Sabah yazarı Hıncal Uluç, bugünkü "Ceplerimiz çöplük oldu Cahit Bakanım!.." başlıklı yazısında kimden geldiği belli olmayan mesajlara olan öfkesini dile getirdi.
Yekiler ilgilennediği için mesajların sayılarının gitgide arttığını belirten Hıncal Uluç, kendi operatörünün bu duruma engel olamadığını söyledi ve isyan etti:
Peki, kim, nasıl engel olacak "Kanunen, önceden izin almadan reklam mesajı atmak yasak" olduğu halde cebimi çöplüğe döndüren bu pervasız, bu devlet tanımaz eşkıyaya, söyler misiniz, Sayın Cahit Bakanım!. Söyler misiniz, Devlet var mı, yok mu, bu ülkede?.
İşte Hıncal Uluç'un o yazısından bir bölüm:
Ceplerimiz çöplük oldu Cahit Bakanım!..
"Cahit Bakanım" dediğim, Mehmet Cahit Turhan!. Ulaştırma Bakanı!. Adeta feryat eder gibi onun adını başlığa çıkarmam, cep telefonlarımızın gene çöplüğe dönmesinden..
Cep telefonlarıyla işlenen suçlara Ulaştırma Bakanlığı bakıyormuş.. "..muş" diyorum, çünkü açık seçik söylenen, yazılan bir şey yok. Adalet Bakanlığı da olabilir. İçişleri Bakanlığı da.. Çünkü ortada bir suç var.
Cahit Bakanım "Benim işim değil" derse, o zaman, başka bakan arayacağız..
Gene olmazsa, bu ülkedeki işlerin tek ve kesin çözüm adresine gideceğiz.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a.
Anarşi ve terör, sadece Güneydoğu'da olmuyor çünkü. Devletin olmadığı her yerde oluyor..
Mesela cebimizde..
Efendim, savaşmış, etmiş, cep telefonlarımızın herkes tarafından keyfi uygulanmasının önüne geçmiştik.
Esasen yasaktı, önceden izin almadan ceplerin reklam amaçlı kullanılması.
Ama uygulanmıyordu.
Kumar yasak olduğu halde ülkemizde, cebimize her gün onlarca internet üzerinden kumar oynatan mafyanın reklamları yağıyordu. Ticari ve siyasi kişiler önceden izin almalarını gerektiren yasaya rağmen ceplerimizi reklam çöplüğüne çeviriyorlardı.
Yukardan da emir geldi. Sonunda önlediler..
Ama bizde devlet emri üç gün sürer ya..
Yavaştan yavaştan yeniden başladılar.. Giderek azdılar.
Mesela..
"Ahmet Ataç" diye bir herif var..
Beni listesine almış.. Kim bilir daha kaç yüz, hatta bin cebe bir tıkla ayni mesajı otomatik yolluyor, bilgisayarı..
"Kandil.. Bayram.. Hafta başı, hafta sonu, tatil, bilmem ne." İşte bu sabah her pazartesi olduğu gibi gene "İyilik ve güzelliklerle dolu bir hafta" dilermiş. Cehenneme..
(...)