ESKİ başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin, İslam dünyasının, insanlığın yeni bir vizyona ihtiyacı olduğunu belirterek, ''Temel değerlerimizi yitirmemek için bize çok büyük fedakârlıkla emanet edilen o birikimi, aynı ölçüde ve daha güçlü bir şekilde gelecek nesillere aktarmak için hepimizi yeni bir vizyon ile birlikte yeni bir hâl ile hâllenmeye davet ediyorum. Bu yeni hâl bir milletin, insanlığın geleceğine hitap edebilecek olan yeni bir duruşun eseri olacaktır. Özetle; ya yeni bir hâl ya da izmihlal'' dedi.
Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile birlikte memleketi Konya'da 'Konya Dostları Platformu' tarafından bir otelde düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Ahmet Davutoğlu'na AK Parti eski milletvekilleri Selçuk Özdağ, Kerem Özkul, Mustafa Baloğlu, Ömer Ünal ve Uğur İbrahim Kaleli ile AK Parti Konya eski İl Başkanı Musa Arat eşlik etti.
'Farklı düşüncelere, sert eleştiriler
görüyoruz'
Davutoğlu, konuşmasında düşüncelerin özgürce paylaşılmasına
vurgu yaptı. Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi:
''Zihinlerimizi özgürleştirelim. Çekinmeden, kınayanın
kınamasından, tehdit edenin tehdit etmesinden çekinmeden,
düşüncelerimizi paylaşalım. Bugünlerde farklı düşünce serdedenlere
dönük, çok sert eleştirilerin yapıldığını görüyoruz. Büyük oyunun
parçası hâline gelindiği iddia ediliyor, ihanetle
suçlanıyor. Düşününüz ki Hz. Ömer'e savaş ganimetinin hesabını
soran ashabı öven bizler, kendimize dönük en ufak eleştiri
olduğunda sorgulamaya başlıyoruz. O sahneyi hatırlayın; Hz.
Ömer'e kalkıp bu sorunu soran sahabeye, kimse Sasani ya da Bizans
ajanı muamelesi yapmamıştı. Bugünlerde görüşlerimizi açıklıyor,
fikirlerimizi paylaşıyorsak, Allah da şahit, millet de niyetimizi
bilir ki; sadece bu milletin ve bu mirasın takipçisi olduğumuz
için yapıyoruz. Eğer farklı düşünen herkes bu tür suçlamalara
muhatap olursa, bir müddet sonra susan bir toplum hâline
geliriz ve susan bir toplumdan daha tehlikelisi yoktur. Görüşlerini
açıkça serdetmekten çekinenler, bir müddet sonra o görüşleri
yüreklerinde tuttukça, birbirlerine karşı buğzetmeye başlarlar. Biz
güzel hikmetli bir lisan ile birbirimize hitap ederek bugünlerde
çok açık bir yüzleşmeyle bir muhasebe yapmak zorundayız. Eğer bir
gün gerçekten büyük oyunun kurbanı olacaksak, Allah muhafaza,
düşüncelerimizi sakladığımız için oluruz. Düşünen toplumlar hiçbir
büyük oyunun kurbanı olmazlar. Düşüncenin yok edildiği, alternatif
vizyon üretmenin imkanı kalmadığı toplumlar, bazı senaryoların
kurbanı hâline dönüşürler.''
'Makam ve mevkiler kişilerin tatmin yeri
değildir'
Makam ve mevkilerin kişilerin tatmin yeri olmadığını
belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bir başka ilkeye geldiğimizde; emaneti ehline vermek. Hep
zikrederiz; emanet ehline verilmeli. Ama buna ne kadar
uyuyoruz. Ehliyet herhangi bir kriter olmaksızın insanların
birikimiyle ölçüldüğü zaman değer kazanır. Eğer yakınlarımızı
kayırmaya başlamışsak, eğer şu veya bu kişi, şu veya bu
sebeple, siyasi görüşüyle, mezhebiyle, bölgesiyle yakın demeye
başlamışsak, emaneti ehline veremez hâle geliriz. Dini
özelliklerimiz ve bu özelliklerden kaynaklanan meziyetlerimiz,
Allah'a karşı borç edasıdır. Borç edası herhangi bir şekilde
imtiyaz sebebi sayılamaz. Bir makama, bir mevkiye gelişin
referansının temel ölçüsü, ehliyet ve liyakat olmadıkça,
bir toplumda huzur, güven ve etkin yönetim kurulamaz. Biz bu
anlamda önümüzdeki dönemde en temel vasıf olarak ehliyet ve
liyakati öne almak durumdayız. Bugünlerde özellikle siyasal ve
ekonomik çıkarlar bağlamında, dinimizin kutsal değerlerinin
hoyratça kullanılması kim tarafından yapılırsa yapılsın, kim
tarafından bu manevi değerler kısır hesaplar için kullanılırsa
kullanılsın, biraz önce bahsettiğimiz emanete en büyük ihanet
yapılmış olur. Bu değerlere sahip çıkacağız. Bu
değerlerin, çıkarlara feda edilmesine asla göz yummayacağız.
