Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde öğrencilerle bir araya geldi ve üniversitenin kampüsüne yapılan cami açılışına katıldı. Prof. Dr. Erbaş, tefrika ve fitnenin en büyük düşman olduğunu belirterek, “Biz birliğimizi bozmamalıyız. Fitne söndürülmezse daha kötü durumlar yaşarız” dedi.
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) Halkalı kampüsünde bulunan camiinin açılışı bugün T.C Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılış öncesi öğrencilerle ‘Bilgiden Bilince’ konferansı için bir araya gelen Erbaş, “Burada bulunmaktan heyecan duyuyorum. İslam şairi Mehmet Akif Ersoy’un eğitim gördüğü yerde bulunmak çok heyecan verici” diye konuştu.
Üniversitenin rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut ise, “Bu kampüste Allah’ın mabedi, herkesin kendini güvende hissettiği camimizle buluştuk. Kampüsümüz bununla taçlandı, bütünleşti. Kampüs anlamına bu camiyle kavuştu. Bilgiden bilince konusunda gençlerimizle paylaşım yaptığı için Prof. Dr. Ali Erbaş’a teşekkür ederim. Üniversitemizde ilim yayma ruhunun iklimini teneffüs ediyor olmak bizler için şereflerin en büyüğü” ifadelerini kullandı.
“DİN İSTİSMARI İLE MÜCADELE SEFERBERLİĞİ BAŞLATTIK”
Din istismarı ile mücadele seferberliği başlattıklarını söyleyen Prof. Dr. Ali Erbaş, “Bütün illerimize ekiplerimizle bir milyon adet din istismarı ile mücadeleyi anlatan kitap bastırdık, dağıtıyoruz. Gençlerimize sahip çıkmaya çalışıyoruz her gönüllümüzün 10 gençlerle ilgilenmesi talimatı verdik. İmamlara pedagojik formasyon eğitimi veriyoruz. Doğumundan ölümüne kadar milletimizin yanındayız. Doğduğunda kulağına okuduğumuz ezanın namazını da öldüğünde kılıyoruz” diye konuştu.
Erbaş, öğrencilere interdisipliner metoda önem vermeleri gerektiği tavsiyesinde bulundu.
“PEYGAMBERLER TOPLUMU İSLAMLA AYDINLATMAK İÇİN GÖNDERİLDİ”
Hz. Adem’den itibaren insanın karşılaştığı cahiliye dönemi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ali Erbaş, “Peygamberler, toplumu islamla aydınlatmak için gönderilmiştir. Cahiliyeyi ortadan kaldırmanın ilk vasıtası peygamberlerdir. İlk vahiyde, kalem, kitap okumak, ilim irfan hepsi var. Medeniyetin çocuklarının elinden kitabın ve kalemin eksik olmayacağını böylece anlıyoruz. Kitabımız önemli bir mesajla başlıyor. Peygamberimiz aldığı vahiyleri bilince dönüştürüyor ve hepsini aydınlatmaya çalışıyor” dedi.
Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Emir allahtan onu öğretmek peygamberimize ait. Allah, peygamber inancı ve kuran sünnet anlayışı ayrılmaz ikilidir.”
“İBADETLER GÜZELLİĞİ DEVAM ETTİRMEK İÇİNDİR”
Her müslümanın Kuran’ı Kerim’i okuması ve anlaması gerektiğine vurgu yapan Erbaş, “İbadetler güzelliği devam ettirmek içindir, haramlar ise güzelliğe zarar getirmesin diye haramdır. İslamda her doğan fıtrat üzerine tertemiz doğar. Kuran tertemiz doğan bir insanın o özelliğini ömrümün son nefesine kadar nasıl devam ettireceğinin yollarını gösteriyor” diye konuştu.
“FİTNE EN BÜYÜK DÜŞMANDIR”
İslam kelimesininin kökünün barıştan geldiğini söyleyen Erbaş, tefrika ve fitnenin en büyük düşman olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Tefrika, fitne, en büyük düşmandır. Araplar ve Türkleri birbirlerine kışkırttılar. İngiliz camiası onlara ‘Bütün Türkler hırıstiyan oldu’ cümlesini ezberlettiler. Milleti 50 parçaya böldüler, islam dünyasının yer altı ve üstünü sömürüyorlar. Irkçılık denilen örgütler kurduruyorlar ve örgütler vasıtasıyla parçalamaya çalışıyorlar. İslam ümmetini zayıflatmaya çalışıyorlar buna karşı uyanık olmamız lazım. Mezhepleri de birbirlerine kışkırtmaya çalışıyorlar. Biz birliğimizi bozmamalıyız. Fitne söndürülmezse biz daha kötü durumlar yaşarız. Bunun bilincinde olmak zorundayız. Bir yerde açlık ve yokluk varsa mezhebine bakmadan yardım etmek gerekiyor.”