Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirerek, "Bu kişinin Beylikdüzü Belediye başkanlığı döneminin sadece 2016 faaliyetleri ile ilgili 11 adet kamu zararına yol açan işlem tespit edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda bu zararların kendisinden tazminine karar verilmiştir. Bu adayın sicili Sayıştay raporları ile tespitli şekilde bozuktur" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bahçelievler’de toplu açışı
törenine katıldı.
“Genel Başkanları nasıl yalancıysa, adayları da öyle
yalancı”
23 Haziran’da yenilenecek İstanbul seçimlerine değinen Erdoğan, “Bu
seçimde İstanbul halkı iki adaydan birine karar verecek. Bir
tarafta terör örgütleri zihniyetinin destek verdiği Millet
ittifakı. Ne diyor Kandil ‘oylarımız Millet ittifakı adayına’
diyor. Millet ittifakının adayı kim belli. Şu anda CHP Başkanı Bay
Kemal rahatsız oluyor bazı şeylerden, çıkamıyor meydanlara.
Adayları genel başkanının adını bile anmaktan kaçıyor. Bunlarda
yalan tepeden tırnağa hepsinde ganimet. Genel Başkanları nasıl
yalan söylüyorsa, adayları da öyle yalancı. Bunlar aynı zamanda
yalanın ötesinde her türlü oyunu da oynuyorlar. Sayın Yıldırım ile
televizyon programına çıkacağı zaman moderatörle bir araya
geliyorlar, soruları ondan alıyor, aldıkları sorularla
hazırlıklarını yapıyor. O gece programa o şeklide çıkıyor. Bunların
belgeleri bizde var. Oturduğu yerin yanında kutular. O kutucukların
içinde de bakıyorsunuz o kartonlar. Soru geliyor, oradan hemen kart
çıkarılıyor. Bunların resimleri hepsi elimizde kayıtlı var. Ama ne
diyor. ‘Ben böyle bir şey yapmadım’. Sonra ne oldu kabul etmek
zorunda kaldılar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bunlarınki
yatsıya kadar bile yanmadı. Çabuk söndü. Ama şimdi Pazar günü bu
mumu tamamen söndürmeye var mıyız” şeklinde konuştu.
“Bu adayın sicili Sayıştay raporları ile tespitli
şekilde bozuktur”
CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun her fırsatta Sayıştay raporlarından
söz ederek İBB yönetimini itham ettiğini söyleyen Erdoğan, “İBB’nin
2016 mali denetim raporlarında yer alan konuların hiç birinde kamu
zararı tespit edilmemiştir. Dolayısıyla yargılama konusu değildir.
Ama bu kişinin Beylikdüzü Belediye başkanlığı döneminin sadece 2016
faaliyetleri ile ilgili 11 adet kamu zararına yol açan işlem tespit
edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda bu zararların kendisinden
tazminine karar verilmiştir. Bu adayın sicili Sayıştay raporları
ile tespitli şekilde bozuktur. Bu aday seçim gecesi kendisinin
bizzat ifade ettiği aradaki farkın sürekli azalmasıyla ilgili
gerçeği de inkar etmiştir. AK Parti’nin tüm oylarının yeniden
sayılması ile ilgili başvurusuna karşı çıktıklarını inkar etmiştir.
Aradaki fark neydi 29 bin. Nereye indi 13 bine. Nerede bunlar.
Çaldılar çaldılar. Şimdi ne diyor bu şahıs, kim çaldı diyor. Bunu
bize sormayacaksın bunu kendine soracaksın. Fail ortada. 29’dan
13’e nasıl indi. İki dil var burada hukuki ve siyasi. Siyasi dilde
bunun adı çalmaktır, hukuki dilde yolsuzluktur. İşte siz bunu
yaptınız. Şimdi dedik ki 10 sandık sayıldı tablo bu, tamamı
sayılmış olsaydı zaten bu Pazar seçim yapmazdık. Kendi ellerindeki
tutanaklarda da alenen gözüken ve tamamına yakını Binali Yıldırım
aleyhine olan yanlışları görmezden gelmişlerdir. Seçim sandıkları
sayılırken imzalar sayım yapıldıktan sonra atılır. Burada ise sabah
oraya gelindiği zaman imzalar alınmış, akşam sayımdan sonra sandık
kurulu başkanı istediği gibi bunları doldurmuştur” diye
konuştu.
