Kamuoyunda af tasarısı olarak adlandırılan infaz rejimi çalışmaları bazı suçlardan hüküm giyenleri kapsamayacak. İnfaz sürelerinde yaşanan değişiklikle birlikteyse binlerce hükümlü içeride bulunma sürelerini tamamladıkları için tahliye olabilecekler.
İşte Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Abdulkadir Selvi’nin yeni infaz sistemi ile ilgili o yazısı…
“İki şey konuşulunca gerçekleşir”. Biri erken seçim, diğeri
af
Birinci yargı reformu çıktı. Tahliyeler başladı, düşünce özgürlüğünün alanını genişleten düzenleme kısmi bir rahatlama meydana getirdi. Sırada ikinci ve üçüncü yargı reformları var. Reformlar Türkiye’nin kutup yıldızı olmadığı sürece biz içinde bulunduğumuz durumdan çıkamayız. O nedenle içinde reform geçen her paketi heyecanla karşılıyorum. Ama bu arada reform paketlerinden farklı olarak bir de cezaevlerindeki 319 bin 691 bin tutuklu ve hükümlüyü yakından ilgilendiren infaz yasasında önemli değişiklikler var. Bizde “İki şey konuşulunca gerçekleşir” derler. Biri erken seçim, diğeri ise af. Erken seçim oldu, sıra afta.
MHP şartlı ceza indirimi
MHP’nin 5 yıl şartlı ceza indirimi kabul edilirse 129 bin kişi tahliye olacak. AK Parti’nin infaz sürelerini aşağıya çeken teklifi kabul edilirse ilk etapta 30 bin kişi tahliye olacak. Ama tahliyeler sürekli hale gelecek. AK Parti ve MHP milletvekillerinden oluşan ortak komisyon bir çalışma yaptı. 10 Ekim günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir sunum yapıldı.
Uyuşturucu ve terör suçları hassas nokta
Erdoğan, uyuşturucu ve terörle ilgili suçlar konusunda çok hassas. “Adam öldürenleri mi çıkaracağız, uyuşturucu satanları mı salıvereceğiz” diye itiraz ettiği söyleniyor. Üzerinde yeniden çalışılan düzenleme, Erdoğan’ın onayından sonra Meclis’e sunulacak. MHP’nin değil, AK Parti’nin teklifi üzerinde duruluyor.
Düzenleme hangi suçları kapsıyor?
İnfaz sürelerini kısaltan düzenleme; uyuşturucu, örgütlü suçlar, terör suçları, cinsel suçlar ve mükerrer, yani ikinci kez işlenmiş suçları kapsıyor. Aldığı cezanın dörtte üçü infaza girenler yeni düzenleme ile üçte ikisini çekecekler. Cezanın üçte ikisinde ise bu oran bir bölü ikiye iniyor. Bunların beşte biri oranında denetimli serbestlik ya da şartlı tahliye getiriliyor. Ticaret yapanların zarar görmemesi veya serbest meslek sahiplerinin işlerini kaybetmemesi için imkân sunuluyor.
18 ay altı cezaya 1 ay hapis istemi
Hafta sonu ya da evde infaz gibi düzenlemeler getiriliyor. “Doğum yaptı, lohusa haliyle cezaevine döndü” gibi haberler hepimizin vicdanını kanatıyor. Yeni düzenlemede doğum yapan kadınların 1 yıl dolmadan cezaevine girmemesi; 75 yaşın üstündekilerin, 5 yıl ve altındaki cezalarını konutlarında çekebilmeleri imkânı getiriliyor. 70 yaşın üstündekiler için bu oran 3 yıl. Tabii vicdanları kanatan bir de şu durum var. Adam cezası 18 ayın altında olan bir suç işliyor, masum birini darp ediyor, işyerini basıp camını çerçevesini indiriyor. Polis yakalıyor, mahkeme tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakıyor. Kimisi polisten önce mahalleye gidiyor. Bu adalete olan inancı sarsıyor. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün de bundan rahatsız olduğunu duymuştum. Yeni düzenlemede 18 ayın altında ceza öngörülse bile en azından 1 ay hapse girmesi öngörülüyor. Suç işleyen hapse girme duygusunu yaşayacak, hem de mağdurların adalete olan güveni korunmuş olacak.