Dünyaca ünlü şefler, yerel tohuma ve sürdürülebilir gıdaya dikkat çekmek için Şanlıurfa’da buluştu. Şefler Harran’da kadınlarla birlikte tarihin bilinen ilk Mezopotamya ekmeğini Sorgül buğdayı ile yufka yaptıktan sonra pişirdi.
Dünyanın en prestijli gastronomi ödüllerinden biri olan Basque
Dünya Aşçılık Ödülleri kapsamında ilk 10 şef arasına giren Şef Ebru
Baybara Demir ve Brezilyalı Şef David Hertz, iklim değişikliğine
dikkat çekmek için Şanlıurfa’da bir araya geldi. Sosyal Gastronomi
Hareketi ile toplumları güçlendiren projeleri hayata geçiren
şefler, Harran’da kadınlarla birlikte tarihin bilinen ilk ekmeğini
Mezopotamya’nın en eski buğdayı Sorgül ile yeniden pişirerek yerel
tohum ve sürdürülebilir gıdanın önemine dikkat çekti. Şanlıurfa’da
bir araya gelen şefler, bölge kadınlarıyla birlikte tarihte bilinen
ilk ekmek formu olan yufka ekmeğini Mezopotamya’nın en eski buğdayı
Sorgül ile pişirdi.
Brezilyalı dünyaca ünlü Şef David Hertz, iklim değişikliğine dikkat
çekmek için böyle bir çalışmanın içinde bulunduklarını belirterek,
“Burada gördüğüm bana geçmişi hatırlatıyor. Geçmişle iletişim
kurmalıyız, tarımın, ekmek yapmanın geleneksel yönlerini
anlayabilmemiz için Ebru ile bizim hayatımızın amacı ve ortak
noktamız var. Böyle eski gelenekleri gördüğüm zaman onları yeni
nesle aktarmamız gerektiğini hatırlıyoruz. Bu daha önce de böyle
oldu. Yani biz bunları gördükçe yeni nesil bunları aktarmamız
gerektiğini anlıyoruz. Biz de bunu sürdürmeliyiz. Harran özellikle
3 dine ait izleri de taşıdığı için bu anlamda önemli bir değer
taşıyor” dedi.
Çalışmanın ardından açıklamada bulunan Mardinli Şef Ebru Baybara
Demir, “Bizim temel amacımız 12 Mart’ta İstanbul’da düzenlenecek
olan Gastro Global Ekonomi Zirvesi’nde, dünyadaki iklim
değişikliğine dikkat çekmek için Brezilyalı ünlü Şef David Hertz
ile birlikte bu konuyu orada aktarmak. Hertz Brezilya’da sosyal
gastronominin kurucularındandır. İnsanların hayatlarını gastronomi
gücüyle değiştiren şeftir. Bu bölgede özellikle gıdanın
sürdürülebilirliğini anlatmak, gıda kaynaklarının azaldığı, su
kaynaklarının azaldığı, dünyada gıdayla ilişkilerimizi tekrar
gözden geçirmemiz gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Burada
insanları da bu işin içine katarak, insanların hayatlarını nasıl
değiştirebileceğimiz yönde bir çalışma yapıyoruz. Burada gıdanın
sürdürülebilirliği var, su kaynakları var, kadınlar var, mülteciler
var. Dolaysıyla hepsini birleştirici bir unsur olarak bunun her
şeyin mutfakta başladığını düşünenlerdeniz. Ayrıca ilk yerel
tohumlarla ekmeği yapmak, bu gıdanın sürdürülebilirliğini dünyaya
anlatabilmek, temel hedefimizdir” ifadelerini kullandı.
Açıklamaların ardından grup, Harran ören yerlerini gezdi.