Medicana Sivas Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Selma Uçar, son
zamanların gözde güzelleşme yöntemi ’Altın İğne’ hakkında merak
edilenleri açıkladı.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Selma Uçar, estetik operasyonlara kıyasla
çok daha kolay, ağrısız ve risksiz güzelleşme yöntemi olan ’Altın
İğne’ uygulaması hakkında bilgiler verdi. Uçar, altın iğne yöntemi
ile cildin yüzeyinin altında kalan tabakalarına onarılabilir ölçüde
ufak bir hasar vererek ilgili bölgedeki onarıcı hücre ve
sistemlerin daha hızlı harekete geçmesini sağlandığını belirtti.
Uçar, tedavide altın iğne denilen ve ucunda cildin 0,5 ile 3,5
milimetre kadar altına girebilen çok küçük iğneler bulunan cihaz
kullanıldığını söyledi.
Altın İğne nasıl yapılır?
Altın iğrenin uygulanışı hakkında bilgi veren Uçar, "İşlem öncesi,
uygulama alanı temizlenir ve anestezi etkisi olan krem uygulanır.
Ucuna altın iğne aparatı takılan radyofrekans cihazı, cilde temas
ettirilir. Ucunda çok sayıda mikro altın iğnecikler bulunan cihaz,
cildi tarar. Altın iğneler ayarlanmış derinlikte cilde temas eder
ve ani giriş çıkışlar yapar. Bu sayede cilt yüzeyine herhangi bir
zarar vermeden cilt alt tabakasında kolajen ve elastin üretimi
tetiklenir." dedi.
Cilt gençleştirmede Altın İğne
Uçar, Altın İğne metodu ile cildin gençleştirildiğini ifade
ederek,"Özellikte yüz sıkılaştırma ve benzeri işlemlerde bu tip bir
uygulamanın tercih edilmesinin sebebi hem daha etkili ve kalıcı
sonuçlar ortaya çıkarmak, hem de cildin dışarıdan görülen yüzeyinde
oluşabilecek yara izi, kızarıklık, uzun süreli ödem gibi
sonuçlardan kaçınmaktır. Ameliyatsız estetik yöntemleri arasında en
etkililerinden biri olan bu yöntemde bıçak veya benzeri herhangi
bir alet kullanılmadığından genel anesteziye başvurulmaz. Bunun
yerine uygulama yapılacak bölgeye uygulamadan yaklaşık yarım ile
bir saat önce Emla krem benzeri anestezik bir krem kullanılarak
lokal anestezi uygulanır. İşlem sırasında kullanılan iğneler çok
küçük ve uygulama kısa süreli olduğundan rahatsız edici bir acı
hissedilmez ve işlem sonrasında da acı, ağrı, yanma olmaz." diye
konuştu.
Kırışıklık gidermede Altın İğne
Altın iğne yönteminin kırışıklıkların giderilmesinde olumlu
sonuçlar verdiğinin altını çizen Uçar, "Altın iğnenin en sık
kullanıldığı alanlardan biri de özellikle yüzde oluşan
kırışıklıklardır. Kırışıklık giderme işlemi için kişinin arzusuna
göre göz kenarı, dudak çevresi, boyun gibi belli bir bölgeye ya da
yüz bölgesinin tümüne altın iğne uygulaması yapılır. Uygulama
sırasında cildin üst katmanına zarar verilmeden alt tabakalara
iğneler aracılığıyla bir miktar ısı verilir. Bu ısı kolajen ve
elastin dokuları uyararak uygulama yapılan bölgede cildin kendi
onarım mekanizmalarının daha hızlı ve etkili biçimde çalışmasını
sağlar. Tedavi aynı zamanda cilt üzerindeki gözeneklere de etki
ederek toparlayıcı ve gençleştirici etkinin uzun süreli olmasını
sağlar." diye konuştu.
Sivilce ve akne izlerini gideriyor
Uçar, bu yöntemin sivilce izleri ve akne izlerini de giderdiğine
vurgu yaparak,"Sivilce izleri genellikle yüzde oluşurlar ve
kırmızı, çökük görüntüleriyle kişiyi rahatsız ederler. Cilt
yeterince temizlense ve gerekli bakımlar yapılsa da yerleşmiş
sivilce ve akne izlerinin giderilmesi çok zordur. Altın iğne
tedavisi yardımıyla bu tarz rahatsız edici izlerin giderilmesinde
büyük ilerleme sağlanabilir. Eğer yüzün belli bir kısmını kaplayan
kırmızı ve batık görünümlü, uzun süreli sivilce izleriniz varsa tek
seanslık bir uygulama elbette bu izleri mucizevi bir şekilde
ortadan kaldırmayacaktır. Ancak uygulamayı yapacak uzmanın önerdiği
sayıda seans gerçekleştirilip uygulama sonrası önlemler yerine
getirilirse bu izler oldukça azalacak ve hatta fazla derin
olmayanlar tamamen ortadan kalkacaktır." şeklinde konuştu.
Yara izlerini de gideriyor
Altın İğne’nin yara izlerinin onarımında da kullanıldığını kaydeden
Uçar, "Çeşitli yaralanmalar veya lazer gibi uygulamalar sonucu
ciltte kalabilen yara izleri belli sebeplerden dolayı kalıcı
olabilirler. Bu tarz izler cildin görünümünü bozacakları gibi
kişiyi rahatsız edebilir ve sürekli kaşınma, yanma gibi özellikle
gösterebilirler. Yara izi tedavisi için altın iğne yöntemi
uygulamak böyle durumlarda oldukça akıllıca olacaktır." dedi.
Uçar, yöntemin sarkan cilt üzerindeki etkilerini ise şu şekilde
sıraladı:
"Yaşlanma, hareketsizlik veya ani kilo değişimi gibi sebeplerle
özellikle kol ve bacaklarda görülen sarkmalar üzerinde etkili olan
çok az sayıda yöntem bulunmaktadır. Altın iğne tedavisi bu tarz
sarkmaların giderilmesinde tıbbi estetik operasyonlardan sonra en
yoğun ve kalıcı etkiyi gösteren tedavi yöntemidir. Tedavi sayesinde
kol ve bacakların iç kısımlarındaki dokular lokal anestezi altında
kısa sürede uyarılarak ilk uygulamadan yaklaşık 1-2 ay sonra sarkma
yaşanan bölgelerde ciddi bir toparlanma olması sağlanır"
Tedavi sonrası dikkat edilmesi gerekenler
Uçar, Altın İğne tedavisinden sonra dikkat edilmesi gerekenlerle
ilgili ise,"Altın iğne tedavisi için tek seans genelde yeterli
görülmemekte, pek çok durumda birkaç hafta ya da bir ay aralıklarla
2 ile 3 seans uygulama yapılmaktadır. Bu uygulamaların sayısı ve
aralıkları uzman görüşü alınarak kesinleştirilebilir. Altın iğne
doğrudan cildin alt tabakalarına uygulanan bir işlem olduğundan ilk
seanstan birkaç hafta sonra etkiler görülmeye başlamakta, ancak en
üst seviyeye 5 ile 6 ay sonrasında çıkabilmektedir." ifadelerini
kullandı.