İzmir'de su kesintisi devam ederken vatandaşlar ellerinde bidonlarla sokaklarda..
HaberTürk yazarı Sevilay Yılman da bu konuya değindi köşesinde ve orada olmak istemediğini söyledi. Yılman, yaşananlardan dolayı CHP'yi ve Tunç Soyer'i eleştirmenin izah edilebilir olduğunu ifade etti. Bu hadise nedeniyle Tunç Soyer’in geçtiğimiz Cumhuriyet Bayramı’nda verilen baloda yaptığı dansla ilişkilendirerek yorum yapılmasına da tepki gösterdi.
Sevilay Yılman, "Nihayetinde böyle bir durum CHP’li değil de AK Partili bir başkanın yönettiği kentte olsa idi aynı şeyi mutlaka diğer taraf kullanırdı. Ancak bu olan biten hadisenin Tunç Soyer’in geçtiğimiz Cumhuriyet Bayramı’nda verilen baloda yaptığı dansla ne ilgisi var?"
Sevilay Yılman'ın yazısından bir bölüm
(...)
Üç gündür bakınıyorum sosyal medyaya...
Özellikle de Twitter’a...
İktidara yakın trol kafalı kişiler, İzmir’in yaşadığı su kesintisi ile ilgili kullandıkları görsellerde... Bir yana bidonlarla tanklardan su ihtiyacını karşılamaya çalışan vatandaşları, diğer yana da Soyer’in papyonlu, smokinli dansını koyuyor.
Videoya bakınca sanıyorsunuz ki, İzmirli sokakta bidonlarla, kovalarla perişan bir haldeyken Soyer de onlara inat, deliler gibi dans ediyor...Tabii aklı başında insanlar… Özellikle İzmirliler, bunun böyle olmadığını biliyorlar ama bilmeyenler de var…Ve hatta kullanılan görselin yüzde 100 doğru olduğuna inananlar da...
Üşenmedim dün dakikalarca başta eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek olmak üzere bu karşılaştırmalı video paylaşımlarına yazılan yorumları tek tek okudum.
Mesela biri diyor ki; “Halkçı Parti’nin halkçı başkanı böyle mi oluyormuş? Yazıklar olsun bunlara! Vatandaş susuzluktan kırılıyor başkanı ise pistte dans ediyor!”
Bir diğeri; “Geçmişteki CHP zihniyetinin yeniden tekrarı işte! Geçmişte de Beyaz Türkler seyri sefa yaparken normal halk kuyruklarla, susuzlukla, kıtlıkla mücadele ederdi. CHP zihniyeti bugün aldığı şehirlerde bunu tekrar ediyor. Yazıklar olsun bu zihniyete...”
Ve daha niceleri... Yüzlerce belki de binlerce vardı, Soyer’in bidonlu susuz vatandaşa aldırış etmeyip de papyonu ile dans edişine dair bu tür yorumlar.
Gazetecilik dersleri yanında reklam, halkla ilişkiler, iletişim stratejisi üzerine konusunun uzmanı birbirinden değerli hocalardan ders almış biri olarak söylüyorum...
Vallahi billahi o derslerde bize “reklamın babası” olarak öğretilen “algı yönetimi uzmanı” David Ogilvy bunları bilse, tanısa kendinden utanır, "Yahu ben hiçbir halt becerememişim, hiçbir halt değilmişim meğer” deyip kendi adını sildirirdi tarihten!
Yerine Melih Gökçek’i falan yazdırırdı!