Hüseyin Gülerce, "Kimse, demokrasi maskesi takmasın. PKK terör örgütüne yardım eden, seçilmiş de olsa bedelini öder. Devlet, ihaneti seyretmez…" ifadelerini kullandığı yazısında İyi Parti'nin sessizliğini bozduğunu belirti.
Star yazarı kayyum atanmasına karşı çıkan, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu'na "bilhassa medyada “demokrasi-hukuk” deyip günlerdir vıdı vıdı eden PKK sevicilerine, her türlü itirazı Erdoğan düşmanlığından yapan Gül, Davutoğlugillere" ifadelerini kullandı.
Gülerce'nin yazısında ilgili bölüm:
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “CHP ve Kılıçdaroğlu başta olmak üzere herkese çağrı yapıyoruz: Sessizliğinizi bozun…” dedi.
Bu çağrıya CHP ve Saadet Partisi hemen katıldı.
Kılıçdaroğlu, “Bu yapılan demokrasiyle bağdaşmıyor. Milletin iradesine darbe indirildi” derken, İstanbul’u sel götürürken ortalıkta görünmeyip günübirlik geldikten sonra tekrar Bodrum’a dönen İmamoğlu, “kayyum atanması, demokrasiyle ve demokratik teamüllerle izah edilemez" beyanında bulundu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu daha ağır konuştu: "Kesinleşmiş bir hüküm olmadan insanlara suç isnat edersek o zaman teröristten farkımız kalmaz."
İyi Parti iki gün süren sessizliğini dün bozdu. Başkanlık Divanı’ndan yapılan açıklamada şu dendi:
“Terörden medet uman, öven, seven, metheden, birliğimizi dirliğimizi bozan hiçbir eyleme bu aziz vatanda müsamaha gösterilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Seçilmiş olmak, seçilenlere suç işlemek ve hukuka uymamak imtiyazı tanımaz.”
Bu ses, İyi Parti’yi kendine getiren sestir. Millet çoğunluğunun hissiyatı, düşüncesi budur.
Kayyum atanmasına karşı çıkan, bilhassa medyada “demokrasi-hukuk” deyip günlerdir vıdı vıdı eden PKK sevicilerine, her türlü itirazı Erdoğan düşmanlığından yapan Gül, Davutoğlugillere de bir şey diyelim.