İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyenin Saraçhane'deki binasında mesaiye başladı. İmamoğlu gazetecilere yaptığı açıklamada şeffaflık adına radikal kararlar alacaklarını söyledi.
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi içerisindeki İl Seçim Kurulu'nda
mazbata alımı sırasında yaşanan arbedede kırılan cam nedeniyle
elinden yaralanan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer
Karaca'yı tedavi gördüğü hastanede ziyaret eden İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bir sonraki durağı Saraçhane'de
bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi oldu. Burada
gazetecilere açıklama yapan İmamoğlu, "Bugün bütün çalışma
arkadaşlarımla İstanbul Belediyesi çalışanlarımızla kadromuzla
'Bismillah' diyoruz. Hayırlısıyla inşallah hizmetlerimize
başlayacağız. Çok işimiz var. İstanbul'un birçok konusu var. Tespit
ettiklerimiz var sahada tespit edeceklerimiz var. İstişarelerimiz
olacak. Brifinglerimiz olacak. Büyükşehir'in hafızasını
dinleyeceğiz. Bizim için bu kurumun uzun süreli hafızası çok
önemli. Hafızası yapılmışlar ve bugüne kadar ki çalışma
arkadaşlarımızın teknik ve eğitimli bir şekilde bakışları ve
görüşleri çok çok değerli. İçine siyaset katmadan bu kentin
insanına fayda verecek hangi bilgi ve becerileri varsa biz ona
talibiz" ifadelerini kullandı.
"Yolumuz açık olsun"
İmamoğlu, "Bu anlayışla bu güzel ve tarihi kurumun tüm insan
kaynağından son derece faydalanacağımızı herkes bilmeli. Farklı bir
anlayışa başlangıç yapacağız. Bizden olmayanlar bizden olanlar gibi
bir anlayışın bittiği gündür bugün. Dolayısıyla kucaklamanın
tek bir felsefesi var. Biz kucaklarken çalışma arkadaşlarımıza aynı
aynı güzellikte ve aynı samimiyetle bizi kucaklamasını istiyoruz.
Dolayısıyla bu kucaklaşmanın tek bir faydası var 16 milyon insana.
Ülkemize ve milletimize kişisel hiçbir beklentiyle ya da
kişiye hizmet anlayışıyla hiç kimse bizden talimat almayacak.
Bizden alacakları talimat İstanbul'un lehine olacak. İstanbullunun
çıkarına olacak. İstanbul'un lehine ve çıkarına olacak. Tüm bu
anlayış ve felsefeyle buradayız. Yolumuz açık olsun. Çok
konumuz var. Başarılar diliyoruz" diye konuştu.
"Şehre yapacağımız hizmetler bu şehirde kalıcı ve güzel
hizmet bıraksın diliyorum"
"Benimle yol yürüyecek elbet yeni kadrolarımız olacak" diyen
İmamoğlu, "Allah mahçup etmesin. Değerli bir süreçtir. Bu kent
kutsal bir kenttir. Bu kentte birçok maneviyat vardır. Duaları
vardır. Tecrübeleri ve birikimleri vardır. Bunları kucaklamak
olağanüstü birikim ister. Kimse kendisini bir kısır bir bakışa
hapsetmesin. Herkes penceresini açıp ve açısını geniş tutsun. Böyle
tuttuğu takdirde bu kenti dünyanın en güzel ve vizyon kenti haline
getiririz. Şehre yapacağımız hizmetler bu şehirde kalıcı ve güzel
hizmet bıraksın diliyorum" ifadelerini kullandı.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu'na, dün
mazbata sırasında yaralanan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar
Biçer Karaca'nın sağlık durumu soruldu. İmamoğlu bu soruya, "Genel
Başkan yardımcımızın mazbata alımı sırasında bir talihsizlik
yaşandı, bir cam kırılması yaşandı. Keşke o kargaşa olmasaydı, o
kargaşa esnasında bir yaralanmayla minik bir yaralanma oldu.
