Dünya Taekwondo Şampiyonası'nda kadınlar 62 kiloda mücadele eden
milli sporcu İrem Yaman altın madalya kazanarak, 2'nci kez dünya
şampiyonluğuna ulaşan ilk Türk kadın taekwondocu oldu. İrem, dünya
şampiyonluğu sürecini ve hedeflerini Demirören Haber
Ajansı'na (DHA) anlattı.
Dünya Şampiyonası'ndan önce bir sakatlık geçirdiğini ama inancını
yitirmediğini belirten milli sporcu İrem Yaman, "Dünya
şampiyonasına çok uzun süredir hazırlanıyorduk. Kamplardan dolayı
çok uzun süredir ailemden uzağım aslında. 1 ay önce sakatlandım ve
Dünya Şampiyonası'na bu sakatlıklarla hazırlandım Çok fazla
yüksek antrenmanlar yapamadım, sakatlığımı geçirmeye çalışıyordum.
Ama mental olarak çok hazırdım. Bunun faydasını maçta gördüm çünkü
inancımla aslında ben şampiyon oldum. Performansım çok yüksekti
diyemem ama bir önceki yaptığım antrenmanların da burada
karşılığını almış oldum. Çok büyük bir gurur 2 kez üst üste dünya
şampiyonu olmak. Tarihe geçtim. Çok mutluyum" diye
konuştu.
"Olimpiyat şampiyonlupu kazanabilirim"
Kariyerindeki tek eksik madalyanın olimpiyatlarda altın madalya
kazanmak olduğunu vurgulayan İrem Yaman, "Türkiye'nin tek eksik
madalyası aslında olimpiyatlardaki, altın madalyamız yok. Onu
Türkiye'ye getirmek istiyorum. Çok uzun bir süre gibi görünüyor
aslında 1 yıl var ama çok kısa bir süre bu. Hazırlıklar tüm hızıyla
devam ediyor. Şimdi çok önemli bir müsabakan çıktık. Dünya
Şampiyonası bizim için 2020'den bir önceki önemli turnuvaydı. Şimdi
Grand Prix'lerde performansımı ölçüp, oralarda altın madalya
kazanmak istiyorum. 2 kere üst üste Grand Prix şampiyonu oldum.
3-4-5 neden olmasın, bu yıl onları başarmaya çalışacağım.
Olimpiyatlar için her müsabaka antrenman değerinde oluyor. Oralarda
performansımı görüp antrenmanlarımı ona göre ayarlıyorum. Umarım
olimpiyatlarda da yine en üst düzeyde olur performansım. Olimpiyat
şampiyonluğunu kazanabilirim" ifadelerini kullandı.
"Sosyal medya benim için önemli"
Sosyal medyada çok aktif bir isim olduğu için özellikle gençler
tarafından sevilen bir isim olan İrem Yaman, sosyal medyanın
önemini şöyle anlattı:
"Sosyal medyayı aslında ben şunun için seviyorum ve onun için yoğun
kullanıyorum. Başarılarımın takdir edilmesi çok güzel bir duygu
sosyal medyada da. Ama insanlarla başarımın ve başarı öykülerimin
paylaşılması onların bunu bilmesi ve ileride küçük İrem'lerin diğer
kız çocuklarının benim gibi olabilmesi, başarılı olabilmesi sadece
sporda değil hayatta da inanmaları onları cesaretlendirmem
açısından sosyal medya benim için çok önemli. Onlara her şeyi
gösterebiliyorum çünkü çok geniş çok kapsamlı bir dünya. Ben o
mecralarda aslında onlara başarı öykümü anlatıyorum. Haberler,
gazeteler, televizyonlar çok önemli ama herkes sosyal medyayı takip
ediyor. Onlarla müsabakadan önce sakat olduğumu paylaşmadım çünkü
insanlar benden daha çok üzülüyor. Annem evde ne kadar çok
üzülüyorsa, dışarıda sosyal medyada yine beni o anne şefkatiyle
gören insanlar da o kadar çok üzülüyor. Mesela Dünya
Şampiyonası'ndan önceki pazar günü kahvaltısı paylaşıyor, ben
antrenman yapıyordum. Ama 19 Mayıs'ta şampiyon oldum, gençlik
bayramının 100'üncü yılında bayrağımızı dalgalandırdım, bunun için
çok mutlu ve gururluyum."