Çocuk Hematoloğu Doç. Dr. Refik Emre Çeçen, son yıllarda gelişen
tedavi yöntemleri ve destek tedavi olanakları ile lösemide tam
iyileşme oranlarının yüzde 80’lere ulaştığını açıkladı.
Lösemi’nin çocukluk döneminde en sık görülen kanser tipi olduğunu
kaydeden Medical Park İzmir Hastanesi Çocuk Hematoloji Kliniğinden
Doç. Dr. Refik Emre Çeçen, “15 yaşından küçük çocuklardaki tüm
kanserlerin yaklaşık 3’te 1’ini oluşturur. Vücudumuzu savunma
görevi olan ve beyaz kan hücreleri olarak bilinen lökosit
hücrelerinin hastalığıdır. Olgunlaşmasını tamamlayamayan ve
kontrolsüz çoğalan hücreler kemik iliğini doldurur ve diğer
organlara yayılır. Sağlıklı ve normal hücrelerin sayısı giderek
azalır. Yavaş ortaya çıkan ve kronik olarak adlandırılan tipler
yerine, hızla ortaya çıkan ve akut olarak tanımlanan tipler
çocukluk çağında daha sık görülür. En sık rastlanan tipi akut
lenfoblastik lösemi (ALL) olup, akut miyeloid lösemi (AML) daha
nadirdir. Bazı çocuklarda lösemi görülme riskinin daha yüksek
olduğu bilinmesine karşın, çoğu hastada hastalığın nedeni
saptanamaz” dedi.
Lösemide belirti ve bulgular kemik iliği veya diğer organların
tutulumuna bağlı ortaya çıktığını söyleyen Çeçen, “Ateş yüksekliği,
lenf bezeleri veya karaciğer/dalak büyümesi en sık görülen belirti
veya bulgulardır. Kansızlığa bağlı halsizlik, yorgunluk,
iştahsızlık ve solukluk saptanabilir. Kemik veya eklem ağrıları,
yürüyememe, topallama görülebilir ve bu durumda ortopedik
hastalıklarla karıştırılabilir. Burun kanaması ve ciltte (özellikle
bacaklarda) kırmızı lekeler veya morarmalar olabilir. Karın ağrısı,
kusma, baş ağrısı, nefes darlığı ve idrar yapamama daha nadir
rastlanan belirtilerdir. Yakınmaların ortaya çıkması ile tanı alma
zamanı arasındaki süre hastaların çoğunda bir ay veya daha kısadır.
Kemik iliği örneği alınıp gerekli incelemeler yapılması sonucu tanı
konur ve tiplendirme yapılır” diye konuştu.
Tedavi yöntemleri
Löseminin tedavi edilmezse kesinlikle ölümcül olan ve tedaviye iyi
yanıt vermesi durumunda tamamen iyileşme sağlanabilen bir hastalık
olduğunu ifade eden Çeçen, “Çocuk hematolojisi/onkolojisi bölümünün
olduğu ve tam donanımlı özel merkezlerde tedavi edilebilir.
Kemoterapi olarak adlandırılan ilaçla tedavi temel tedavidir. Bazı
durumda ışın tedavisi (radyoterapi) veya nadiren çeşitli cerrahi
girişimler gerekebilir. Hastanın yaşı, hastalığın tipi ve biyolojik
özellikleri, tedavi yanıtı gibi faktörlere göre verilen ilaçlar,
tedavi süresi ve başarı oranları değişkendir. Tedaviye yanıt
vermeyen veya tekrar eden hastalarda yüksek doz kemoterapi ve kök
hücre nakli uygulanabilir. Son yıllarda gelişen tedavi yöntemleri
ve destek tedavi olanakları ile tam iyileşme oranları yüzde 80’lere
ulaşmıştır. Bu oranlar Principles and Practice of Pediatric
Oncology adlı çalışmada da gösterilmiştir” dedi.