Düzce Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim dalından Dr. Öğr. Üyesi Önder
Kılıçaslan, çocukların anne sütü ile beslenmesinin bedensel ve
zihinsel gelişimlerine katkı sağladığını söyledi.
Düzce Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim dalından Dr. Öğr. Üyesi Önder
Kılıçaslan, 1-7 Ekim Ulusal Emzirme Haftası dolayısıyla anne sütü
ve emzirme konusunda önemi bilgiler paylaştı. Emzirmenin, anne ve
bebek arasında olması gereken bağın kurulmasının yanı sıra anneyi
meme, yumurtalık ve rahim kanserinden koruduğuna dikkat çeken Düzce
Üniversitesi öğretim üyesi emzirmenin annenin kemik erimesi ve
doğum sonrası depresyonunu engellediğini de sözlerine ekledi.
Anne sütü ile beslenen çocuklarda kulak, boğaz, akciğer, idrar yolu
ve ishal gibi enfeksiyonlar ile çölyak hastalığı, obezite, diyabet,
hipertansiyon, lösemi ve lenfoma gibi kanserler ve alerjik
hastalıkların daha az görüldüğünü belirten Dr. Öğr. Üyesi
Kılıçaslan, çocukların anne sütü ile beslenmesinin bedensel ve
zihinsel gelişimlerine katkı sağladığını ifade etti.
“Bebeği ilk aylarda daha sık olmakla birlikte 2-3 saatte bir
emzirmek gerekli”
Başarılı bir emzirme için tavsiyelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Önder
Kılıçaslan, “Bebeği ilk aylarda daha sık olmakla birlikte 2-3
saatte bir emzirmek gerekli. Özelikle bebek büyüdükçe aslında
bebeği de bir birey olarak görüp, onun da acıkma saatlerini göz
önünde bulundurmak önemli. Emzirirken anne rahat bir yere oturmalı,
bebeğin başı annenin dirseğinin içinde ve yüzü anneye dönük
olmalıdır. Meme başının kahverengi kısım ile beraber tam ve uygun
şekilde bebeğin ağzının içinde olması emzirmenin altın kuralıdır.
Özelikle tecrübesiz anneler mutlaka sağlık personellerinden yardım
almalıdır” şeklinde konuştu.
Annelere sütünü artırmak için bol bol su içmeleri önerisinde
bulunan Kılıçaslan, bunun yanı sıra emziren annenin yorgun
olmaması, kaygı, stres ve şüphe gibi olumsuz düşüncelerden uzak
durmasının da önemli olduğunun altını çizdi.
“Anne sütü her zaman ilk seçenektir”
İlk 6 ay sadece anne sütü olmak üzere, 2 yaşına kadar annelere
emzirme konusunda destek verilmesinin önemine vurgu yapan Dr. Öğr.
Üyesi Kılıçaslan, “Anne sütü ile yeterli beslenen bir bebeğe ilk 6
ay su dahil hiçbir sıvı verilmemelidir. Mamalar sonuçta bebek için
eşsiz bir besin olan anne sütünü taklit etmeye çalışan destek
ürünleridir. Mama ile beslenen çocukta ne yazık ki daha önce
bahsettiğimiz faydalar istenilen düzeyde sağlanamayabilir. Ancak
anne sütü yetersizse veya anne sütü verilemeyecek sağlık
durumlarında tabii ki mamalar kullanılabilir. Mamalar uygun
şekilde, uygun miktarda hazırlanmalı ve temizliğe özen
gösterilmelidir. Anne sütü varsa, yeterliyse ve annenin
emzirmesinde sakınca yoksa anne sütü her zaman ilk seçenektir” diye
konuştu.
“Emziren anne her konuda desteklenmeli”
Emziren annenin her konuda desteklenmesi gerektiğinin altını çizen
Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, huzurlu ve mutlu bir aile
ortamının bu desteği sağlamada merkezi önem teşkil ettiğini dile
getirdi. Bu konuda babalara büyük görev düştüğünü dile getiren
Kılıçaslan, “Babalar, eşlerine karşı şefkatli, ev işlerinde
yardımcı olmalıdır. Başarılı bir emzirme ve yeterli anne sütü için
gerekli olan ilk şartın, annenin bedenen ve ruhen sağlıklı olması
gerektiği unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Emzirme problemleri ile karşılaşıldığında vakit geçirmeden anne ve
bebeğin bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin
üzerinde duran Düzce Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, yaşanan problemin basit bir sorun
olabileceği gibi sonu ölümle bitecek ciddi bir sonuç doğurabileceği
uyarısında bulundu. Grip, nezle gibi basit enfeksiyonların
emzirmeye engel olmadığını ifade eden Önder Kılıçaslan,
açıklamasını annenin ellerini sık sık yıkaması, öpme gibi bebeğe
çok yakın temaslardan kaçınması, odaları havalandırması, bol sıvı
alması ve mümkün olduğunca dinlenmesi gibi alınabilecek basit
önlemleri sıralayarak tamamladı.