ANKARA'da üçüzler Sılay, Sıdal ve Sıralp Bostan (20), 2016
yılında girdikleri üniversite sınavında tıp fakültesini kazandı.
Üçüzlerden Sılay Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde, Sıdal ve
Sıralp ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitim
görüyor. Çevrelerinde 'dahi üçüzler' olarak bilinen Bostan
kardeşlerin hedefi, üniversiteyi iyi dereceyle bitirip, ileride
hastane açmak.
Banka müdürü Nuray Bostan ve akademisyen Hidayet
Bostan'ın üçüz çocukları Sılay, Sıdal ve Sıralp'ın hayali,
çocukluklarından itibaren doktor olmaktı. 2016 yılında Fen
Lisesi'nden mezun olan üçüzler, aynı yıl girdikleri üniversite
sınavında hayallerini gerçekleştirmek için ilk adımı atarak, aynı
anda tıp fakültesine yerleşmeyi başardı. Üçüzlerden
Sılay Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde, Sıdal ve
Sıralp Bostan ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitim
görüyor.
'DAHİ ÜÇÜZLER'
Tıp fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi 3 kardeş, evde birlikte ders
çalışarak birbirlerine destek olurken, zaman zaman okulda da bir
araya geliyor. Hacettepeli Sılay, aynı sınıfta okuyan kardeşleri
Sıdal ve Sıralp'i Ankara Üniversitesi'nde sık sık ziyaret ederek,
not paylaşımı yaparak sınavlara hazırlanıyor. Çevrelerinde
'dahi üçüzler' olarak bilinen Bostan kardeşlerden Sılay ve
Sıdal hem tenis oynuyor hem de üniversitelerinin dans topluluğunda
yer alıyor. Sıralp ise küçüklüğünden bu yana lisanslı basketbol
oynuyor.
SILAY: AİLEDE 3 DOKTOR HASTANE AÇMAK İÇİN AVANTAJ
Üçüzlerden üniversitenin tenis takımında oynayan ve dans
topluluğunda yer alan Sılay, her zaman tıp okumak
istediğini söyleyerek, "Ünivesite sınavına hazırlanma
sürecinde biraz zorluk yaşadık. 3 gergin insan aynı evde yaşıyor. O
yüzden çok stresli anlar yaşanıyordu; ama güzel bir şekilde
atlattık. Tercihleri birlikte üçümüz yaptık. İnsanlar ilk kez
duyduğu zaman üçüz olduğumuzu şaşırıyor, tıp okuduğumuzu
duyduklarında daha da şaşırıyor" dedi.
Liseden itibaren hastane açma hayali olduğunu ifade eden Sılay
Bostan "Uzmanlık alanı Nöroloji istiyorum. Okulu bitirdikten
sonra bir hastane açmak istiyorum. Ona göre kardeşlerim yardımcı
olurlar diye düşündüm. Bir ailede 3 doktor bunun için büyük
bir avantaj diye düşündüm. Hayalimi desteklerler diye düşünüyorum"
diye konuştu.
SIDAL: BİRBİRİMİZİ ÇOK İYİ ANLIYORUZ
Küçüklüğünden bu yana tenis oynayıp dansla uğraşan Sıdal Bostan da
doktor olma hayalini gerçekleştirmek için çok çalıştığını söyledi.
Sıdal "Üçümüz de aynı koşullardan aynı zaman diliminden
geçtiğimiz için birbirimizi diğer normal kardeşlere göre daha iyi
anlıyoruz. Üniversite sınavı döneminde çok stresliydik. Bunu bir
şekilde atlattık; çünkü birbirimize çok güveniyorduk, biribimizi
destekliyorduk. Aramızda tatlı bir rekabet de vardı" dedi.
SIRALP: BİRİMİZİN BAŞARILI OLMASI HEPİMİZİ TETİKLİYORDU
Sıralp Bostan da üniversite sınavına hazırlanırken temeli sağlam
tuttuğunu anlatarak şunları söyledi:
"Aynı durumda aynı koşullarda yetişen üç çocuğun da aynı şekilde
sınava hazırlanması stres vericiydi. Yakın çevremiz üçüzümüzün de
tıp fakültesine girmesini bekliyordu. Birimizin başarılı olması
hepimizi tetikliyordu. Yeni tanıştığım insanlar üçüz olduğumuza ve
üçümüzün de tıp fakültesini kazanmamıza şaşırıyorlar. Bizi biz
yapan şeyi araştırmak istedim. Bu nedenle tıpı tercih ettim.
Akademisyen olmak ve bilimin içinde kalmak istiyorum. İnsan beynine
çok ilgim vardı. Psikiyatri-nöroloji ilgimi çekti."
Derslerin ağır olması nedeniyle sosyal yönden de faal olmanın çok
olumlu olduğunu söyleyen Sıralp, "Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
bu konuda çok iyi. 28 ayrı topluluğu var. 9 yaşımdan beri
lisanslı basketbol oynuyorum. Ayrıca fakülte takımındayım. Klasik
gitar çalışıyorum. Sosyal yönden kendimi tamamlamaya çalışıyorum.
Ciddi bir çalışma gerektirirken tıp fakültesinde okumak için bir
yandan da sosyal yönümüzün kuvvetli olması gerekiyor" diye
konuştu.
DEKAN: ONLAR LİDER OLACAKLAR
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülfem
Çelik de üçüzlerle Eşli Danslar Topluluğunun bir
organizasyonnunda sahnede tanıştığını anlatarak "Çok gurur
duymuştum. Dersleri gayet iyi. Sosyal yönden de çok iyiler. İyi bir
hekim olmanın sırrı aslında insani yönünüzü de geliştirmekten
geçiyor. Onlar lider olacaklar, kültür sanat yönleri gelişmiş,
empati yapabilen hekimler ve iyi bilgili olmaları bizim
hedeflerimizden" dedi.