Akit yazarı “Hani DAEŞ bitmişti!” başlıklı yazısında ABD-PKK ittifakı'nın harekete geçtiğini ve Hol, Rukban, El Ömer, Deyrizor ile Baguz kamplarında tutulan ve sayıları 6 bine ulaşan DEAŞ’lıları “Ailelerinizi serbest bırakacağız” diyerek silahlandırıp, Türkiye sınırına gönderdiğini öne sürdü.
Dilipak, "Bunlar “9 kocalı bakireler locası”ndandırlar. Yani “Kutsal fahişe”lerdendirler. Anlayacağınız tam bir “münafık”tırlar. Bunların ilkeleri, dostları ya da düşmanları yoktur. Sadece çıkarları vardır. Dinleri de çıkarlarıdır. Her kılığa girebilirler." dedi.
Dilipak, doların tepetaklak gittiğini belirterek 1 doların 1 kuruş kadar değeri olmadığını savundu.
Abdurrahman Dilipak'ın yazısında yer verdiği ifadeler:
Şimdi dolar tepetakla gidiyor. Aslında 1 Dolar’ın 1 kuruş bile değeri yok. Bu bir illüzyon. Daha önce yazdım 68 kuşağı, Fransa ve Almanya’nın bu kirli oyunu görmesi üzerine, Fransa ve Almanya’yı cezalandırmak için düşünülen bir Gezi senaryosu idi. Kapitalizmin ve sömürünün sürdürülmesi için, karşı çıkanların cezalandırılma işi solculara ihale edildi. Bu işler böyledir. İcabında “dine karşı din” de üretir bunlar.Aslında dolar bir ülkenin para birimine karşı değer kaybediyor. ABD Çin’i, para piyasalarını manipüle etmekle suçluyor. Çünkü “yetki” sadece FED ve LIBOR’a verildi değil mi!?
Çin’in kasasında trilyonlarca dolar yanında 1.2 trilyon dolar borsa senedi var. Çin de doların ani bir şekilde çökmesini istemez. Kendi de kaybeder. Onun için Çin ASEAN ülkeleri ve Afrika’da yüz milyarlarca doları aşan çok ciddi alımlar yaptı ve bu paralar yavaş yavaş dünyaya dağılıyor. Bu arada ABD’nin dayatmalarına karşı Çin elindeki Bonoları satmakla tehdit etti. Bunu yaparsa o şirketlerin borsada hisselerinde ciddi düşüşler yaşanabilir..
Anlayacağınız restleşme devam ediyor.
ASEAN ülkelerindeki satın almalar konusunda en çarpıcı rakam Malezya’dan. Ülke ekonomisinin %80’i Çinlilere ait.
Bu işler bu şekilde tartışılmaya başlandıktan sonra geri dönüş, imkansız seviyesinde zordur. Gün gelecek Amerikan Doları ve ekonomisi çökecek, ama ne zaman. Fazla derinliği olmayan ekonomiler bu iktisadi ve siyasi tsunamide alabora olabilir. Süreçte çok ciddi çalkantılar yaşanabilir. Onun için kimse geleceğe dair büyük laflar etmesin.
Geri baştaki konuya dönecek olursak, PYD’liler bir gün ABD’nin kendilerine de aynı şeyi yapacağını düşünmüyorlar mı? ABD siyasetine sırtını dayayanlar, ya da ABD Dolarına para yatıranlar, bu gelişmelere paralel aynı şekilde ciddi kayıplara uğrayabilirler.