Gitmişken orada tedavi gören hastaları da ziyaret ettim. Allah
hastalara şifa versin, inşallah sağlıklı günler bizim olsun"
şeklinde cevap verdi.
"Büyük oğlum öğrenci indirimin sordu"
İmamoğlu, "Dün akşamı nasıl geçirdiniz, heyecanlı mıydınız?"
sorusuna da, "Elbette heyecanım var, heyecanım aklımın önüne
hiç geçmez. Mesuliyetimin farkındayım. Dolayısıyla dün gece
çocuklarımla, eşimle, annemle babamla kucaklaştım, onların hem
duasını ve desteğini aldım. Çocuklarımın İstanbul'la ilgili
yapacaklarımı sorması işimin ne kadar zor olduğunu gösterdi. Oğlum
'Bu binayı ne zaman kütüphane yapacaksın?' diye sordu. Büyük oğlum
öğrenci indirimini sordu. Kızım sadece beni öpmekle yetindi, onun
isteği yok şimdilik" dedi.
"Oy verenleri değil herkesi davet ediyorum"
Ekrem İmamoğlu, İstanbullularla buluşma konusu ile ilgili, "Bu bir
miting değil. Miting evrensel kavramıyla aynı anlama geliyor ama
bizde başka anlamlar yüklenebilir. Bu bir buluşma, bir 'Bismillah'
dedik. Orada da aynı şeklide bir başlangıç buluşması. Dolayısıyla
bir karnaval gibi de düşünebilirsiniz. Eğlenceli bir gün gibi de
düşünebilirsiniz. İstanbul'da yeni bir sürecin, başlangıcı, her şey
çok güzel olacak anlayışının başlangıcı diyebilirsiniz. Bu anlamla
yüklü bir günü yaşamak istiyorum. Bebeklerimizi, çocuklarımızı,
sağlığı sıhhati olan herkesi, bu şehrin insanlarını davet ediyorum.
Oy verenleri değil herkesi davet ediyorum. Böyle bir anlayışla
buluşma hazırlayacağız. Keyifli bir günü buraya ayırırlarsa
inşallah İstanbul için çok güzel bir günü bir başlangıç gününü
yaşamış oluruz, diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"Resmi telefonlardan bir bilgi elde edemedim"
İmamoğlu, "Mazbatayı aldıktan sonra resmi bir telefon aldınız mı?"
sorusuna "Şu anda buradaki resmi telefonlardan bir bilgi elde
edemedim. Cep telefonuma bakma fırsatım olmadı, hakkını yemeyim,
ama bana şimdilik ulaşan bir şey yok" şeklinde cevap
verdi.
"Sorumluluğum neyi gerektiriyorsa onu yaparım"
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Protokol gereği Sayın Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ı İstanbul'a gelişinde karşılayacak mısınız/"
sorusuna, “Benim sorumlluğum neyi gerektiriyorsa onu yaparım, yani
devlet protokolü, sorumlluğu neyi gerektiriyorsa onu yaparım.
Bundan yana kimsenin şüphesi olmasın. Biz normalleşme ve
kucaklaşmanın yanındayız. El sıkmaya fırsatımız varsa elini
sıkarız. El sıkmadan daha fazla fırsat varsa kucaklaşırız,
daha fazla fırsat varsa konuşuruz uzlaşırız. Yani fırsatları
yaratma konusunda kabiliyetime güveniyorum" dedi.
İmamoğlu, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı İBB'ye davet edecek misiniz?"
sorusuna da “Kesinlikle davet edeceğim. Bu ülkenin her makamı her
kişisi buraya davet edilmelidir. Bir arada iş üretmeliyiz. Bizden
kimse partizan bir dil beklemesin. Bu ülkeyi ve bu şehri
barıştırmaya geliyoruz. Bunu da lafla yapamazsınız, uygulamayla
yaparsınız. Görüyorum ki toplum bu hoşgörüyü ve sevgiyi saygıyı
istiyor. İnsanların yüzü mutlu, gerginlikten usanmış, bu milletin
gündeminden çatışmayı yok ettiğinizde, bertaraf ettiğinizde inanın
milletçe önümüzde hiçbir şey kalmaz" diye cevap verdi.
