı, midedeki bazı enfeksiyonlar ve damarlanmanın artışı gibi.
Bağışıklık sistemi devreye girince, iltihaplar yapıyor" dedi.
30-60 YAŞ ARASINDA ORTAYA ÇIKIYOR
Evreler halinde ilerleyen hastalığın tam olarak tedavi edilmemesine
karşın tedaviyle belirtileri ve semptomların rahatlatılabileceğini
ifade eden Dr. Yücel, şunları söyledi:
“Bizim sık gördüğümüz bir hastalık. 30- 60 yaş arası, açık tenli,
renkli gözlü kişilerde daha sık görülüyor. Kırmızı ve iltihaplı
döküntülerin tedavisinde başlıca tedavi, antibiyotik ve çeşitli
kremlerdir. Bu hastalıkta yeme içmede kısıtlamalar vardır.
Baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalı. Çok sıcak ve çok soğuk
yememeli. Çünkü aşırı ısı farklılıklarına karşı duyarlı bir
hastalık. Ayrıca stresten uzak durulmalı. Hastalar kullandıkları
ürünlere çok dikkat etmeli. Kolonya gibi alkol içerin ürünlerden
uzak durulmalı."
Gül hastalığının güneşten etkilenen bir hastalık olduğunu da
sözlerine ekleyen Dr. Yücel, “Güneşten korunmak çok önemli. Eğer
korunma olmazsa, ciltte kılcal damarlar artıyor. Kılcal damar
artınca, o bölgeye yoğun kan geliyor. Aşırı kızarıklığa neden
oluyor" dedi.
KIRMIZI BÜYÜK BURUNA NEDEN OLABİLİYOR
Hastalığın ilk evresinde yüzde genel bir kızarıklık olduğunu, küçük
sivilcelerin ortaya çıktığını belirten Dr. Yücel, “İlk evrelerde
ağızdan alınan ilaçlar ve kremlerle tedavi edilir. Ancak eğer
damarlar artmışsa lazerle genişleyen damarlar yakılabilir" diye
konuştu. Hastalığın hiç tedavi edilmemiş ileri evrelerinde
özellikle erkek hastalarda burun büyümesinin ortaya çıktığını
anlatan Dr. Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu hastalıkta önce kılcal damar artışı oluyor, ama zamanla yağ
bezeleri artışına dönüşüyor ve rinofima denilen özel bir durum
gelişebiliyor. Rinofima burun derisi altındaki yağ bezlerinin
genişlemesi sonucu burunda kızarma, büyüme ve bazen yumrularla
ortaya çıkıyor. Bu durumda cerrahi gerekiyor. Burun soyma dediğimiz
işlem yapılır."