Bilirkişi Satılmış Büyükcanayakın kimdir? Toplantının odak noktalarından biri, Satılmış Büyükcanayakın adlı bir bilirkişinin vukuatlarıydı. İmamoğlu, kürsüdeki konuşmasında, “Heybedeki turpun adı Satılmış Büyükcanayakın” diyerek, bu kişiyle ilgili eleştirilerini sert bir şekilde dile getirdi. İmamoğlu'nun açıklamaları, Türkiye'deki yargı bağımsızlığı tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.
Yargının Siyasallaşması ve Hukuksuzluklar
Ekrem İmamoğlu, basın toplantısında yargının siyasallaşmasını eleştirerek, bu durumun Türkiye'deki demokratik işleyişe büyük zarar verdiğini vurguladı. Yargının bağımsızlığının, hukuk devletinin temel taşlarından biri olduğunu belirten İmamoğlu, siyasi baskıların yargı üzerindeki etkilerini derinlemesine ele aldı. Özellikle, hükümetin sorumluluk almaktan kaçması ve çeşitli yargı kararlarının siyasi çıkarlar doğrultusunda şekillendirilmesi, İmamoğlu'nun konuşmasında öne çıkan başlıklardan biriydi.
İmamoğlu, ayrıca Türkiye'de son yıllarda siyasi parti genel başkanlarının tutuklanmasının, demokrasiye vurulmuş bir darbe olduğunu ifade etti. “Selahattin Demirtaş 7 yılı aşkın süredir cezaevinde tutuluyor, Ümit Özdağ da tutuklandı,” diyerek, Türkiye’nin geçmişinde yalnızca darbe dönemlerinde görülen bu tür tutuklamaların, günümüzde de tekrarlanmaması gerektiğini belirtti.
Bilirkişi Satılmış Büyükcanayakın Kimdir?
İmamoğlu'nun basın toplantısının en dikkat çeken bölümü, Satılmış Büyükcanayakın adlı bilirkişiye yönelik açıklamalarıydı. İmamoğlu, bu kişinin raporları ve tutumları hakkında sert eleştirilerde bulundu. “Olmayan raporlar nasıl iddianameye girdi?” sorusunu soran İmamoğlu, avukatlarının yaptığı araştırmalarla, Büyükcanayakın’ın raporunun geçersiz olduğunu ispatladıklarını ifade etti. Ancak buna rağmen bu raporun, savcılık iddianamesine girdiği iddialarını gündeme getirdi.
İmamoğlu, bu durumu “Heybedeki turpun adı Satılmış Büyükcanayakın” diyerek açıkladı. Bu ifadeyle, yargı sürecindeki yanlış ve hukuksuzlukları işaret eden İmamoğlu, Büyükcanayakın’ı suçladığı bir durumun, devletin resmi belgelerinde nasıl yer bulduğunu sorguladı.
“Turpun Büyüğü Heybede” Sözüne Tepki
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Turpun büyüğü heybede” şeklindeki açıklamalarına da değinen İmamoğlu, bunun bir yargı sürecini etkileme çabası olduğunu öne sürdü. İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her konuya hakim olduğunu iddia ederken, “Ama lafa gelince yargı bağımsız,” diyerek, bu durumun çelişkili olduğunu belirtti. İmamoğlu, toplantı sırasında Adalet Bakanı'na seslenerek, yargı sürecindeki bu tür müdahalelere dur denmesi gerektiğini ifade etti.
Ekrem İmamoğlu, aynı zamanda bu tür olayların, Türkiye’deki adaletin ve yargı sisteminin ciddi şekilde zarar gördüğünü ve halkın adalet duygusunun zedelendiğini vurguladı. "Olmayan raporların iddianameye girmesi ve yargı süreçlerinin siyasallaşması, hukuk sisteminin güvenilirliğini yok ediyor," dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında
soruşturma
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İmamoğlu'nun bugün düzenlediği basın toplantısında, bazı soruşturmalar ve kamu davalarında görevli bilirkişiyi, soruşturma şüphelileri lehine sonuçlanacak şekilde karar verilmesi amacıyla alenen hedef gösterdiği tespit edildi.
Başsavcılık, İmamoğlu hakkında "yargı görevini yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" ve "adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından resen soruşturma başlattı.
Ayrıca yazılı ve görsel medyada bu yönde söylemlerde bulunanlar için gerekli tespitin yapılarak, soruşturma başlatılması için İstanbul Emniyet Müdürlüğüne talimat verildiği bildirildi.
Kaynak: Gazeteoku.com