Yrd. Doç. Dr. Onur Okan Demirci, sosyal medyanın yetersiz anne
sendromuna neden olduğunu söyledi.
Zi&On Psikiyatri Merkezinden Yrd. Doç. Dr. Onur Okan Demirci,
"Sosyal medyanın yaşamımıza girmesi ile birlikte haberleşme,
haberdar olma, daha çok kişinin birbirine pratik şekilde ulaşımı
gibi birtakım kazanımlar elde ederken; kişiler arasında rekabet,
yetersizlik, kızgınlık gibi duygulara da sebep olmaktadır. Ayrıca
konuşarak çözemediğimiz sorunları sosyal medya üzerinden paylaşıp
diğer kişilerin onayını alarak iyi hissetme eğilimi de gösterir
olduk. Peki, tüm bunlar ne kadar sağlıklı, bu bizi gerçek
ilişkilerden gerçek iletişimden uzaklaştırıyor mu? Özellikle sosyal
medyada çocuğunun etkinliklerini, başarılarını, çocuğuyla
ilişkisini günün her anından karelerle paylaşan annelerimiz var. En
mutlu anlar ve kareler süslü cümlelerle paylaşılıyor. Bu
paylaşımlar bazı annelerin ’acaba ben çocuğumu mutlu edebiliyor
muyum, yeterince ilgileniyor muyum, eksik mi kalıyorum?’ gibi
kendilerini sorgulamalarına sebep olabiliyor. Yani bu durum, annede
yetersizlik duygusuna yol açıp kaygısını artırıyor. Bu durumda da
çocuğun isteklerini yerine getirme çabası ya da olduğundan daha
fazla ilgi ihtiyacı doğabiliyor" dedi.
"Her şeyin en iyisini istemek çocuğun kişilik gelişimini olumsuz
etkiliyor"
Herkesin çocukları için en iyisini istediğini ifade eden Dr.
Demirci, "Ancak ’her şeyin en iyisi olsun, benim çocuğum her şeyi
başarabilsin, hayatında hiçbir şey aksamasın ve eksik olmasın’ gibi
düşüncelerle yola çıkıldığı zaman da çocuğun kişilik gelişimini
olumsuz yönde etkilemiş oluruz. Yaşam içindeki her kare, sosyal
medyada yapılan paylaşımlarda görüldüğü gibi eğlenceli ve mükemmel
değildir. Çalıştığımız, zorlandığımız, kızdığımız ve hayal
kırıklığı yaşadığımız anlar da vardır. Peki, neden sosyal medyada
bu paylaşımlar yapılıyor ve neden bazı kişiler kendilerini mükemmel
gösterme eğilimindeler? Mükemmeliyetçi ve sosyal kaygısı olan
kişilerde bu davranış daha sık görülüyor" diye konuştu.
"Mükemmeliyetçi ailelerin çocuklarında sosyal fobi gelişiyor"
Mükemmeliyetçi anne-babaların çocuklarında anksiyetenin, performans
kaygısının yoğun yaşandığını kaydeden Yrd. Dr. Demirci, "Anne-baba
mükemmeliyetçi ise ve obsesif özellikleri de varsa çocuklarında;
anksiyete, mükemmeliyetçilik ve obsesyonlar (takıntılar)
görülmektedir. Ayrıca aile çocuğu odak yapmış ise çocukta sosyal
fobinin de geliştiği görülmektedir. Yani; ailenin çocuktan
beklentisi yüksek ise, başarıya fazlasıyla önem veriyorsa, çocukta
sınav kaygısı, performans kaygısı ortaya çıkabiliyor. Zekası yüksek
olduğu halde ya da herhangi bir öğrenme sorunu yaşamayan
çocukların, sınav başarısızlığını bu şekilde açıklamak mümkündür.
Bazı anneler sosyal medyada yaptıkları anlık paylaşımlarla mükemmel
görünebilirler ancak durum göründüğü gibi eğlenceli ve mükemmel
değildir. Önemli olan çocuğunuzla iyi ve güven veren bir ilişki
kurmanız ve bunu diğer kişilere değil kendinize ispat etmenizdir.
Fakat, her ailenin ve her çocuğun sahip olduğu; gelişim düzeyi,
özellik, ilgi ve yetenekleri olduğu da göz ardı edilmemelidir.
Paylaşılan anların yaşamın tamamını kapsamadığını, yaşam içinde
siyahla beyaz arasında pek çok renk olduğu yani yaşantı bulunduğu
varsayılırsa daha gerçekçi düşünmüş olursunuz" açıklamalarında
bulundu.