Deprem, Çanakkale, İzmir, İstanbul ve Balıkesir gibi büyükşehirlerde de duyuldu. AFAD, depremin büyüklüğünü 5.2 olarak belirtirken, Kandilli Rasathanesi ise 5.3 olarak açıkladı. Depremin derinliği 8,65 kilometre olarak ölçülürken, uzmanlar konuya dair açıklamalar yaparak, bölgedeki durumu değerlendirdi.
Bölgedeki Deprem Aktivitesi: Endişe Verici Değil, Ancak Dikkat Edilmeli
Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Edremit Körfezi'nde meydana gelen depremin ardından dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Sözbilir, bu tür bir depremde paniğe kapılmanın gereksiz olduğunu ancak bölgede dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Sözbilir, "Bu büyüklükte bir depremin yıkıcı bir etki yaratmasını beklemiyoruz. Ancak, bölgedeki aktif fay hatları nedeniyle zaman zaman daha küçük büyüklükteki depremler artış gösterebilir. Bu durum, özellikle bir deprem fırtınasına yol açabilir" dedi.
1944 Edremit Depremi ve Benzer Olaylar
Sözbilir, yaptığı açıklamada, 6 Ekim 1944'te yaşanan büyük Edremit depremini de hatırlatarak, bu tür olayların tarihsel bir bağlamda tekrar edebileceğini ifade etti. 1944'teki deprem 6.8 büyüklüğünde olup, yaklaşık 20 saniye sürmüş ve bölgede büyük can ve mal kaybına neden olmuştu. Bu depremde 73 kişi hayatını kaybederken, 2 bin 200'den fazla bina hasar görmüştü. Sözbilir, 1944 depreminde Edremit Körfezi'nin kuzey sınırında 35 kilometrelik bir yüzey kırığının oluştuğunu ve bu tür büyük depremlerin nadiren meydana geldiğini vurguladı.
Daha yakın tarihte ise, 2017 yılında Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde meydana gelen ve 5.3 büyüklüğündeki depremin Tuzla Fayı'nın batı kısmında büyük bir deprem fırtınasına yol açtığını belirten Prof. Dr. Sözbilir, bu tür etkinliklerin de bölgedeki sismik hareketliliği artırabileceğine dikkat çekti.
Edremit Körfezi'ndeki Faylar
Edremit Körfezi çevresindeki faylar, Kuzey Anadolu Fayı'nın güney koluna ait fay segmentleri olarak biliniyor. Bölgedeki önemli faylar arasında Edremit Fayı, Behramkale Fayı ve Tuzla Fayı yer alıyor. Prof. Dr. Sözbilir, bu fayların geçmişte büyük depremler üretmiş olmasına rağmen, Edremit Fayı'nın kayma hızının düşük olduğunu ve geniş bir deprem üretme aralığına sahip olduğunu belirtti. Bu nedenle, yakın gelecekte yıkıcı bir depremin meydana gelmesi olasılığı düşük.
Ancak bölgedeki fayların kesişim noktası olması, küçük büyüklükteki depremlerin ardı ardına meydana gelmesine neden olabilir. Prof. Dr. Sözbilir, bu tür deprem fırtınalarının büyük bir tehlike oluşturmadığını, fakat küçük depremlerin sıklıkla meydana gelmesinin halkta kaygı yaratabileceğini ifade etti.
Deprem Fırtınası ve Riskler
Bölgedeki sismik hareketlilik, Edremit Körfezi'nde gelecekteki depremleri daha da tetikleyebilir. Sözbilir, “Büyüklüğü 5.0 ila 5.3 arasında olan depremler, bölgedeki faylar tarafından tetiklenen deprem fırtınaları olarak değerlendirilebilir. Bu tür artçı depremler, çok büyük yıkımlara neden olmaz, ancak bölgedeki yapılar için tekrarlanan sallantılar risk oluşturabilir" dedi.