AĞRI'nın Hamur İlçesi'nde 2012 yılında aile içi şiddet gören,
tuvalete kapatılıp, aç susuz bırakılan 2 çocuk annesi Melek
Karaaslan'ın (24) ölümüne neden oldukları iddiasıyla
yargılanan eşi Ferdi Karaaslan'a verilen 8 yıl 4 ay,
kayınpederi Kutbettin ile kayınvalidesi Naciye Karaaslan'a verilen
6 yıl 3'er aylık hapis cezaları, Yargıtay 1'nci Ceza Dairesi'nce az
bulunarak bozuldu. Ağrı 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden
yargılanan tutuklu Ferdi Karaaslan'ın cezası 16 yıl 8 aya, tutuksuz
Naciye- Kutbettin Karaaslan çiftinin cezaları ise 12 yıl 6'şar
aya çıkarıldı. Melek'in babası ise beraat etti.
Ağrı'nın Hamur İlçesine bağlı Çağlayan köyünde oturan Hanım- Kasım
Levent çiftinin 8 çocuğundan biri olan Melek Karaaslan, çobanlık
yapan Ferdi Karaaslan ile 16 yaşında evlendirildi. İlçenin Kale
Mahallesi'ne gelin giden Melek, eşinden gördüğü şiddet yüzünden
kaçtı ve ilk bebeğini sokakta doğurdu. Bu evlilikten iki oğlu olan
Melek Karaaslan, gördüğü şiddet nedeniyle babası Kasım Levent'in
yaşadığı Çağlayan köyüne sığındı. Aile büyüklerinin 'namus
meselesi' diyerek geri göndermesi üzerine eşinin yanına dönen Melek
Karaaslan, tuvalete kapatıldı, aç ve susuz bırakıldı. Melek
Karaaslan'ın bu durumunu İstanbul'da çalışan ağabeyi Reis Levent
ortaya çıkardı. Baba Kasım Levent'in damadından ve ailesinden,
kızına şiddet uyguladıkları gerekçesiyle şikayetçi olması üzerine
ölüme terk edilen ve ruh sağlığı bozulan Melek Karaaslan,
tuvaletten çıkarıldı, Ağrı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Bakanlığın devreye girmesiyle Karaaslan, ambulans uçakla Ankara'ya
sevk edildi. Ancak Melek Karaaslan, 25 Temmuz 2012'de yaşamını
yitirdi. Karaaslan'ın ölümüne neden oldukları
gerekçesiyle eşi, kayınpederi, kayınvalidesi ve babası hakkında
Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nde 22 Ocak 2014 günü görülen karar
duruşmasında eşi Ferdi Karaaslan 8 yıl 4 ay, kayınpederi Kutbettin
ile kayınvalidesi Naciye Karaaslan 6 yıl 3'er ay, babası Kasım
Levent ise 2 yıl 1ay hapis cezasına mahkum edildi. Ferdi Karaaslan,
hükümden bir önceki celsede tutuklanarak cezaevine kondu.
Cumhuriyet Savcısı, dosyaya müdahil olan Aile, Çalışma ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığı, sanık ve mağdur avukatlarının itirazı üzerine
dosya Yargıtay 1'nci Ceza Dairesi'nde incelendi. Yargıtay, verilen
cezaları az bularak bozdu. 1'nci Ceza Dairesi, Ferdi, Kutbettin ve
Naciye Karaaslan hakkında, Melek Karaaslan'a yönelik ihmali
davranışla öldürme suçundan kurulan hükümde, olası kast
indirimi uygulanmasını yanlış buldu. Eksik ceza verildiğini
bildiren Yargıtay, olası kast indiriminin uygulanmamasını
istedi.
Baba Kasım Levent'e verilen cezayı da yanlış bulan Yargıtay, Melek
Karaaslan ile babasının evi arasında 50 kilometre mesafe olması,
yöre ve coğrafi koşullar dikkate alındığında, maktulün sağlık
durumunun her aşamasını bilmesinin de mümkün olmayacağı, 18 Temmuz
2012'de polis ve muhtar ile kızını almaya gitmesi nedeniyle suçu
işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunamadığından beraat
kararı verilmesini gerektiğini belirtti.
Yargıtay'ın bozma kararı sonrası Ağrı 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde
20 Şubat'ta sanıklar yeniden hakim karşısına çıktı. Duruşma savcısı
mahkemeye sunduğu mütalaada, 8 yıldır aynı evde yaşayan sanıkların,
sağlık sorunları yaşayan Melek Karaaslan'ı evin tuvaletinde sert
bir tahta parçasının üzerine yatırarak, 3 ay boyunca çetin kış
koşullarında tuvalette yaşamaya zorladıklarını vurguladı. Melek
Karaaslan'ın bu süre içerisinde banyo ve diğer temizlik
ihtiyaçlarının karşılanmadığına değinilen mütalaada, genç kadının
kolluk kuvvetleri tarafından kırmızı renkli bir sandalyede
hareketsiz bir biçimde oturur şekilde bulunduğuna yer verildi. İlk
adli muayene raporunda, Melek Karaaslan'ın yatmaya bağlı ayak
üstlerinde, bilek ve kalça kısımlarında yaraların mevcut olduğu
hatırlatılan mütalaada, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı'nca
4 Eylül 2012'de düzenlenen otopsi raporunda, ölüm nedeninin
"Kişinin vücudunda uzun süre hareketsiz kalma sonucu oluşan çok
sayıda bası yaraları ile farklı zamanlarda uğradığı künt travmalar
sonucu oluşmuş, eski kosla kırıklarının tespit edildiği" yönündeki
bilgiler aktarıldı. Mütalaada, Ağrı Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nce 20
Haziran 2013'teki raporda ise beslenme, tıbbi bakım ve
ihtiyaçlarının karşılanması halinde, iyileşmesi ve ölüm ile
sonuçlanan sürecin engellenmesinin tıbben mümkün olduğunun
vurgulandığı bildirildi.
Mütalaaya karşı savunmaları alınan Ferdi, Kutbettin ve Naciye
Karaaslan, suçlamaları kabul etmedi. Baba Kasım Levent'in Avukatı
Mehmet Fatih Kaya, müvekkillinin Yargıtay kararındaki gibi
beraatini istedi. Avukat Kaya, Kutbettin ve Naciye
Karaaslan'ın da hükümle birlikte tutuklanmalarını talep etti.
Mahkeme heyeti, 'kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi'
suçundan Ferdi Karaaslan'ı 16 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum etti.
Heyet, aynı suçtan Naciye ve Kutbettin Karaaslan'ı de 12 yıl 6'şar
ay hapis cezasına çarptırdı. Baba Kasım Levent ise, 'yardım ve
bildirim yükümlülüğü yerine getirmeme' suçundan beraat
etti.