AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda basın açıklaması yaptı. Yavuz, " Biz istiyoruz ki ne Ekrem İmamoğlu'nun lehine ne de aleyhine 1 oy fazla yazılmasın. Ama yine biz istiyoruz ki bizi verilmiş her oy bizim hanemize kaydedilsin." dedi.
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda konuşan Yavuz, "İstanbul'da
işleyen süreçle ilgili kısa ve öz bilgiler aktarmak istiyorum.
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı, belediye başkanı
değil bir kere. Kendisinin dediği gibi değil. Çünkü belediye
başkanı olmak için süreçlerin tamamlanması, mazbatanın alınması
gerekir. Daha süreçler tamamlanmadan, hukuki süreçler, yasal yollar
bitmeden, mazbata kendisine teslim edilmeden kendisini başkan ilan
etmesi gerçekten hayret vericidir. Anlamı da yok bunun. Anlaşılır
da değildir. Zira Türkiye'deki herkes, her seçilen de bilir ki
süreçler tamamlanıp, birleştirme tutanakları kesinleşir ve sonra da
mazbata verilir. Ancak ondan sonra bir kimsenin 'başkanım' diye
kendisini ilan etmesi mümkün olabilir. Bunlar olmadı. O açıdan
vurgu yapıyorum. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı
özellikle bu süreçlerin durdurulmasını talep ediyor. Bir an önce
kendisini başkan ilan edelim istiyor. Hatta sayın cumhurbaşkanı
gelsin elimi kaldırsın' şeklinde bir yaklaşım sergiliyor. Bunun
üzerine hemen soruları sormak istiyoruz. Diyoruz ki; Sen
seçildiğine nasıl kanaat getiriyorsun? Bu süreçlerin bitmesini
hangi hakla istiyorsun?" dedi.
"Biz istiyoruz ki bize verilmiş her oy bizim hanemize
kaydedilsin"
Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyanın her yerinde bir hukuki süreç var bildiğiniz üzere.
Türkiye'de de yine seçimlerle ilgili bir hukuki süreç işliyor.
Sandıktaki işlem biter. Seçim kurulundaki iş ve işlemlere sıra
gelir. Sonra da seçim kurulunun iş ve işlemleri üzerine yine seçim
kurulları nezdinde önce ilçeden başlayarak itiraz süreçleri işler.
Bunlar tamamen yargı gözetiminde ve yargının yaptığı işlemlerdir.
Önce ilçe seçim kurulu gerekeni yapar. Sonra bu beğenilmiyorsa
itiraz edenlerce yine il seçim kuruluna itiraz edilir. En sonunda
YSK'ya gitmek suretiyle mesele kesinleşir. Ancak sonuç orada net
bir şekilde ortaya çıkar. Hal böyleyken hangi hakla kendini başkan
ilan ediyorsun? Yine hangi hakla bizim bu işlettiğimiz süreçleri
hadsizlik olarak görüyorsun? Çünkü bizim yaptığımız çok doğal bir
şey. Biz istiyoruz ki ne Ekrem İmamoğlu'nun lehine ne de aleyhine 1
oy fazla yazılmasın. Ama yine biz istiyoruz ki bize verilmiş her oy
bizim hanemize kaydedilsin."
"İnanıyoruz ki gerçek ortaya çıkacak"
Yavuz, "Sancaktepe'de oyların tekrar sayılmasına karara verildi.
Bizimkisi reddedildi. CHP itiraz etti ve bu karar verildi.
Türkiye'nin birçok yerinde itiraz edildi. Mersin, Gülnar ilçesinde
MHP adayının kazandığı seçim CHP tarafından yapılan itiraz sonucu
iptal edildi. Şimdi orada olanı bir yasal hak olarak görüyorsun ama
burada işletilen süreci kesmemizi ve yasanın bize tanıdığı hak ve
imkanı ortadan kaldırmamızı istiyorsun. Yine Adana, Yüreğir'de
CHP'nin itirazı kabul edildi. Oyların sayımına karar verildi. Belki
bu karardan sonra il seçim kurulları yeni bir karar veriyor. Belki
YSK'ya gidiyor. Ama CHP bir yandan geçmiş seçimlerde ve bu seçimde
kendisi için gördüğü hakkı bize çok görmesi anlaşılır gibi değil.
Tehditvari yaklaşımlarla sokağı işaret etmesi, başka imalarda
bulunması bir devlet adamına yakışmaz. Bir siyasetçiye yakışmaz.
Aslında hiç kimseye yakışmaz. Sağduyulu olmak durumundayız. Bu
süreçlerin sonunu takip etmek durumundayız. Bakınız çok daha farklı
şeyler konuşacağız. Sonuçta bu işin çözüm noktası seçim
kurullarıdır. Seçim kurullarından çıkacak sonucu hepimiz geçirmemiz
ve bu sonuca göre de davranmamız gerekir. Biz inanıyoruz ki gerçek
ortaya çıkacak. Kesinleşen sonuçları da hepimiz kabulleneceğiz"
diye konuştu.