“Bu FETÖ metodudur”
Ekrem İmamoğlu’nun veri kopyalama talimatını da eleştiren Erdoğan,
“Belediye kapısından içeri girer girmez dışarıdan birilerini
getirip kanuna aykırı şekilde belediye verilerini kopyalamaya
çalışıyor. 3 kişi getiriyor dışarıdan. Bunlarla verileri
kopyalıyor. Sonra da diyor ki ‘ne olacak bunar yapılır’. Çok da
pişkin. Bu veri hırsızlarına da ne denildiğini gerek hukuki
literatürde gerek siyasette çok iyi bilirler. Belediye verilerin
zaten iki yerde yedeklenir. Demek derdi verileri korumak değil,
alıp bir yerlere servis etmektir. Bu FETÖ metodudur. Yani bunlar
hep verileri çalardı. Yargıdaki elemanları vasıtasıyla. Burada da
aynısını yaptılar. Neyse ki bu teşebbüs mahkeme kararı ile
engellendi. Kendisi Ankara’dayken İstanbul’da evrak imzalıyor. Bir
belediye başkanı şehir dışına çıktığında ona vekalet eden kişi
imzaya yetkilidir. Bu kişinin hedef aldığı kesimlerden biri de
STK’lar. Güya bu kuruluşlara belediye bütçesinden para aktarılmış.
Hepsi kadınlara, gençlere, engellilere yönelik çalışma yürüten
eğitime sağlıkta hizmet edene bu tür kuruluşlarla ortak projeler
yürütme dışında nakit olarak para aktarımı söz konusu değildir. Bu
kişi İstanbullunun gönül köprülerini yıkmaya çalışıyor” ifadelerini
kullandı.
“Soruları çalmışlar”
İki adayın birlikte yer aldıkları televizyon programını hatırlatan
Erdoğan, “Aynı odaya moderatörle kapanıyorlar çalışıyorlar. Birisi
2-3 dakika görüştük diyor, öbürü 5-10 dakika. Tespit ettik görüşme
süreci 45 dakika. Yani soruları çalmışlar. Diyorum ya yalan, hep
yalan. Çıktığı televizyon programında Binali Bey’in soruları
istediği yalanını yüzü kızarmadan söylüyor. Bayram’da Ordu’ya
gidiyor. VIP Kapısından geçişi engellenince devletin valisine galiz
hakaretler ediyor. Haysiyet cellatlığı yapıyor. Valiler
Cumhurbaşkanlarının o ildeki temsilcisidir. Valiye hakaret
Cumhurbaşkanlığına hakarettir. Millete hakarettir. Sen kalkıp da
bir valiye ‘it’ diyemezsin. Baktı ki bu iş zora gidiyor. Bu sefer
‘ben it demedim, itleşme dedim’ diyor. Bunların hepsi medyada var.
Sen bu milleti enayi mi zannediyorsun. Bunların hepsi ortaya çıktı.
Ben CHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, İYİ Parti’ye
gönül verenlere sesleniyorum, HDP’ye gönül verenlere sesleniyorum,
Saadet Partili kardeşlerime sesleniyorum böyle bir adam İstanbul’un
başına getirilir mi. İstanbul’a yazık olur. Sürekli görmedim,
duymadım, söylemedim modunda. Bir de ‘keyif alıyorum’ diyor. Bu tür
şeyleri var. Keyfin artsın inşallah. Pazardan sonra da ha da
artacak. Merhum Ahmet Kaya şarkısı gibi ‘nereden baksan
tutarsızlık’. Yaptıklarında bu kadar bihaber CHP adayına İstanbul
yönetimi emanet edilebilir mi. Bu kadim şehrin geleceğin zulüm
1453’te başladı diyenlere, akılların bir köşesinde hala 1453
rövanşı almak olanlara teslim edilebilir mi” açıklamalarında
bulundu.
Erdoğan Mısır eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ölümünü
hatırlatan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Mursi rahmetli oldu tweetler atmaya başladı bu CHP’liler. ‘Erdoğan
senin akıbetin de Mursi gibi olacak’ dediler. Ey eğiri büğrü
zihniyet şunu bilesin biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek
çıktık. Allah’ın takdiri nereden nasıl ne zamansa biz ona
kucaklayarak bu yolda yürümeye kararlıyız. Mursi’nin ölümü kutlu
bir ölümdür, mutlu bir ölümdür. Mahkeme salonunda 25 dakika can
çekişirken bu zalim Mısır yönetimi ve oradaki adli kurumlar ne
doktor ne şu ne bu çağırmadılar. Ölümünü beklediler. Mısır
yönetimine sesleniyorum. Zalimler için yaşasın cehennem”