ANKARA'da 2 hafta önce doğum yapan Suriyeli Vefa İzzo'nun (26) bebeği, beyin dokusunun bır kısmı dışarıda kese içinde dünyaya geldi. Henüz ismi konulmayan kız bebeğin, kafa kemiğinin dışında hentbol topu büyüklüğündeki beyin dokusu 5 saat süren operasyonla alındı.
Suriye'den 4 yıl önce Ankara'ya gelen Vefa- Ahmed İzzo çiftinin, Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi'nde 2 hafta önce 3 kilo ağırlığında kız çocukları dünyaya geldi. İsmi henüz konulmayan kız bebeğin beyin dokusunun bir kısmının, kafasının arkasında dışarıda kese içinde olduğu fark edildi. Hentbol topu büyüklüğündeki beyin dokusu, 5 saat süren operasyonda ileri tetkikler kullanılarak alındı. Beyin zarı da aynı operasyon kapsamında kapatıldı. Başarılı geçen ameliyat ile sağlık durumu iyiye giden Suriyeli bebeğin tedavisi hastanede sürüyor.
'Hayati tehlikesi yok'
Ameliyatı gerçekleştiren Beyin ve Sinir Cerrahisi Doç. Dr. Ayhan Tekiner, yaklaşık 5 saat süren bir ameliyatla kitlenin alındığını belirtti. Tekiner, ameliyat sırasında ve sonrasında hiçbir sorun olmadığını ve ameliyatın da oldukça başarılı geçtiğini kaydederek, "Ameliyat mikroskobu kullanarak operasyonu gerçekleştirdik. Gerekli bütün ileri tetkikler kullanılarak, beyin zarı ve beyin dokusu gayet uygun şekilde kapatılarak kese alındı ve normal bir baş şekline dönüştürüldü. Bebeğin şu an hayati tehlikesi yok ve durumu oldukça iyi. Kese alınmasaydı hasta menenjit olabilirdi, hastanın bu şekilde yaşaması mümkün olmayabilirdi. Beyinde su toplama gerçekleşebilirdi" dedi.
'Ciddi gelişimsel problemlere neden olabiliyor'
Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu Uzman Doktor Dilek Kahvecioğlu ise anne Vefa İzzo'nun 6'ncı gebeliği olduğunu ve bundan önceki üç bebeğin düşükle sonuçlandığını belirtti. Kahvecioğlu, "Gebeliğin ilk 4 haftasında beyin ve omuriliğin içerisinde geliştiği bir zar var ve bu zarın kapanmaması sonucu 'ensefalosel' dediğimiz bu durum ortaya çıkıyor. Özellikle bu bebeklerde beynin arkasında ya da omurilik boyunca bir kesenin olmasıyla görülüyor. Bu durum çocuklarda ileride çok ciddi gelişimsel problemlere, yürüyememe gibi çeşitli sakatlıklara sebep olabiliyor" diye konuştu.
'Gebelik takibi olsaydı anne karnında tanı konulurdu'
Kahvecioğlu, anne İzzo'nun hamileliği boyunca hiç kontrole gitmediğini belirterek, "Annemiz 9 ay boyunca kontrole gitmediği için bebek doğduktan sonra teşhisi koyabildik. Eğer gebelik takipleri olsaydı anne karnında bu hastalığın tanısı konulabilirdi. Ailelere önerimiz gebeliğin erken dönemlerinde takiplere başlayıp ve vitamin desteklerini aksatmadan sürdürmeleri" dedi. Kahvecioğlu, annelerin vitamin desteği almalarının hastalığı önlemede çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Annelerin doğum öncesinde vitamin desteğine başlamaları ve gebelik boyunca da vitamin desteklerini kesmeden sürdürmelerini öneriyoruz" dedi.