Akşam yazarı Hikmet Genç, bugünkü "Utanmadı utanmazlar!.." başlıklı yazısında "teşbihte hata olmaz" diyerek İsmail Saymaz ve Fatih Portakal'ı hedaf aldı.
Hikmet Genç, İsmail Saymaz'ın "Kemalistler namaz kılınmasını sağladılar" sözüne karşılık olarak "Bu söylem şunun gibidir: "Hitler dünya barışını, dünya kardeşliğini sağladı. Faşizme karşı mücadele verdi" ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesi emperyalizmdir” diyen FOX TV sunucusu Fatih Portakal’a da sert çıkan Hikmet Genç şunları yazdı;
"Amerikan sermayeli FOX’un Fatih Portakal’ı: Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesi emperyalizmdir. Bu söylem de; genelev işletmecisinin “Zina günahtır!” demesi gibidir…”
İşte Hikmet Genç'in çok tartışılacak ifadeleri:
Utanmadı utanmazlar!..
Etrafta bize inanacak kadar çok ahmak vardır” diye düşünüyorlar zannımca...
O kadar ahmak var mıdır hakikaten bilemiyorum ama açık açık yalan söylemekten hiç çekinmedikleri kesin. Belli ki, gerçeğin ortaya çıkması da sorun değil. Zira utanma sıkılma arlanma gibi duygulardan arınmışlar!..
Ama bir işe yarıyor ki, manipülasyona, nefret ve kin pompalayan en aşağılık yalanları söylemeye devam ediyorlar…
Siyasetçi de yalanla dolanla aynı sefil algı yönetimiyle siyaset yapar oldu.
Bir çöp konteyneri ve bir kadın fotosu yetiyor. “Bu kadıncağızın yiyecek parası yok, çöp konteynerini karıştırıyor. Millet aç aç. İşte 21. yüzyılın tablosu…” dedin mi yaptığın muhalefet oluyor! (Bak Şekil A: CHP- Bölüm2: Kılıçdaroğlu) (Not: Manhattan’da yemek için çöp konteyneri karıştıranları görmüştüm. ABD henüz 21’inci yüzyılda olduğumuzun farkında değil zahir!)
Böylece Türkiye’nin hali perişanını dile getirmiş oluyorsun. “Sen n’apacaksın” diye sorsan ne der?.. “Ben gelirsem çöp konteynerleri “karıştırılmayacak”. Herkes kendi konteynerini bilecek!..” der mi acaba?!.. Kılıçdaroğlu bu, der mi der. Biz de öylece bakakalırız!.. Bu arada hatırlatalım o kadın ortaya çıktı; “Benim maddi durumum iyi. Evim barkım var. Sokak hayvanları için çöp konteynerlerinden atık topluyorum” dedi.
Utandılar mı? Hayır…
***
Son birkaç aydır sözde muhalif medyanın gündemi intihar vakaları. Günlerce intihar haberleri, siyanürlü köşe yazıları okuduk. “Geçim sıkıntısı, borçlar ve işsizlik sebebiyle intiharlar yaşanıyor” diyerek tepinip durdular.
Son olarak da İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli’nin intiharını manşetlerinde çevirip durdular. Dertleri milletin sıkıntıları, insan hayatı değil. Ajitasyon!..
Ve sonunda kızın babası ve ağabeyi konuştu. Yaşadığı elim hadisenin ülke gündeminde tutulması ve sosyal medyada fütursuzca kullanılması aileyi çok üzmüş. Acılarını yaşayamamışlar.
Sibel Ünli antiepileptik tedavi görmüş. Çeşitli duygu durum bozuklukları yaşamış. Son 3 yıldır birden fazla olan başarısız intihar girişimlerinde bulunmuş. Ayrıca ailenin durumu da öyle söylendiği gibi kötü falan da değilmiş. Ve daha birçok detay…
Peki sürekli intihar vakalarından siyaset devşirmeye, kaotik bir ortam algısı oluşturmaya çalışan Babıali dallamaları utandı mı?..
Hayır…
Utanmadı utanmazlar!..
TEŞBİHTE HATA OLMAZ
İsmail Saymaz: Bu ülkede Kemalistler ezan okunmasını sağladılar, namaz kılınmasını sağladılar.
Bu söylem, şunun gibidir: “Hitler dünya barışını, dünya kardeşliğini sağladı. Faşizme karşı mücadele verdi.”
Amerikan sermayeli FOX’un Fatih Portakal’ı: Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesi emperyalizmdir.
Bu söylem de; genelev işletmecisinin “Zina günahtır!” demesi gibidir…