Galatasaray Kulübü Şubat 2018 Divan Kurulu toplantısına katılan
eski başkan Dursun Özbek, kulübe zarar verecek konulardan
sakınılması gerektiğine vurgu yaparak Ndiaye transferinde
usülsüzlük olmadığını belirtti, Cavanda transferinin ise iyi bir
transfer olmadığını itiraf etti.
Sarı-kırmızılı kulüpte 2,5 yıl başkanlık yaptığını belirten Dursun
Özbek; "Hayatımın en güzel yıllarını Galatasaray'a hizmet ettiğim
dönemde geçirdim. Bu sezon için de yaptığımız en önemli
hizmetlerlerden birisi kurmuş olduğumuz futbol takımı. Geçtiğimiz
iki sezonda istediğimiz neticeleri alamadık. Dolayısıyla bu sezon
şampiyon olması için bir takım kurduk. Çok da başarılı gidiyoruz.
Futbol takımını oluşturan değerli kardeşlerime ve sevgili Fatih
hocaya teşekkür ediyorum. Onlar bizi sezon sonunda şampiyonluğa
taşıyacaklar. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" şeklinde
konuştu.
Kendisine yönelik eleştirilere cevap veren Özbek, görev süresi
boyunca kulübe kasa kolaylığı sağladıklarını anlatarak, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Başkan değil, başkanın ortağı olduğu bir kurum bir kasa kolaylığı
yaptı. Elbette buna ihtiyaç vardı. Galatasaray'a 90 milyon lira
kasa kolaylığı yaptık, giderken senet de aldık. Bizim yaptığımız
sadece kasa kolaylığı mı? İş akışını yapabilmek için de yaklaşık
150 milyon lira da kefaletimiz var. Bunu seve seve verdik. İkisini
topladığınız zaman yaklaşık 250 milyon lira. Bugüne kadar size hiç
bunu anlatmadım. Ben bu göreve gelmiştim, elbette gereğini yapmak
zorundayım. Görevi bırakırken elbet kurumsal bazda yapılan bu kasa
kolaylığı ve kefaleti, yasalara uygun şekilde teminat altına
almanın gereği var. Sayın başkana da anlattım. Hiçbir zaman
alacaklarım konusunda Galatasaray'ı zora sokacak bir uygulama
içinde olmayacağım. Buradan da teahhüt ediyorum."
Kulübe 28 milyon lira borcu olduğunu yönelik açıklamaya da değinen
Özbek, "Ben sayın başkana iki tarih vereceğim. Sayın başkan, 3
Ağustos 2016 ve 4 Ağustos 2017 tarihli Sportif AŞ yönetim kurulu
kararlarığını okuyup, onları buradan söylenmesinin ne kadar
sakıncalı olduğunu göreceksiniz. Konu Galatasaray menfaatleri
olduğu zaman ben buradayım, gereğini yaparım. Lütfen o kararları
okuyun ve gereğini siz yapın." diye konuştu.
Galatasaray Kulübüne fatura kestirdiğine yönelik söylemlere de
açıklık getirmek istediğini anlatan Özbek, konuşmasına şöyle devam
etti:
"Galatasaray'a verdiğim hizmetlerden dolayı kursağıma bir kuruş
girmemiştir. Dolayısıyla bu yakıştırmanın yerinde olmadığını
düşünüyorum. Ben otelcilik sektöründeyim, Galatasaray Kulübünün
konaklamalarına sponsorum. Galatasaray Lisesi ile Galatasaray
Üniversitesi'nin konaklamasına sponsorum. Onun dışında mesleğimle
ilgili her konuda hizmet etmeye çalıştım. Hiçbir birinde kar amacı
ve gelir düşünmedim. Ancak bir kurum olduğunuza ve hizmet
verdiğinize göre fatura kesmek zorundasınız. Yasa böyle. Kestiğimiz
faturanın ardından dönemlere yönelik, o çerçevede de bağışlarımızı
yaptık. Geçtiğimiz dönem için yaklaşık 6 milyon lira bağışta
bulundum."
"Ndiaye için 7,5 milyon avro bonservis verildi ve Galatasaray kar etti"
Dursun Özbek, Badou Ndiaye ve Luis Cavanda transferlerinde usulsüzlük yapıldığına yönelik söylentilerin kendisini üzdüğünü dile getirerek, "Ndiaye için 7,5 milyon avro bonservis verildi. Kendisinin 2 milyon 750 bin avro da maaşı var. Peki neden 12 milyon avro olarak yazarsınız? Neden medyaya servis yapıyorsunuz? İyi bir iş yapmışız. 7,5 milyon avroya almışız, bunun içinde menajer komisyonu ayrıca vardır. Neticede 16 milyon avroya sattığımıza göre, Galatasaray aşağı yukarı 6 ayda 8 milyon avro kar etmiştir. Bu güzel bir iştir" ifadelerini kullandı.
Cavanda transferiyle ilgili de spekülasyonlar yapıldığını aktaran Özbek, "Cavanda'nın 1,7 milyon avro boşta kalma bedeli olduğu ve bizim de transferi 1,8 milyon avroya yaptığımız söyleniyor. Böyle bir şey yok. Cavanda transferi 1,8 milyon avroya yapılmıştır, bizzat benim yaptığım bir transferdir. İyi bir transfer değildir. Yaptığımız hatalardan biri de bu transferdir. Ne yaptığım, kim olduğum bellidir. Hiç öküzün altında buzağı aramayacaksınız. Bu imaları reddediyorum. Galatasaray'ın şeffaflığı herkesin gözü önündedir." şeklinde görüş belirtti.
Başkanların en önemli görevlerinden birinin de camia içinde
kutuplaşmayı önlemek olduğunu aktaran Özbek, sözlerini şöyle
tamamladı:
"Başkan ile 23 Ocak'ta bir toplantı yaptık. Bazı konuları kısaca
kendisine ifade ettim. Galatasaray'ın konularını medya üzerinden
konuşmanın kulübe büyük zarar vereceğini anlattım. İstediğimiz
zaman bir araya gelip sorunları çözebileceğimizi söyledim. Peki
sonra ne oldu. Bugüne kadar Galatasaray'dan 36 başkan, 87 yönetim
kurulu geçti. O dönemlerin hiç birinde görülmeyen bir karalama
kampanyası var. Galatasaray'a zarar verecek seviyeye ulaşan bir
karalama kampanyansı. Elbette şahsıma yönelik karalamalar nedeniyle
üzüntülüyüm. Bununla ilgili hukuki boyutta çalışmaları başlattık.
Fakat beni en çok üzen Galatasaray'a verilen zarar, bunun telafisi
yok. Biz bir spor kulübüyüz, bizim bir marka değerimiz var. Bizim
birbirimize sevmeye ihtiyacız var. Değerli başkan size burada büyük
görevler düşüyor. Lütfen mümkün olduğu kadar kullandığınız
ifadelere dikkat edin. Önümüzdeki ayın başlarında UEFA'ya
gideceğiz. Sayın başkan UEFA bir haçlı organizasyonu değil.
Galatasaray'a zarar verecek konulardan lütfen sakınalım.