"Bahsettiğimiz kütüphane hemen başlayacak"
İmamoğlu'na, "İBB Hizmet binasını ne zaman kütüphane yapacaksınız?"
sorusu soruldu. Bu soruya da İmamoğlu, “Arkadaşlarımla bu süreçleri
analiz edeceğiz. Teknik süreçler aksatmadan. İnsanların burayı
kendi yönetim binası anlayışını koruyan mimari tasarımlara burası
muhtaç. Bunu mutlaka hayata geçireceğiz. Bunun dünyada da örnekleri
var ama biz en iyi olacağız. Bahsettiğimiz kütüphane hemen
başlayacak. Elbette buradaki makamların birimlerin mevcut yapı
düzeni içerisinde konumlanması gerekiyor, onların tasarımları
halledilecek. Bunu hızlıca halledeceğiz. Burada eğitimin, kültürün,
var olduğu süreci yaşatarak, bu binada arka binayı özellikle
tanımlıyoruz. Bu binada meclisin ve belediye başkanının olması
halkla iç içe olmanın fiziki imkanını sağlamış olacak. Ben halkla
uzaklaştığım an, verimli olamayacağımı düşünüyorum. Halkında
bizimle buluştuğu kadar bu kente verimliliği katacağını
düşünüyorum. O katılımcılığı ve şeffaflığı bu fizik alanda yansıtma
mecburiyetimiz var" şeklinde yanıt verdi.
"Son derece radikal kararlar"
İmamoğlu, şeffaf yönetim anlayışı ile ilgili de şunları
söyledi:
"Bazılarına göre siyasi iradenin sizde olmaması meclis
iradesinin sizde olmamasını bir zaafiyet olarak gösterseler de, ben
bunu ülke ve şehir adına demokrasi adına fırsata dönüştürmek
istiyorum. Eğer insanlar bu kente, bir kişiye değil, talimat alıp,
bir kişiye hizmet etmeyi kendine felsefe edinmeyip 'ben 16 milyon
insana hizmet etmeye geliyorum' demişse hiçbir engelimiz yok.
Dolayısıyla tüm şeffaflığıyla başta meclis olmak üzere, bir çok
görüşme yapacağımız şeffaf odamızda vatandaş bilgilensin ve
faydalansın istiyoruz. Bugünün teknolojisi, çağın demokrasi
anlayışı için bir fırsattır. Bu kadar hızlı iletişim
kurabiliyorsak, soru sorup cevap alabiliyorsak milyonlarca insanla
bağ kurmak teknolojisi varsa bunu niye fırsata çevirmeyelim.
Göreceksiniz bizim insanımız fıtrat olarak demokrasiye çok uygun.
Özgürlüğünü seven bir toplumuz. Bu şehirde bunu özgürlüğü ve
eşitlenmeyi hakim kılmak adına fırsata dönüştürdüğümüzde
göreceksiniz, İstanbul'un yerel demokrasi uygulaması belki dünyaya
örnek olabilir. Bu bağlamda son derece radikal kararlar alacağız.
Toplumun bu şeffaflığı hissetmesi adına. Demokrasinin bu kent
yönetiminde böyle damarına işlemesi adına, göreceksiniz bazı
eksikliklerimiz olabilir tamamlayacağız. Bazı adımlarda bazı
sıkıntılar olabilir, yönünü değiştireceğiz. Ama günün sonunda bu
şehirde bu yönetimde mutlak demokrasi, mutlak şeffaflık ve mutlak
katılımcılık var olacak" dedi.