Ramazan ayının gelmesiyle birlikte hem oruç tutmak hem de
sigaradan uzaklaşmak isteyenlere önerilerde bulunan Diyetisyen
Bengü Ünal, "Nane tüketimi yaparak nikotin açısından kendilerini
daha kontrollü yapabilirler. Sigara bir dudak tiryakiliği oluyor.
İftardan sonraki zaman aralığında bol bol sigara içerek hem
susuzluğumuzu gidermiş hem de ’sigara yakayım’ olayını kontrollü
ele almış oluruz" dedi.
Ramazan ayında protein, vitamin ve mineral kaybetmeden dengeli
beslenmenin önemine dikkat çeken Diyetisyen Bengü Ünal, "Bu dönemde
özellikle uzun süre açlık ve susuzluk ile karşı karşıya kalıyoruz.
Bu dönemde sağlıklı beslenme çok önemlidir. Bu dönemde açlık
nedeniyle metabolizma yavaşlamakta. Yavaşlamasıyla beraber enerji
düşüklüğü de görülmekte. Kişilerde en çok karşılaştığımız şey
yorgunluk halsizlik, dikkat eksikliği ve sinir gibi sorunlar.
Bunları daha kontrollü bir şekilde ele almak için uygun beslenmek
gerekiyor. Bunun için sahurun olması gerekiyor. Sahur asla
atlanmaması gereken bir öğün. Sahura kalkmadan oruç tutmak daha
fazla enerji kaybedip kişilerde daha çok sinirlilik hakimiyeti
olabilir. Bu yüzden sahura kalktığımızda protein ağırlıklı; süt,
yumurta, peynir gruplarıyla beraber tam tahıllı besin tüketimi
yapabiliriz. Sahurda yağlı besinlerden kaçınmak gerekir. Bunun
yerine daha çok hafif şekilde kahvaltıyla başlayabiliriz. Sahurda
özellikle su içmek gerekir. Ben genelde oruç tutan kişilere sahurda
bir porsiyon meyve ve su tüketmelerini öneririm. Bu genelde kan
şekerimizi daha iyi ayarlıyor" diye konuştu.
Ramazan’da kabızlık problemi çekenlere de tavsiyelerde bulunan
Diyetisyen Ünal, "Ramazanda oruç tuttuğumuzda genellikle kişilerde
susuzluk ve açlıkla beraber kabızlık problemleri oluyor. Kabızlık
yaşamamaları adına tam tahıllı besin tüketimiyle beraber bunlar tam
tahıllı besin gruplarıyla beraber posa miktarı açısından zengin
olan meyve, badem ve ceviz gruplarından tüketebiliriz" dedi.
"Hurma kan şekerini dengeliyor"
İftardan sonra yenilen hurmanın kan şekerini dengelediğini
sözlerine ekleyen Ünal, "İftarda kan şekerinin düşmemesi açısından
ilk bir bardak su içtikten sonra arkasından hurmayla
başlayabiliriz. Hurma kan şekerini dengeliyor. Arkasından bir kepçe
çorba içerek yemek öncesi bir tercih başlangıç yapmış oluruz.
Beynimiz bize 20 dakika sonra doygunluk hissini verir. Bu doygunluk
hissine ulaşmamız için ise ana yemeklere saldırmamak gerekir. 15-20
dakika beklenmesi gerekiyor. Bu dönem arasında kişi isterse yapması
gereken bir iş varsa onları yapabilir. Arkasından da ana yemeklere
geçebilir" ifadelerini kullandı.
"Hazımsızlık yaşamamak için bir dilim tam tahıllı ekmek
tüketin"
Ramazanda daha çok et ağırlıklı yemeklerin tüketildiğini ancak
sağlıklı beslenme için et yemeklerinin yanında sebze yemeklerine de
yer verilmesi gerektiğini belirten Ünal, "Ramazanda kişiler
genellikle et ağırlıklı beslenmeyi tercih ediyor. Ama et
yemeklerinin yanında sebze yemeklerini de bulundurarak lif
kaynağını arttırabiliriz. Bu da bizim sindirim sistemimizi
rahatlatır. Ramazan ayı içerisinde en büyük problemlerden birisi de
hazımsızlık. Hazımsızlık yaşamamak için ise besin tüketimi yaparken
bir dilim tam tahıllı ekmek bulunması gerekir. Aynı zamanda vücudun
enerji kaybı yaşamaması için de süt yoğurt gruplarından tercih
edebiliriz. Ama özellikle demir eksikliği olan kişilerin et
yemeğinin yanında yoğurt yememelerini tavsiye ediyorum. Etin
yanında yoğurt yediğimizde demir emiliminin daha çok azalttığımız
için kansızlık probleminin daha çok artıyor. İftardan sonra
yaklaşık 2 saat sonra ara öğün yapabiliriz. Bu ara öğünde ise bir
porsiyon meyve olabilir, badem, ceviz grubu olabilir. Hem enerji
kaybetmemiş hem de tokluğumuzu daha iyi ayarlamış oluruz. Yatmadan
bir saat öncesinde ise süt yoğurt gibi besinler tüketebiliriz. Bu
süt yoğurt grubu enerjimizi daha iyi bir dengede tutar" şeklinde
konuştu.
İftardan sonra içilen suya iki çubuk tarçın atmanın kan şekerini
dengeleyeceğini söyleyen Ünal, "İftardan sonra içtiğiniz suyun
içerisine iki tane çubuk tarçın ekleyerek kan şekerini
ayarlayabilirsiniz. Bu dönemde özellikle elektolit kaybımız da çok
oluyor. Bunu yaşamamak adına günde bir bardak soda içilebilir" diye
konuştu.
"Nane tüketerek nikotini kontrol altına alabilirler"
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte hem oruç tutmak hem de sigaradan
uzaklaşmak isteyenlere de önerilerde bulunan Diyetisyen Bengü Ünal,
"Nane tüketimi yaparak nikotin açısından kendilerini daha kontrollü
yapabilirler. Sigara bir dudak tiryakiliği oluyor. İftardan sonraki
zaman aralığında bol bol sigara içerek hem susuzluğumuzu gidermiş
hem de ’sigara yakayım’ olayını kontrollü ele almış oluruz"
dedi.
Kan şekerinin düşmesiyle birlikte iftardan sonra tatlı ihtiyacının
doğabileceğini sözlerine ekleyen Ünal, "İftardan sonraki iki saat
sonrasında meyvelerden bu ihtiyaç sağlanabilir. Ama bu dönemde çok
tatlı yemek istenirse haftada iki kez süt ağırlıklı tatlı tercihi
yapılabilir. İftardan sonra iki top dondurma yemek hem kan şekerini
ayarlar hem de sağlıklı bir tercih olur" ifadelerini kullandı.