İlker Başbuğ'un 26 Haziran 2009'da Meclis'ten geçirilen torba yasadaki "asker kişilerin özel yetkili mahkemelerde yargılanması"na ilişkin maddeyi FETÖ'nün siyasi ayağına örnek göstermesi ortalığı karıştırdı.
Mahkemeler eski defterleri açacak mı?
Açıklamalara tepki gösteren AK Parti, İlker Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunacak. Başbuğ'un neyi amaçladığı merak konusu olurken, dikkat çeken bir değerlendirme Fatih Altaylı'dan geldi.
Altaylı'ya göre Başbuğ bilerek söyledi ve stratejik bir hamle yaptı. Tersini de gündeme getiren Altaylı, "Başbuğ stratejik bir hamle mi yaptı?" başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi:
Stratejik bir hamle olduğunu zannediyorum
"Ben eski Genelkurmay Başkanı’nın bu durumu öngöremeyecek kadar stratejiden yoksun olabileceğini düşünmüyorum. Bence bunu bilerek söyledi. Bu davaların açılmasını istiyor. Çünkü FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması için TBMM’de verilen tüm önergeler AK Parti-MHP barajına çarpıp geri dönüyor. Ama şimdi dava açılır ise Başbuğ mahkemeden o dönemin araştırılmasını talep edecek. Mahkeme de adil yargılama hakkına saygı gösterecekse, bir bilirkişi oluşturacak. Bu bilirkişi de o dönemin Meclis’ini araştıracak. Ben İlker Başbuğ’un bunu istediğini, bunun stratejik bir hamle olduğunu zannediyorum. Yok eğer değilse… Vah genelkurmayımıza."
İşte Fatih Altaylı'nın o yazısı:
İlker Başbuğ’un başı yine dertte. Eski Genelkurmay Başkanı bir dönem FETÖ kumpası nedeniyle hapse girmiş, yargılanmış ve müebbete mahkûm olmuştu. FETÖ askeriyeden sonra siyaseti de topyekûn ele geçirmeye kalkışmasa Başbuğ ve meslektaşları muhtemelen hâlâ içerde olacaktı. Başbuğ hapisten çıktığı günden beri sürekli televizyon programlarında konuşuyor, anlatıyor.Anlattıklarında gerçek payı çok büyük olsa da eski silah arkadaşları paşaya kızgın ve küskünler. Ergenekon davasının başında tavır almamakla, silahlı kuvvetler mensuplarına sahip çıkmamakla suçluyorlar Başbuğ’u. Askerlerin kızgınlığı haklı gibi görünse de Başbuğ o günlerde ne yapabilirdi bilemiyorum.
Kendisini takan olur muydu, yoksa Ergenekon mağdurlarına
vereceği destek başını daha hızlı mı belaya sokardı tahmin etmek
güç!
Neyse, sonuç olarak bugün İlker Başbuğ konuşuyor ve konuştukça da
kızdırıyor.
Bu kez AK Parti yönetimi kendisine öfkelendi.
Çünkü TBMM’nin bir dönemini suçladı ve FETÖ ile bağlantılı
olduklarını ima etti.
Ve şimdi o dönem vekil olan AK Partililer kendisini dava etmeye
hazırlanıyorlar.
Ben eski Genelkurmay Başkanı’nın bu durumu öngöremeyecek kadar
stratejiden yoksun olabileceğini düşünmüyorum.
Bence bunu bilerek söyledi.
Bu davaların açılmasını istiyor.
Çünkü FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması için TBMM’de verilen
tüm önergeler AK Parti-MHP barajına çarpıp geri dönüyor.
Ama şimdi dava açılır ise Başbuğ mahkemeden o dönemin
araştırılmasını talep edecek.
Mahkeme de adil yargılama hakkına saygı gösterecekse, bir bilirkişi
oluşturacak.
Bu bilirkişi de o dönemin Meclis’ini araştıracak.
Ben İlker Başbuğ’un bunu istediğini, bunun stratejik bir hamle
olduğunu zannediyorum.
Yok eğer değilse…
Vah genelkurmayımıza.