Makamlar ve mevkiler kişilerin tatmin yerleri değildir. Ehliyet ve
liyakat kurallarının işlemesi gereken emanetlerdir."
'Yeni hâl'
Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin, İslam dünyasının, insanlığın yeni bir
vizyona ihtiyacı olduğunu belirtti. Herkesi ihtiyaç olduğuna
vurgu yaptığı yeni hâle davet eden Davutoğlu, şunları
söyledi:
''Ülkemizin, İslam dünyasının, insanlığın yeni bir vizyona ihtiyacı
var. Bizim şu anda sloganlara ve çok üst düzey söylemlere değil,
yeni bir hâle ihtiyacımız var. Yeni bir davranışa, yeni bir
duruşa, yeni bir hâle kavuşmadıkça ve o duruşla, o hâl
ile hâllenmedikçe, bize geçmiş nesillerden intikal edilen emaneti,
gelecek nesile hakkıyla devredemeyiz. Peki nasıl bir hâl? Öyle bir
hâl ki, kibrin yerini tevazunun, öfkenin yerini muhabbetin, nefret
söyleminin yerini Hz. Mevlana'nın 'Biz bu topraklara muhabbet
tohumları ekmek için geldik' dediği muhabbet
söyleminin, akraba kayırmacılığın yerini ehliyet ve
liyakatin, her gün değişen tavır tutum ve davranışların yerini
ilkeli tutarlılığın, çifte standardın yerini temel değerlerin,
takiyenin yerini şeffaflığın aldığı yeni bir hâle ihtiyacımız var.
Bu yeni bir hâli, bir davranış, bir duruş olarak ortaya koymadıkça,
sadece kazandıklarımız olan özgürlükleri değil, o özgürlüklerin
özünü teşkil eden temel değerlerimizi de yitiririz. Temel
değerlerimizi yitirmemek için bize çok büyük fedakârlıkla emanet
edilen o birikimi, aynı ölçüde ve daha güçlü bir şekilde gelecek
nesillere aktarmak için hepimizi yeni bir vizyon ile birlikte yeni
bir hâl ile hâllenmeye davet ediyorum. Bu yeni hâl bir
milletin, insanlığın geleceğine hitap edebilecek olan yeni bir
duruşun eseri olacaktır. Özetle; ya yeni bir hâl ya da
izmihlal."
Davutoğlu, bu konuşmasının ardından salondaki davetliler
tarafından alkışlandı. Ahmet Davutoğlu, iftar programı sonrası
gazetecilerin sorularını da cevapladı. 'Yeni hâlden kastınız, yeni
bir parti mi?' sorusu üzerine Davutoğlu, ''Yeni
hâlden kastettiğim, aslında çok ciddi ahlaki erozyonun
yaşandığı bir dönemde, değerlerimizin ciddi şekilde sarsıldığı
dönemde, hepimizin bir anlamda bu değerlere ihya edecek şekilde
yeni bir davranış, bir duruş içine girmesidir. Bunun kültürel
boyutu var, zihni boyutu var, ekonomik, siyasi boyutu var.
Hepimizin böyle bir muhasebeyle yeni bir hâl ile hâllenmemiz
lazım'' dedi.
Davutoğlu, ''Daha önce samimi bir şekilde kanaatlerimi manifesto
ile açıkladım. Bunları geleceğe dönük bir beklenti için
yapmadım. Bir devlet adamı olarak, bir ilim adamı, bir vatandaş
olarak ülkede gördüğüm aksaklıklarla ilgili kanaat beyan etmek
benim için sadece hak değil, büyük bir vecibe. Gördüğüm
eksiklikleri ve doğruları her hâlde ifade etmeye devam edeceğim.
Yargı reformuyla ilgili son derece güzel bir çerçeve çizildi.
Bunların hayata geçmesi çok önemli Bizim olumlu adımları
teşvik etmemiz lazım. Olumsuz gördüğümüz hususlarda da
düşüncelerimizi açık bir şekilde ifade etmemiz lazım. Aslında
hepimizin üzerine düşen bir görev bu. Yaptığım da bu'' diye
konuştu.
'Yeni bir parti kurulacağı iddia ediliyor, parti çalışmaları var
mı, ne aşamada?' şeklindeki soruya Ahmet Davutoğlu, ''Her iftara,
her konuşmaya bir anlam yükleniyor. Ben Konya'da hemşehrilerimin
davetinde samimi olarak kanaatlerimi ifade ediyorum'' yanıtını
verdi.
Meclis eski Başkanı Bülent Arınç ve eski bakanlara yeni görevler
verilmesiyle ilgili soru üzerine Davutoğlu, ''Ben bu meseleyi bir
mevki ve makam meselesi olarak değerlendirmedim. O arkadaşlarımız
da mutlaka değerlendirmiyordur. Ben kanaatlerimi kamu önünde ifade
ediyorum. Bu istişarelerin kamu önünde yapılması en doğru olanıdır.
Herkes fikrini ifade eder. İfade kanalları bulur. Ben de onu
yapmaya gayret ediyorum'' dedi.