Barış Terkoğlu, şeyhlerin ve hocaların din perdesi altında siyasi, ekonomik ya da cinsel çıkarlarını büyüttüğünü, sıradan yurttaşın tarikat kapısına yoksulluktan kurtulmak, iş bulmak, sağlık sorununu çözmek, zengin olmak için gibi amaçlarla hocaların peşinden gittiğini yazdı.
Terkoğlu bazı insanlar için "Kutsal buyrukları bir ömür takip edip öte dünyayı kazanmak yerine, şeyhe tutunup kolay yoldan sırat köprüsünü geçmek, cenneti şeyhin avcunda bir vaat haline dönüştürüyor. Haliyle çıkar, çıkar, daha çok çıkar döndürülen çarkı özetliyor." ifadelerine kullandı.
Terkoğlu'nun CHP'li vekilin Cinci Hoca tarafından nasıl dolandırıldığını yazdığı ifadeleri şöyle:
Abdulaziz Yazar, hem 2002’de hem 2007’de CHP’den milletvekili
seçilmiş, eski bir belediye başkanı. Hatırı sayılır bir zenginliğe
sahip Yazar, 2012 yılında evlerinden birini satışa çıkardığında
karşısına “Nevzat Hoca” denilen Nevzat Açıkgöz’ün
adamları çıktı. Görüştükleri gün Kuran okumayı bitiren “Nevzat
Hoca”, misafirine okunmuş kahve ve şerbet ikram ettikten sonra
anlatmaya başladı:
“Allah’ın çok sevdiği kulusunuz. İnsanlara çok yardım
etmişsiniz. Allah size yeraltı aslanlarıyla
hediye gönderdi. Evinizin altı tonlarca
altınla dolu.”
Sohbet bitti. Herkes bu sırrı tutmak için Kuran’a el bastı. Üçer
kez Fatiha okundu. Altını hoca ve adamlarıyla paylaşacak Yazar,
hemen satılık ilanını indirdi.
Ertesi günü Yazar’ın evinin bahçesinde mumların aydınlattığı bir
çukur, “Nevzat Hoca”nın elinde çukurdan çıkardığını söylediği altın
liralar vardı. Devamının çıkarılması için 320 gram özel bir bahur
(tütsü) lazımdı. Nevzat Hoca, bahurun 320 bin dolar olduğunu, 170
binini Yazar’dan alacaklarını söyledi. Eski CHP’li vekil parayı bir
güzel verdi.
Yetmedi...
Altın küplerini yıkamak için Suriye’den de gasil getirilmeliydi.
Fiyatı 470 bin dolardı. Yazar’ın payına 350 bin dolar
düşüyordu.
Yetmedi...
Ender bulunan bir bahur ve Suriyeli bir hoca altını vermemek için
direnen cinlerle mücadele için getirilecekti. 570 bin dolar
tutuyordu, Yazar’dan 400 bin dolar alındı.