Türkiye Rallisi, sekiz yıl aradan sonra dahil olduğu Dünya Ralli Şampiyonası’na (WRC) yepyeni bir soluk getirdi. Tamamen yeni bir parkur olarak WRC takvimine çok uzun bir aradan sonra eklenen ilk yarış olmasının yanı sıra, her türlü sürprize gebe, tozlu, mıcırlı, zaman zaman taşlı, kaygan yollar ekipleri hiç alışık olmadıkları bir mücadeleye soktu.
Hemen hemen tüm pilotlar, sadece hızlı gitmenin değil, değişken koşullar ve risklerin çok iyi hesaplanması gereken stratejiler geliştirmenin de önem taşıdığı bir ralli ile tanıştı. Ekipler, etapların zorluğu kadar, tempoyu ve ideal ayarları bulmanın zorluğunundan bahsetti. Buna karşın ilk üç pilotun sadece 2.6 saniye içinde sıralanması, Türkiye Rallisi’nin destansı bir mücadele ile açılış yapmasını sağladı.
Zamana karşı yarışılan tam 146.84 km sonrası, Hyundai’nin şampiyona lider pilotu Neuville, son beş yılın dünya şampiyonu Ogier’in 0.3 saniye önünde yer alırken Norveç’li pilot Andreas Mikkelsen ilk üçü tamamladı.
Yarışan pilotlar arasında en deneyimlisi olan Toyota Gazoo Racing’ten Jari-Matti Latvala, sorun yaşamamaya dikkat ederek takım arkadaşı Estonyalı Ott Tanak’ın önünde dördüncü sırasıyı aldı. Son yarışların formda ismi Tanak günün son etabında en iyi zamanı yaparak, şampiyonluk şansını Türkiye Rallisi sonrasında da sürdürebileceğinin sinyalini verdi.
Altıncı Hyundai pilotu Hayden Paddon’ı, Toyota pilotu Lappi izlerken, Citroen C3 WRC’si ile ilk etabı lider tamamlayan İrlandalı Craig Breen, patlattığı lastikler ve otomobilde yaşadığı sorunlar nedeniyle sekizinciliğe geriledi.
Perşembe akşamı yapılan start seremonisi ve TURSAB sponsorluğunda Marmaris Meydanı’nda büyük bir kalabalık önünde gece koşulan Turkey Full Speed Özel Seyirci Etabı’ndan sonra Türkiye Ralli’sinde gerçek mücadele, yarış öncesi tüm ekiplerin uzunluğu ve zorluğu nedeniyle kritik öneme sahip olduğunu vurguladığı rallinin en uzun etabı olan 38 km’lik Çetibeli etabı ile başladı.
Eteplar ve organizasyon takdir topladı
Gece yağan yağmur ilk sırada start alan Neuville için büyük bir şans gibi görünüyordu. Yol, otomobil arkasından toz kalkmayacak kadar ıslaktı. Arkadan gelen pilotlar için yolu temizlemek zorunda olan Belçikalı pilot, etabın ilk kilometrelerinde beklediğinden çok daha yüksek bir yol tutuş elde etti. Ancak ilerleyen kilometrelerde güneşin yükselmesiyle zemin kurumaya başladı. Neuville kaygan zeminle mücadele ederken arkasından gelen pilotlarsa sis gibi havada asılı kalan toz nedeniyle kısıtlı görüş mesafesi ile boğuştu.
Çok dar ve virajlı yolların yer aldığı etapta pilotların zaman zaman saatte 170 km hıza kadar çıkabildikleri düzlükler de vardı. Bu da pilotları ideal bir ritm bulma konusunda zorlayan başka bir faktör oldu.
Dünya Ralli Şampiyonası’nın (WRC) digital kanallarından canlı yayınlanan etapta, Marmaris’in yemyeşil çam ormanlarının tüm güzelliği helikopter kamerasından dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca izleyicinin gözleri önüne serildi. Yayında etabın güzelliğinden ve Türkiye Rallisi organizasyonundan övgüyle bahsedildi.
