Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Kayserispor
karşılaşmasının ardından konuştu. Taraftarın kendisine olan
sevgisinden bahseden Güneş, “Sevgi selinin olduğu yerde ayrılmayı
doğru bulmam” derken, sözlerini ise, “5 çanın çaldığını, adaletin
öldüğünü düşünüyorum” diyerek bitirdi.
Kayserispor’u taraftarı önünde 2-0 mağlup ederek puanını 65 yapan
Beşiktaş’ta Teknik Direktör Şenol Güneş, karşılaşmanın ardından
düzenlenen basın toplantısında konuştu. Soru kabul etmeyen Güneş,
oldukça sert açıklamalarda bulundu. Hakkında yazı yazanların basın
toplantısında olmamasının kendisini üzdüğünü belirten Güneş,
“Kendileriyle direkt görüşmek isterdim. Sahaya kazanmak için çıktık
ve hak ettik. Bu sonuç bizi tatmin etmiyor çünkü bulunduğumuz
yerden memnun değiliz. Sorumlusu da benim. Yönetim ve taraftar hep
yanımda oldu. Camia içinde benimle ilgili mutsuzluk yok. 1 yıl daha
mukavelem var. Bu kadar sevginin olduğu yerde kendimden kaynaklı
ayrılık olmaz. Bu kadar güzel bir ortamda ayrılmayı doğru bulmam.
Dünyanın sonu değil, zamanı gelince tabii ki hepimiz ayrılacağız.
Yönetim ve taraftar her türlü desteği verdiği için, bugünkü
bulunduğumuz konumdan dolayı onlardan özür diliyorum. Bir videoda
kendimden özür dilediğimi söylüyorum, bunu da tekrar ediyorum”
ifadelerini kullandı.
“Şiddeti ve küfrü kınıyorum”
Kendisinin suçlu ilan edildiğini belirten tecrübeli teknik adam,
“İyi değilim demek ne haddimize, şükürler olsun halimize. Ortada
suç varken suçlu bulamayanlar, mağdur diye bana polis gönderenler,
beni suçlu ilan ettiler. Kötü birisi değilim ama iyi olmaktan
yoruldum. Edepli edebinden susar, edepsiz, ’ben susturdum’
zanneder. Bizim mesleğe saygı göstermeyenlerin, bu meslektekiler
tarafından dışlanması gerekirken, bizi kenara atanları
unutmayacağız. Susarak konuşmak istedim. Geçen hafta sustuğumda
anlatamadım. Yoksa kırıcı olurum diye korkuyorum. Haksızlığa isyan
ediyorum. Bu kulüp beni onurlandırdı. Kendi şehrimde de bunu
yaşıyorum. Bugüne kadar taraftarlar bize çok destek oldular.
Şiddeti ve küfrü kınıyorum. Bu konuda örnek olmak zorundayız.
Hiçbir hocanın kafasının yarılmadığı, yabancı cisimlerin atılmadığı
bir ortamda örnek olmalıyız. Çok acılar çektiğim için buraya
geldiğimi düşünüyorum. Sabırlı olmamız, haksız olduğumuzu göstermez
ama kimse bizim gücümüzü ve sabrımızı zorlamasın. Buraya gelmeyip
benimle ilgili kanaatte bulunan yazarları görmek isterim”
açıklamasını yaptı.
“Kargaşa var diyenler, haklıyla haksızı ayırsınlar”
Herkesle yüz yüze konuşmaya hazır olduğunu sözlerine ekleyen Şenol
Güneş, “Fikret Bey, Aziz Bey, Aykut Kocaman ya da kim varsa,
hepsiyle yüz yüze konuşmaya hazırım. Benim beklentilerim kendimle
ilgili değil. Kafasında soru işareti olanlar hastaneye gidip
raporları alsınlar. O belgeleri zaten zamanı gelince vereceğim
herkese. Türkiye’de sıkıntılar var, seçim atmosferi var, biz
olabildiğince alttan alıyoruz ama biz suçlu değiliz ki. Biz alttan
alıyoruz ki sakin olunsun. Onun için edepli, edepsizi ayırmaya
çalışıyoruz. Ayıramazsak kargaşa olur. ’Zaten kargaşa var. Siz de
kargaşa oluşturmayın sahaya çıkın’ diyenler, haklıyla haksızı
ayırsınlar. Ben milli takımda hukukun gücü mü, gücün hukuku mu
demiştim. O gün gücün hukukuna inanıyordum, bugün ise 5 tane çanın
çaldığını, adaletin öldüğünü düşünüyorum” diyerek sözlerini
tamamladı.
5 çanın çalmasının anlamı
Şenol Güneş’in “5 tane çanın çaldığını, adaletin öldüğünü
düşünüyorum” sözü, çanların çalarak ölümlerin ilan edildiği ülkeyi
akla getirdi. Hikayeye göre çan 1 kez çalındığında halktan birisi,
çan iki kez çalındığında tanınan ve eşraftan olan birisi, çan 3 kez
çalındığında saray çevresinden birisi, çan 4 kez çalındığında ise
kralın öldüğü belirtiliyor. Hikayede çancı, çanı 5 kez çalınca,
halk çanın neden 5 kez çalındığını sorar. Haksızlığa uğradığını
söyleyen çancı, “Adalet öldü” der.