VATANİ görevini yaptığı Zoguldak'ta terhisine 4 ay kala çıktığı çarşı izninde ortadan kaybolan Abdulkadir Çiloğlu'ndan 12 yıldır haber alınamıyor. O tarihte 25 yaşında olan oğlunun bir gün geleceğine inanan gözü yaşlı anne Şengül Çiloğlu (65), evinin penceresinden ayrılmıyor. Anne Çiloğlu, "12 yıldır yaşayan ölü gibiyim. İçimde hep sanki kapı çalacak ve içeri girecek gibi bir his var. Günümü pencereden dışarı bakıp, yolunu gözleyerek, geçiriyorum" dedi.
Erzurumlu Abdulkadir Çiloğlu, vatani görevi için 2006 yılında
Zonguldak 3'üncü Er Jandarma Eğitim Tugayı Komutanlığı'na teslim
oldu. Çiloğlu, askerliğinin 11'inci ayında, 31 Aralık 2006 günü
çıktığı çarşı izninden dönmedi. Silah arkadaşları ve
komutanları tarafından sevilen bir asker olan Çiloğlu yapılan
aramalara rağmen bulunamadı.
Anne Şengül Çiloğlu ve baba Abdulkerim Çiloğlu da 4 çocuğundan
ikincisi olan oğullarını aramak için Zonguldak'a gitti. Çift
Zonguldak'ta sokak sokak dolaşarak, Abdulkadir'i aradı.
Zonguldak Cumhuriyet Savcılığı'na da kayıp başvurusu yaptı.
Savcılık, Zonguldak ile çevre illerdeki tüm ilçe emniyet
müdürlüklerine yazı yazarak, kimliği tespit edilemeyen cesetleri
inceletti. Zonguldak Belediyesi'ne ait kimsesizler
mezarlığında da asker için iz sürüldü. Ancak tüm girişimler
sonuçsuz kaldı. Gözü yaşlı aile, Erzurum'a dönmek zorunda
kaldı.
Pencerede yolunu gözlüyor
Merkez Palandöken ilçesinde yaşayan Çiloğlu ailesi, aradan geçen 12
yıla rağmen oğullarından tek bir haber
alamadı. Evlatlarını gururla askere uğurladıklarını
söyleyen anne Şengül Çiloğlu, "Oğlum Kars Kafkas Üniversitesi
Bilgisayar Bölümü'nde okudu. Mezun olunca da askere gitti.
Askerliği çok seviyordu, bir an önce askere gitmek istedi. Kaçması,
firar etmesi mümkün değil. Evladımı ben devletime emanet
ettim ama emenatim geri gelmedi. Oğlumu ölü ya da diri
bulsunlar" dedi.
Anne Çiloğlu, "Bu acının tarifi yok. Oğlum eğer öldüyse de
ölüsünü istiyorum. Hiç olmazsa mezarı olur. Yıllardır ne gecem
gece, ne gündüzüm gündüz. Oğlumdan her an bir ses gelecekmiş gibi
kendi kendimi paraladım. Yaşayan ölü gibiyim. İlaçlarla ayakta
durabiliyorum. İçimde hep sanki kapı çalacak ve içeri girecek gibi
bir his var. Onun için günümün çoğunu pencereden dışarı bakıp
yolunu gözlüyorum" diye konuştu.