Etabın galibi 28 dakika 32.3 saniyelik derecesiyle İrlandalı pilot Craig Breen oldu. Citroen C3 WR3 ile yarışan Breen tozdan yolu görmenin zaman zaman imkansız hale geldiği etaptan co-pilotuna olan güveni sayesinde başarı ile çıktığını söyledi: “Ne kadar hızlı gittiğimi bilmiyordum. Otomobili yarış çizgisinde tutarak hayatta kalmaya çalıştım. Sadece Scott’u dinleyerek en iyisini umdum dedi.
Günün ikinci, yarışın üçüncü etabı Ula’dan itibaren hafif de olsa esen rüzgar sayesinde toz sorun olmaktan çıkarken başta Neuville olmak üzere tüm pilotlar için yol tutuş problemi başladı. Belçikalı pilotun etap sonundaki “Lastiklerin tutunabileceği bir yarış çizgisi yok. O kadar çok patinaj yaptık ki, gösterge etap uzunluğundan 2,5 km daha fazla yaptığımızı söylüyor” cümleleri bu sorunun çarpıcı bir özetiydi.
Dördüncü etabın tozlu ve kumlu yolları ise rallinin lastikleri aşındıran sert zeminine karşın daha yumuşak hamuru tercih eden pilotlara avantaj sağladı.
Serviste çalıştı arayı kapattı
Öğlen servis alında ekiplerin tüm sorunlarını gidermek için 30 dakikası vardı. Mekanikerler arı gibi çalışırken pilotların da dinlenme şansı olmadı. Son beş yılın dünya şampiyonu Ogier, bu yarış için çıkardıkları yepyeni notlara ilk geçişte atladıkları bir çok uyarıyı koymak için co-pilotu ile çalıştığını söyledi. Toyota pilotları, Tanak ve Lappi ise otomobillerini alçaltarak servis alanından itibaren risk almaya başladı.
Öğleden sonra Çetibeli, Ula ve Çiçekli etapları birer kez daha geçilirken günün en fazla risk alan ekibi atağa geçerek rakibi Neuville’i kendisine yanıt vermeye ve hataya zorlayan Ogier oldu. Fransız pilot, rakipelerinin bile hayranlığını kazanırken servis alanında notlarının üstünden geçmekten fazlasını yaptığı anlaşıldı. M-Sport Ford İlk günün sonunda yapılan basın toplantısına Takım Direktörü Malcom Wilson: “ Hiç kimseyle konuşmadan bilgisayarıyla meşguldü. Kamera kayıtları izlerken zaman kazanabileceği bir çok yer olduğunu anladı sanırım. Öğle yemeği molasını çok iye değerlendirerek günün en zorlu etaplarında çok iyi bir performans sergiledi” dedi.
Ogier amacına günün son etabında ulaştı. Hyundai pilotu küçük de olsa bir hata yaparak zaman kaybetti. Hyundai sürücüsü etap sonunda: “Geri vitese takmak zorunda kaldım bir yerde. Beş, altı saniye kaybettim. Öne geçebilirdim ama riske atmadım. Sadece Ogier büyük miktarda risk alıyor. Biz de karşılık verdik ve tempoyu arttırdık ama hata yapmamız kötü oldu” derken ilk günü rakibinin sadece 0.3 saniye önünde kapattı.
Günün ikinci yarısında pilotların en büyük sorunu ilk turda virajları keserken parkura taşıdıkları iri taşlar oldu. Lastik patlatmalar ve kırılan süspansiyonlar dengeleri sürekli değiştirirken Türkiye Rallisi’nin pilotlar için olduğu kadar takımlar için de eşsiz bir mücadele olduğunu Toyota Gazoo Racing’in efsanevi yöneticisi Tommi Makinen şu sözleriyle özetledi: “Sabah Citroen’ler hızlıydı. İlk servis sonrasındaysa, ilk etapta
Hyundai’ler, ikinci etapta Ford’lar, üçüncü etapta ise biz daha hızlıydık. Ve hala önümüzde iki gün var”