Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Ülkemizde
protesto hakkı, anayasal koruma altındadır. Yaşanan olay sırasında
bu anayasal sınırları aşarak fiilen şiddete başvuranlarla ilgili
adli süreç zaten başlatılmıştır. Ancak CHP Genel Başkanını seçim
döneminde kullandığı dil ve kurduğu ittifaklar sebebiyle protesto
eden vatandaşlarımıza terörist muamelesi yapılmasını asla kabul
edemeyiz.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, şehit
cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırı
hakkında açıklamalarda bulundu. Altun, "Terör örgütü PKK tarafından
şehit düşürülen askerlerimizden Yener Kırıkçı’nın cenazesinde
istenmeyen bir olay yaşandı. Haince bir terör saldırısında şehit
düşen askerlerimizin acısından ziyade cenaze merasiminde yaşananlar
gündem oldu.” ifadesini kullanarak, “Şiddetin hiçbir türü tasvip
edilemez. Biz kimilerinin yaptığı gibi şiddetin önüne ’devrimci’
sıfatı getirip, şiddeti ’devrimci şiddet’ diyerek meşrulaştırmayız.
Şiddetten medet ummayız.” diye konuştu. Altun, “Önemli bir yanlışın
altını çizmemiz gerekiyor. Dün Kılıçdaroğlu’na tepki gösterenlere
‘bir grup öfkeli marjinal insan’, ‘organize suç şebekesi’ muamelesi
yapmak doğru değildir. Oradakiler kahraman şehidimize karşı son
vazifelerini yerine getirmek için bir araya gelmiş şehit
yakınlarıydı. Kardeşleri, evlatları, bugüne kadar 40 bin canımızı
kalleşçe almış terörist bir örgüt tarafından şehit edilmişti.
Birileri Erdoğan nefretinden dolayı bu teröristlerin siyasi
uzantılarını desteklemeyi, onlarla ittifak kurmayı kendilerine
yediriyor olabilir ancak halk bu işbirliğini kesinlikle
hazmedemiyor.” ifadelerini kullandı.
Altun, halka unutkan, istedikleri yöne çekebilecekleri bir kitle
muamelesi yapanların sosyal medyanın dışında gerçek bir dünya
olduğunu ve burada manipülasyonların kolay kolay tutmadığını
anlaması gerektiğini dile getirdi. Altun, “Kardeşlerimizi,
evlatlarımızı, babalarımızı şehit vererek bugünlere getirdiğimiz
bir mücadeleyi ve bu mücadeleyi kime karşı verdiğimizi
unutacağımızı düşünmeleri bu toplumun kodlarına ne kadar yabancı
olduklarının bir kanıtıdır.” şeklinde konuştu.
Ortada tarifsiz bir acı olduğunu söyleyen Altun, sözlerine şöyle
devam etti:
“Tarifsiz bir acının yaşandığı böylesi bir atmosferde gerilimin bir
parçası olacak davranışlar ne yazık ki bu istenmeyen olaya zemin
hazırlamıştır. Ülkemizde protesto hakkı anayasal koruma altındadır.
Yaşanan olay sırasında bu anayasal sınırları aşarak fiilen şiddete
başvuranlarla ilgili adli süreç zaten başlatılmıştır. Ancak CHP
Genel Başkanını seçim döneminde kullandığı dil ve kurduğu
ittifaklar sebebiyle protesto eden vatandaşlarımıza terörist
muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz.”
“Atatürk’ün partisinin genel başkanı Ankara’da bir şehit
cenazesinde vatandaşın tepkisiyle karşı karşıya kalıyorsa öncelikle
şapkasını önüne alıp muhasebe yapması gerekir” diyen Altun, “Bu
tepkiyi alan herhangi bir siyasetçinin, kendi sorumluluğunu
düşünmek dururken halka ‘marjinal bir grup’ muamelesi yapması
gerçekten hayrete şayan bir durumdur. ‘Ben neden milletimin
gönlünden bu kadar uzak düştüm’ diye sormak yerine, halka parmak
sallaması üzücüdür .Hiçbirimiz bir siyasetçinin böyle bir duruma
düştüğünü görmek istemezdik.” açıklamasında bulundu.
“Yaşanan olayın spontane geliştiği, planlı olmadığı gün gibi
aşikardır. Her ne olursa olsun soğukkanlılığımızı korumalı ve bu
toplumsal öfkenin kaynağına inmeliyiz” diyen Altun, “CHP’nin terör
örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile kurduğu ittifak ve seçimden
sonra HDP tarafından yapılan ‘biz kazandırdık’ açıklamaları
toplumun kahir ekseriyetinde ciddi bir tepki yarattı”
değerlendirmesinde bulundu.
Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Kılıçdaroğlu, cenazesine katıldığı askerimizin daha seçim
öncesinde ’Onlar mı bize saldıracak? Hayır efendim’ dediği bir
terör örgütünün saldırısıyla şehit olduğunu nasıl görmezden
gelebiliyor. Toplumun terör konusundaki hassasiyetini yok sayarak
bir siyasal ittifak kurma girişiminin istenmeyen sonuçlar üreteceği
aşikardır. Bu rahatsızlığın anlaşılması ve giderilmesi için
çalışılması gerekiyor.”
Altun, “Tekrar ediyorum, cenaze merasiminde yaşanan olay elbette
üzücü. Şiddete herkesin mesafe koyması gerekiyor. Ancak şehit
ailelerinden kızgın tepkiler geldiğinde ayağa kalkanlar terör
örgütünün vahşi cinayetleri ve katliamları karşısında
sessizliklerini koruyorlar. Milletimizin bu ikiyüzlülüğü teşhis
ettiği kanaatindeyiz.” diyerek şöyle devam etti:
“Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun şehit yakınlarının tepkisini, daha önce
Artvin’de kendisine yapılan PKK saldırısı ile bir tutmasını da
kabul etmek mümkün değildir. Kimse teröristlerle şehit yakınlarını
aynı kefeye koymaya kalkamaz. Cenazede olan olay maksadını aşan,
tasvip etmediğimiz bir tepkidir ama evlatlarını şehit vermiş,
ocağına ateş düşmüş, ay yıldız için bedel ödemiş bu ailemizi PKK
ile bir tutmak, henüz daha toprağı kurumamış şehidimizin aziz
hatırasına hakarettir, ihanettir.”
Altun, herkese sorumluluk düştüğünü hatırlatarak, “Sayın
Cumhurbaşkanımızın iki gün önce ‘Vakit kucaklaşma, birlik ve
beraberliğimizi perçinleme vaktidir’ çağrısında bulunduğu bu
ortamda bu yaşananlar üzücüdür. Türkiye’nin huzur iklimine zarar
verecek nitelikteki sorumsuz davranışlardan uzak durulması
gerekiyor. Ortak acılarımız üzerinden gerilim üretecek siyasi
söylemlerden ve davranışlardan uzak durmalıyız. Huzur ve güven
ortamı için hepimiz, samimi ve ortak bir gayretin içinde
olmalıyız.” ifadelerini kullandı.